Kültür Bakanlığı desteğiyle Süryani, Mahalmi ve Kürtlerin bir arada yaşadığı ‘Estel Midyat Arası’ isimli bir belgesel çeken yapımcı, yönetmen ve turizm yazarı Esra Alkan, davetiyelerini bastırdığı, sinema salonunu belirlediği galayı iptal etti. Alkan, belgeselin konusunu ve galayı iptal etme nedenini anlattı.

Midyat’ta belgesel yaparken duyduğu ‘Ezen tek dil bilir ezilen çok dil’ sözünü unutamadığını belirten Alkan, şöyle konuştu:

“Ben bunu duyduğum zaman sarsıldım. Bugün bütün dünyada İngilizce var. Amerikalıya soruyorsun, Amerika’dan başka dünya yok diyor. Amerikalının İngilizceden başka bir dile ihtiyacı yok. Ama bizim gibi ülkelerde İngilizce bilmezsen işe bile alınamıyorsun. Tek İngilizce de yetmiyor. Kaç dil biliyorsun diyorlar. Midyat’ta çok dillilik var. Çeşitli diller ve dinler olduğu için eğer komşunla iyi anlaşmak istiyorsan ki coğrafya bunu mecbur kılıyor, gönüllü olarak işbirliği bekliyor bu coğrafya. Bu gönüllü işbirliğinin içine de önce saygı giriyor. Komşunun gelenek göreneklerine, adetlerine, dini törenlerine, ölü gömme, evlenme törenlerine saygı göstermek istiyorsan, çok dil öğrenmek zorundasın. Eğer bir Müslüman’ın oruç zamanıysa komşusu olan Süryani saygıdan dolayı gözünün önünde yemek yemiyor. Bu birlikte yaşamayı getiriyor. Asgari müşterekte birleşmek için komşunun dilini de bilmek zorundasın. Dolayısıyla Midyat’ta en küçükten en büyüğe kadar hemen herkes 3 dil konuşuyor. Orada, 3 dilden az konuşursan sende bir eksiklik var demektir. Çünkü iletişimi kuramıyorsun.”

Belgeselin galası için davetiyeleri bile hazırladıktan sonra iptal etmelerinin sebebini anlatan Alkan, “Süryaniler, Keldaniler, Ezidiler, Mahalmiler, Araplar, Türkler, Kürtler olmak üzere bütün bir coğrafyanın filmini yaptık. Dolayısıyla İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyük kentlere göçmüş ve iş adamları var. Hatta yurt dışından katılacak olanlar, konsolosluklar vardı. Bunun için Beyoğlu Sineması’nı seçtik. İstanbul’daki belli başlı konsolosluklar kültür hayatının çok içindeler. Davet edildikleri zaman muhakkak kendi ülkelerini temsil için katılıyorlar.” şeklinde konuştu.

‘TÜM ÇOCUKLARIN ACISI AYNI’

Galayı, Türkiye’nin son yaşanan durumlarından dolayı iptal etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Alkan, “Ülkede bir acı var. Hangi taraftan olursa olsun çocuklar kayboluyor. Çocuklar öldürülüyor. Anneye göre 40 yaşındaki de çocuktur, 50 yaşındaki de çocuktur, 8 yaşındaki de, acısı aynı. Bir şey değişmiyor. Ülkede böyle tuhaf bir hal var. Sanatçılar gönülden çalışan insanlar. Gönlümüz biraz kırık. İş adamlarının yapmama sebepleri, çekinceleri vardı. Kolay değil, çok çeşitli insanları bir araya toplayacaksınız. Onu da anlıyorum, şaka değil. Ama bir taraftan da bir belgesel yapmışsınız, izleyicisiyle buluşmak istiyor. Çünkü sanat çoğalmak ister. Davetlilerimizi Beyoğlu Sineması’nda bir galaya çağıramadık ama koltuklarına çağırabiliriz dedik. Filmin afişiyle birlikte davetiyeyi ve İnternet sayfasının linki gönderdik. Kısa sürede 3 binden fazla insan izlemiş.” ifadelerini kullandı.

“Terör saldırılarından korktuğunuz için mi galayı iptal ettiniz?” soruna karşılık, en son yaşanan Sultanahmet patlamasını örnek gösteren Alkan, “Hal kalmadı. Yani bu korkuyla açıklanamaz. Hepimizin bir yüreği var. Korkmuyoruz çünkü nihayetinde bir kere ölürsün. O korkuyla yaşanmaz zaten. Gerçi düğün dernek değildi, eğlence değildi, tam da zamanıydı. Çünkü ‘Estel Midyat Arası’ Midyat’ın barışını ve çeşitliliğin birlikteliğini anlatıyor.” cevabını verdi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr