Türkiye’nin 7 Mart’taki sığınmacı zirvesinde yaptığı teklifleri değerlendirip nihai anlaşmaya vararak Avrupa’ya sığınmacı akışını durdurmayı umut eden AB ve özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel, bugün başlayacak 2 günlük liderler zirvesinde hem üye ülkelerin tek taraflı eylemlerinden hem de anlaşma maddelerinden kaynaklanan anlaşmazlıkları gidermeye çabalayacak. Türkiye’nin de yarın dahil olacağı bu zirve öncesinde söz konusu geri kabul anlaşmasının ‘1’e 1 formülünün’ detaylarının yer aldığı ve 'Türkiye'ye karşı cimri davranıldığı' şeklinde yorumlanan taslak anlaşma basında paylaşıldı.

İngiliz Guardian gazetesine göre AB’ye alınacak Suriyeli sığınmacı sayısı 72 bin ile sınırlandırılacak. Bunların 18 bini AB üyelerinin geçen yıl vardıkları anlaşma uyarınca gönüllülük esasına göre ülkeler arasında paylaştırılacak. Sputnik'in haberine göre, yeniden yerleştirmelerde, daha önce AB'ye yasa dışı yollardan girmeyen ve bunu denemeyenlere öncelik verilecek. Kalan 54 bin kişi ile ilgili mevzuat içinse AB yasalarında değişiklik yapılması gerekecek.

İLTİCA BAŞVURUSU TEMELSİZ OLANLAR TÜRKİYE'YE GÖNDERİLECEK

Reuters ajansındaki taslak metne göre Yunan adaları da gelen tüm sığınmacıları kurallara uygun olarak kayıt edecek ve her iltica başvurusu, Yunan yetkililer tarafından işleme konulacak. İltica başvurusu yapmayanlar ile başvuruları temelsiz veya kabul edilemez bulunanlar, Türkiye'ye gönderilecek. Bunun uygulanabilmesi için Türk görevliler, Yunan adalarına konuşlanacak. Tüm geri dönüşlerin masrafları, AB tarafından karşılanacak.

Türkiye'ye gönderilen sığınmacılar, ilgili uluslararası standartlar ve uluslararası korumaya muhtaç olanlar, ülkelerine geri gönderilmemesi ilkesi çerçevesinde Türkiye tarafından koruma altına alınacak.

'KİTLELER HALİNDE SINIR DIŞI ETMEK HUKUKA AYKIRI'

Buna karşılık üye ülkeler birtakım hukuki problemleri de gündeme getiriyor. DW’nin haberine göre insan hakları örgütleri ve BM, Yunanistan'dan kitle halinde sınır dışı etmelerin devletler hukukuyla bağdaşmadığına işaret ediyor. Türkiye'nin, mültecilerin durumuna ilişkin Cenevre sözleşmesinin bütün maddelerini onaylamamış olması da sorun yaratıyor.

YENİ FASILA DEĞİL FASIL AÇMA KARARINA HAZIRLIK

Diğer taraftan taslakta Türkiye’nin AB üyeliği yolunda, yeni fasıl açılması sözü verilmiyor. Metinde yalnızca "AB Türkiye'yle beraber, üyelik müzakerelerinde mümkün olan en kısa süre içinde yeni fasılların açılması kararına hazırlık yapacak" ifadesi yer alıyor ve herhangi bir fasıl isminden bahsedilmiyor. Ancak AB’den bir kaynağa göre tüm üye ülkeler AB’nin üyelik müzakerelerinin hızlandırılmasına karşı çıkıyor.

YUNANİSTAN VE BULGARİSTAN İLE İŞBİRLİĞİ

Taslakta Bulgaristan'ın olası bir anlaşmanın kendilerini kapsamaması halinde veto tehdidi de göz önünde bulunduruluyor. Bu çerçevede, Türkiye'den, kendi sınırları içinde 'sığınmacı güzergahı' açılmaması için gerekli tüm önlemleri alması isteniyor, bu konuda AB'nin yanı sıra komşu ülkeler (Yunanistan ve Bulgaristan) ile işbirliği yapılacağı ifade ediliyor.

VİZE SERBESİTESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Vize serbestisi sürecinin hızlandırılması da taslakta değinilen bir diğer konu. Buna göre Türkiye, geriye kalan tüm kıstasları yerine getirebilirse AB Komisyonu, vizelerin kaldırılması için nisan ayı sonunda tavsiye kararını açıklayacak. Bu konuda son kararı ise, Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu verecek. Buna karşın Reuters’a konuşan bir AB kaynağı, Türkiye’nin gerekli 70 şarttan yalnızca 30’unu yerine getirdiğini söyledi.

İKİNCİ 3 MİLYAR AVRO'NUN AKIBETİ BELLİ DEĞİL

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıların şartlarını iyileştirmek için istediği 6 milyar euro konusunda da "Bu fon tamamen kullanıldıktan sonra, arzu edilen sonuca ulaşabilmek için AB, 2018 sonuna kadar 3 milyar euro’yu bulabilecek ek bir fon konusunda karar vermeye hazır olacak" ifadeleri kullanılıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr