Başbakan Davutoğlu, Bingöl'deki STK üyeleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.

Kendisini Konya'da Konyalı olarak, Bingöl'de de Bingöllü gibi hissettiğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye’nin bugün bir kırılma noktasında olduğunu dile getirdi. "Türkiye, Dersim yıllarının tek parti zulmünü yaşamıyor. Türkiye, başbakanların asıldığı ve Diyarbakır cezaevi ile anılan bir dönemi yaşamıyor. Türkiye, 28 Şubat döneminde de değil ve 27 Nisan e muhtırası ile milli iradeye meydan okunan 2007 yılında da değil" diyen Davutoğlu, “Dün Meclis'te gördünüz. Bütün o partiler hepsi birden tenkitlerini bize yönelttiler. Neden? Çünkü onlar eski Türkiye'nin geri dönmesini istiyorlar. Biliniz ki o defter kapanmıştır. Türkiye 80'li yıllara da, 27 Mayıs yıllarına da, 90'lı yıllara da, Dersim dönemine de bir daha dönmeyecektir. Son 13 yılı içinde yaptıklarımız bunun en önemli teminatıdır" ifadelerini kullandı.

‘BİR MİLLETVEKİLİ SİLAH TAŞIDI’

Terör örgütleri ve piyonlarının, kapanan dosyaları yeniden açtıklarını savunan Davutoğlu, 2 yıl boyunca çözüm süreci bağlamında atılması gereken her türlü adımı attıklarını ifade etti. Davutoğlu, şunları söyledi:

“Biz bu adımlara atarken, bu ülkenin dağlarına ve ilçelerine yığınak yapmakla meşguldüler. 90'lı yıllarda ve bizim iktidarın ilk yıllarında hep yol aramalarından şikayet edilirdi. Biz bunları kaldırdık. Hatta şu anda parlamentoda olan bir milletvekili de, arabalarının arkasına bixileri, silahları alıp bir yerlere silah taşıdılar. Bunlar ne istiyorlar biliyor musunuz? Bu ülke insanlarının birbirlerine girmesini istiyorlar. Bunlar bugün Moskova'ya gidip Türkiye'ye karşı işbirliği yapıyorlar. Dillerinde Türkiyelileşmek iddiası, zihinlerinde Türkiye'deki insanları birbirine kırdırma düşüncesi. ‘Silahları bırakacağız, silahlı gruplar Türkiye'yi terk edecek’ sözünün gereği niye yapılmadı? Daha çok silahları Türkiye'ye sokarak ne elde etmek istediler? İrade onların iradeleri değil, onlar sadece piyondur. Şimdi Cizre'de, Silopi'de, Sur'da olanları istismar ediyorlar. Buraları silah deposu haline getiren, keskin nişancıları yerleştiren, gencecik çocukları ölümü götüren kim? Cizre'de halka hizmet için giden sağlık mensuplarını, ambulanslarını yakanlar, tarayanlar kim? Bekliyorlar ki, sizi ve beni koruyan devlet, yapılanları seyretsin. Burada gerçek zulmü çekenler, Doğu'da ve Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşlarımızdır."

‘ELİ SİLAH TUTAN MUHATABIMIZ OLMAYACAKTIR’

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin huzuru ve her vatandaşın emniyetini korumak için başlatılan demokrasi ve huzur operasyonun devam ettiğini dile getirdi. Gerek terör eylemlerini planlayan Kandil'deki odakları, gerekse kırsal ve şehirdeki yapılanmaları, etkisiz kıldıklarını aktaran Davutoğlu, şimdi ikinci aşamaya geçtiklerini söyledi. Davutoğlu, “Şimdi yaraları sarmak üzere birlik, huzur ve demokrasi eylem planı hazırladık. Muhatabımız yerelde sivil toplum kuruluşlarımızdır. Eli silah tutan ve molotof tutan herkes muhatabımız olamayacaktır. Bizim için tek muhatap bunun için sivil toplum kuruluşları, forumları ve meclisleridir. Demokratik hak ve özgürlükler bakımından ne rahatsızlık veriyorsa konuşacağız. Sizden isteğimiz adiyet bilinci ile bölgeyi kan çanağına dönüştürmek isteyenlere karşı omuz, omuza olmanızdır ve bunlara karşı sesinizi çıkarmanızdır." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr