Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen toplantıda, AVrupa Birliği desteği ile Adana ve Mersin'i kapsayan 23 noktada yapılan araştırmaları paylaşan Göç-Der eski başkanı Güvenç, 4 aylık süreçte tamamlanan 'Çadırda Yaşama Tutunmak Araştırma Raporu'nun sonuçlarını değerlendirdi. 5 kişilik araştırma ekibinin başında olan Güvenç, Adana ve Mersin'de su birikintileri, kanal ve köprü kenarlarında çadırlarda yaşayan insanların hayatını incelediklerini belirterek şöyle dedi:
"İncelediğimiz bölgelerin 19'u Adana, 4'ü Mersin'de. Araştırmalarımıza göre zorla yerinden edilen aile sayısı 480. Bu aileler 8- 10 nüfuslu. Ekonomik göçle gelen aile sayısı 412. Mevsimlik göçle gelen aile sayısı 660. Suriyeli 2 bin 505 aile. Bunlar toplamda yaklaşık 50 bin kişi eder. Çukurova'nın diğer bölgelerini de hesaplarsak Çukurova'da 100 binin üzerinde insanın çadırlarda yaşam sürdüğünü söylemek mümkün."

'ACİLEN EL ATILMALI'

İlgili bakanlıkların koordine içinde soruna el atması gerektiğini kaydeden Güvenç şu görüşlere yer verdi:

"Bir koordinasyon oluşsun. Çadır bölgesindeki insanların acil sorunlarına çözüm bulunması gerekir. Açıkta bulunan elektrik telleri nedeniyle çocuklar hayatını kaybediyor. Kanalizasyon yok. Pislikler açıktan akıyor. Tuvaletler yok. Altyapı oluşturulabilir. Özellikle Suriyeli vatandaşlar ilkel çadırlarda yaşıyor. Kızılay ve AFAD'ın elindeki çadırlarla bu bölgeler düzenlenebilir. Kadınlar için bulaşık ve çamaşır yıkama ortak alanları yapılabilir. O bölgeler mikropların ürediği ve hijyenin olmadığı yerler. çocuklar ve kadınlar hastalıktan kırılıyor. Suriyeli sığınmacıların durumu, o bölgelerde yaşayan insanlar içerisindeki en kötü durum. Suriyeli kesimin en yoksul ve en perişanı o çadırlarda yaşıyor" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr