Antalya'da 31 Ocak'ta geçirdiği trafik kazası sonrasında tedaviye alındığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 1 Şubat'ta beyin ölümü gerçekleşen Emin Konar'ın kol ve organları bağışlandı. Konar'ın kolları, 2 Şubat'ta AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özlenen Özkan ile aynı bölümdeki öğretim üyesi eşi Prof. Dr. Ömer Özkan ve 35 kişiyi bulan ekibince başarılı bir operasyonla Mustafa Sağır'a nakledildi. Nakil olmasını mucize olarak nitelendiren Mustafa Sağır, şunları anlattı:

"KURDUĞUM HAYAL 10 GÜN SONRA GERÇEK OLDU"

"Nakilden 10 gün önce hayal kurdum, keşke nakil olabilsem diye düşündüm. Bundan 10 gün sonra bir arkadaşımla arabadaydık. O sırada bir telefon geldi. İçim cız etti, ilk kez oldu böyle bir şey. Bir kadın sesiydi. Telefondaki ses 'Mustafa beyle mi görüşüyorum' deyince, direkt konuyu anladım. Çünkü daha önce Akdeniz Üniversitesi'ne geldiğim için, ararsa oradaki görevliler arar dedim. Telefondaki ses 'Mustafa bey kol nakli olmak için gelmek ister misiniz' dedi. 'Neden gelmeyeyim' dedim. 'Acele gelmeniz gerekiyor' dediler. Uçak olmadığını söyleyince Gaziantep üzerinden gelebileceğimi söylediler. Köyümüzün muhtarı bizi Gaziantep'e getirdi. İstanbul üzeri aktarmalı Antalya'ya geldim."

"VARIM HOCAM' DEDİM"

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne geldiğinde saat 08.30 olduğunu söyleyen Mustafa Sağır, "Hastanede tahlillerim yapıldı. Hocam bana, 'Var mısın Mustafa' dedi. Ben de 'Varım hocam' dedim. Çünkü insanın kaderinde ne varsa onu yaşadığını biliyordum. Ben bu ameliyatı olmadan önce iki kez farklı nedenlerle ameliyat oldum. Bunun da ağır bir ameliyat olduğunu biliyordum. Nakilden kısa süre sonra kendime geldiğimde çok mutluydum" dedi.

"ANLATMAKLA OLMAZ YAŞAMAK LAZIM"

Bazı şeylerin anlatılamayacağını, o anı yaşamak gerektiğini aktaran Mustafa Sağır, "Kendi kendime, 'Yaşa gör ne gelir başa' dedim. İnsan bazı şeyleri yaşayınca anlıyor. Bu olayları yaşadıktan sonra, artık ben de organlarımı bağışlamak istiyorum" diye konuştu.

"HAYATI AKIŞINA BIRAKACAĞIM"

Bundan sonra hayatı akışına bırakacağını söyleyen Mustafa Sağır, insanın geleceğini göremediğini belirterek, "Yarın şunu yapayım' diyorsun. Fakat onu yapmak insanın elinde değil. Şu an 30'undayım ama 23 yaşında hissediyorum. Ben kazayı geçirdiğimde 23 yaşındaydım. Gözümü açtığımda yine kendimi 23 yaşında gibi hissettim. Kendimi sağlıklı hissettiğimde evlilik düşünüyorum. Allah'ın bana güzel bir hayat sunacağına inanıyorum. Artık saçlarımı tarıyorum, parmaklarım oynuyor. Buradaki ikinci aileme çok teşekkür ediyorum. Onların iyilikleri anlatmakla bitmez. Tabii ateş düştüğü yeri yakıyor" diye konuştu.

12'NCİ GÜNDE SOL, 40'INCI GÜNDE SAĞ EL PARMAKLARINI OYNATTI

Ameliyattan 12 gün sonra sol el parmaklarını, 40'ıncı günde ise sağ el parmaklarını oynatabildiğini belirten Mustafa Sağır, “Bunun tabi ki sabır işi olduğunu biliyorum. Yavaş yavaş gelişecek. Çocuğun yürümeyi öğrenmesi gibi, ben de bir çocuk gibiyim, mucizeyi yaşıyorum" dedi.

"HER ŞEY YOLUNDA"

Ameliyat sonrası tüm planların istedikleri gibi yürüdüğünü söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan ise, şu bilgileri verdi:

"Mustafa'nın sağlık durumu ile ilgili hiçbir sorun yok. Önümüzdeki zaman içinde parmaklarında his oluşumu hızlanacak. Önce sol elinin parmaklarını oynattı şu an ise sağ elinin parmaklarını oynatabiliyor. Bizim acelemiz yok, sürecin uzun ve sabır gerektirdiğini biliyoruz. Bu konuda tecrübemiz var. Her şey güzel ilerliyor."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr