Genelgeye göre, nüfusu 50 bin ve üzeri olan il, ilçe merkezlerine açılacak halk sağlığı merkezlerinde, mesai saatleri dışında aile hekimleri, aile sağlığı elemanları ve toplum sağlığı merkezi personeli nöbet tutacaktı. Merkezler, bakanlığa tahsisli binalarda veya diğer kamu, kurum ve kuruluşlarına ait binalarda kurulacak ya da kiralama yoluna gidilecekti.

Genel Sağlık-İş Sendikası, geçen yıl, 23 Mart 2016 tarihli 2016/5 sayılı genelgenin hukuka ve normlar hiyerarşisine uygun olmadığını belirterek, Danıştay’a başvurmuştu. Danıştay 15. Dairesi, sendikanın talebini haklı buldu. Kararda, “...anılan genelgede yer alan halk sağlığı merkezlerinin organizasyonu, bünyesinde aile hekimliği biriminin kurulması, aile hekimliği personeline mesai dışı nöbet görevi verilmesi gibi hususlardan, bu merkezlerin birinci basamak sağlık hizmeti sunmak üzere kurulan yeni bir yapılanma olduğu anlaşılmaktadır.

Gerçekten de adı geçen merkezlerin fonksiyonlarına bakıldığında, bu merkezlerin ek birim olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Hal böyle iken, yeni bir sağlık hizmeti sunumunda bulunan, kanunda ve yönetmelikte öngörülmeyen, tanımlanmayan bir kurumun kuruluşunun ve işleyişinin genelge ile düzenlenmesi hukuken mümkün olmayıp bu düzenleme normlar hiyerarşisine de aykırılık teşkil etmektedir” denildi. Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, “Bakanlığın ne yaptığını kimse bilmiyor. Danıştay, böylesi önemli bir konunun, tartışılmadan ve ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile düzenlemeyeceğini söylüyor” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr