Gazetemizi ziyaret eden Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Genel Sekreteri Christophe Deloire, “Bilmelisiniz ki, uluslararası medya ve duyarlı çevrelerde ‘Cumhuriyet’ kelime anlamından önce Türkiye’de direnen bir gazete olarak biliniyor ve bu nedenle burada bulunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. RSF’nin Fransa’daki merkez yönetiminden Genel Sekreter Christophe Deloire, Başkanı Eric Chol, yönetim kurulu üyeleri Jean Maria Boissier, Jean Pierre Getti, Paul Stephane Manier, Alain Mingam, Avusturya Temsilcisi Rubina Möhring, Batı Avrupa Merkez Avrupa Masası Yetkilisi Johann Bihr ve Almanya Temsilcisi Jens Uwe Thomas’ı gazetemiz yazarı Aydın Engin karşıladı. Gazetemize yapılan operasyon ve baskılar hakkında heyete bilgi veren Aydın Engin 11 yazar ve yöneticimizin cezaevinde olduğunu belirterek gazetemizin patronu olmayan çok az gazetelerden biri olduğunu söyledi. Engin, gazetenin sahibinin vakıf olduğunu dile getirerek, “Cumhuriyet Vakfı’nı ele geçirmek isteyenler bir dava açtı. Reklam ambargosu var. Cumhuriyet’e reklam veren firmalar aranarak ‘herhalde bir yanlışlık oldu’ deniyor. Bizi üç koldan kuşattılar susturmak istiyorlar. Şimdilik ayaktayız yıkılmadık. Okurlardan başka dayanacak kimsemiz yok. İki gündür Türkiye’de satılan en pahalı gazeteyiz. Gazete satışları hakkında bilgi veren arkadaş ‘tirajımız artmış’ dedi, herhalde biz yenilmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kelime anlamından önce

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire ise gazetemizde bulunmaktan son derece memnun olduklarını belirterek 2015’te gazetemize Basın Özgürlüğü ödülünü verdikleri zaman Can Dündar’ın orada yaptığı konuşmayı hatırlattı. Deloire, “Can Dündar orada ilk defa, daha sonra yaygınlaşan bir söylemle aslında penceresinin bir bölümünün mezarlığa bir bölümünün adliyeye baktığını bize ifade etmişti. Buraların gazetecilerin uğrak yerlerinden olduğunu söylemişti. Şimdi hep birlikte bu ortamı teneffüs ediyoruz” dedi. Gazemizin binasına girerken yazar ve yöneticilerimizin duvardaki fotoğraflarını gören Deloire, “Burada yönetim kurulu olarak Cumhuriyet’in Cumhuriyet gazetesi anlamına geldiğini sonradan anladık. Cumhuriyet gazetesinin bizim gönlümüzde bir başka yerinde Charlie Hebdo katliamından sonra Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya’nın dayanışma olarak fotoğrafları köşelerine basma cesareti göstermeleridir. Umarız aşağıda isimleri ve görüntüleri olan arkadaşlarla bir akşam yemeğini beraber yeriz” diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr