Bornova ilçesinde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.’yı taciz ettiği iddia edilen ve ardından kızın ölümüyle sonuçlanan olayda Tuncay Ç. hakim karşısına çıktı. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 4. celsesi görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Tuncay Ç., sanık avukatı Hüseyin Karaboğa ölen Yağmur K.'nın ailesinin avukatı Sinan Sayman, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, avukatlar İlke Erol ve Bedriye Kurtuluş ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği adına Sanem Deniz Kural katıldı. Mahkeme başkanı, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinden gelen raporda, küçük kızın uğradığı cinsel istismar olayı ile ölümü arasında illiyet bağı kurulamadığını belirtti.

 "Ölümü kanaatimce bu olayla ilintilidir diye düşünüyorum"

Sanık avukatı Hüseyin Karaboğa, gelen rapora bir diyeceklerinin olmadığını söyledi. Ölen Yağmur K.'nın ailesinin avukatı Sinan Sayman ise "Her ne kadar raporda illiyet bağının bulunmadığı belirtilmiş ise de duruşmadan iki gün önce mağdurenin ölümü kanaatimce bu olayla ilintilidir diye düşünüyorum. Davaya ilişkin tek delil bu rapor değildir. Ölen kişi herhangi bir husumet olmadan ve çocuk yaşına rağmen bilmemesi doğal karşılanacak cinsel bir olayla ilgili açıklamada bulunmuştur. Bizce bu tatminkar bir beyandır; ayrıca sanık ve tanık olarak dinlenen torununun beyanları arasında olayın süreci ile ilgili çelişkiler mevcuttur. İtibar edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sanık duruşmada olayın şova dönüştürüldüğünü, tiyatro oynandığını, medyanın bu olay üzerinde durduğunu belirtmiştir. Sonrasında ölümün olduğu bir olayı tiyatro olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. Mevcut delil durumu,yüklenen suçun katalog suçlardan olması gözetilerek sanığın tutuklanmasını talep ediyorum" dedi.

Sanık Tuncay Ç.'nin avukatı Hüseyin Karaboğa, "Katılan tarafın raporu kabul etmeyerek tevsi tahkikat talebinde bulunmaları, duruşmayı uzatmaya yöneliktir. Kamuoyunun da yakından takip ettiği bu davanın daha fazla uzamamasını istiyoruz. İstanbul Adli Tıp Kurumunun ölüm nedenine ilişkin raporu bilimseldir.Yeniden rapor aldırılmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilsin " diye konuştu.

 Yağmur'u tedavi eden doktorlar tanık olarak dinlenecek

Duruşma savcısı Zafer Sercan Yetişer, sanığın tutuklanma isteminin reddine, tanık olarak dinlenen sanığın torunu G.A.'nın dosyada bulunan görüntülü ifadelerinin de eklenerek, tanık ve mağdurun yaşları, olayı anlatış biçimleri, ifadelerine ne derece itibar edilip edilmeyeceği hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumundan ayrıntılı rapor aldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesinde pskiyatri tedavisi gören Yağmur K.'nın tedavisin yapan doktorların tanık olarak dinlenmesine, raporun tanıkların dinlenmesinden sonra alınıp alınmamasına ve sanığın tutuklanma istemenin reddine karar verip, duruşmayı eylül ayına erteledi.

 Olayın geçmişi

Olay, Kızılay Mahallesi'nde geçen 29 Temmuz akşamı meydana geldi. İlkokul öğrencisi Yağmur K., babasından izin alıp komşularının kızı G.A. ile balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur K.'nın yanına gelen arkadaşının dedesi Tuncay Ç. iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada Tuncay Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur K., bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti. Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan Tuncay Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da Tuncay Ç., hakkında İzmir 7'inci Ağır Ceza Mahkemesinde 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak'tan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Yağmur K., iddiaya göre ilk duruşmada tacizcisiyle karşılaşacağı için yaşadığı stres ve korkuya minik kalbinin dayanmaması sonucu davadan iki gün önce geçtiğimiz 21 Kasım’da kalp krizinden hayatını kaybetti. Mahkeme heyeti, ikinci duruşmaya avukatı ile birlikte gelen sanık Tuncay Ç., tutukladı. Mart ayında yapılan üçüncü celsede Adli Tıp Kurumundan gelen rapora göre küçük kızın kalp krizinden öldüğünün belirtilmesi üzerine sanık tahliye edilmişti.

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr