CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “anayasaya aykırı olmasına karşın” AKP’nin anayasa değişikliği teklifine “evet” diyeceklerini açıklaması, kendisine çok yakın olan parti kurmayları dışındaki partililerde şaşkınlıkla karşılandı.

Zira, Kılıçdaroğlu gündüz MYK toplantısında kurul üyelerinin görüşünü alarak ekrana çıktı. MYK’de ağırlıklı görüş, partinin kendi teklifine de uygun olarak “Anayasa Komisyonu’nda, bakanların da yargılanmasının yolunun açılması ve savunma hakkının tanınması koşuluyla destek verelim” oldu. Ancak Kılıçdaroğlu, bu tutumu bir adım daha yukarı taşıdı.

AKP’nin önerisindeki hukuki sakatlıklar nedeniyle kendisi de 3 seçenekli öneri hazırlayan CHP, bakanlara da yargı yolu açılmasını ve dokunulmazlıkları kaldırılacak milletvekillerine hukukun temel ilkeleri kapsamında “savunma” hakkı tanınmasını önermişti. Ancak AKP ile yürütülen görüşmelerden somut bir sonuç çıkmayınca, AKP kendi önerisini vermişti. Arkasından da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun CHP’ye dokunulmazlıklar üzerinden yüklenirken, CHP yönetimi, yeni bir taktik geliştirmek durumunda kaldı.

CHP kulislerinde, Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıklar konusundaki "hodri meydan" tavrında şu 3 ana etken olduğu konuşuluyor:

KILIÇDAROĞLU’NUN EVET TAVRINDA 3 ANA ETKEN

1 Kılıçdaroğlu, baştan beri dokunulmazlıkların kaldırılmasını savundu. Bu tavrından geri adım atamazdı. CHP kendi teklifini hazırladı ve Anayasa Komisyonu’nda kendi teklifinin de kabul edilmesi için uğraşacak, ama kabul görmezse, bu noktadan sonra “biz yokuz” denilemez. AKP bu öneriyi taktiksel olarak muhalefeti köşeye sıkıştırmak için verdi. AKP, kamuoyuna karşı CHP’ye dönük, “teröre destek veriyor, HDP ile birlikte hareket ediyor” algısı oluşturmaya çalışacak. Buna izin verilemez.

2 AKP’nin oluşturacağı bu algı, özellikle CHP’nin başta Ege ve Akdeniz’de olmak üzere parti tabanını olumsuz etkiler. Özellikle MHP’deki bir yönetim değişikliği, ulusalcı CHP’lilerin bu partiye kayma riskini beraberinde getirir.

3 Kılıçdaroğlu’nun, “hodri meydan” tavrının en önemli nedeni ise AKP önerisinin Meclis’ten geçmeyeceği, geçse bile referanduma götüremeyeceği yönündeki güçlü beklenti. “Gizli oylama” yapılacağı için, AKP’den fire beklentisi yüksek.

Hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan parti ayrımsız birçok milletvekilinin öneriye destek vermeyeceği hesabı yapılıyor. AKP önerisinin hukuki açıdan “sakat” hükümler içerdiğine işaret eden CHP’liler 2013’te, yerel seçimlerin 5 ay öncesine alınmasına ilişkin anayasa değişikliği önerisine göndermede bulunuyor. CHP’lilerin dikkat çektiği söz konusu anayasa değişikliği üzerinde AKP ve MHP anlaşaya varmış, iki partinin sandalye sayısı referandumsuz anayasa değişikliğine yetmesine karşın AKP ve MHP’deki firelerle 360 oy almıştı. AKP, referandumlu kabul aralığında olmasına karşın, öneriyi referanduma sunmamıştı.

PARTİLERDE FİRE BEKLENTİSİ

3 partinin destek açıkladığı dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin geçici anayasa değişikliği konusunda tüm partilerden fire bekleniyor. Anayasa değişikliklerinin gizli oyla yapılması ve grup kararı alınamaması nedeniyle, parti yönetimleri "önlem" almaya çalışsa da yönetimlere rağmen firelerin kaçınılmaz olacağna dikkat çekiliyor. Kulislerde partilerin pozisyonlarına ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor:

AKP: Başta Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri olmak üzere bazı milletvekilleri, özellikle HDP'nin "dokunulmazlıklar" üzerinden mağdur rolü oynayacağı ve bölgede AKP'ye büyük tepki olacağı endişelerini dile getirmişlerdi. Hakkında dokunulmazlık fezlekeleri olan milletvekillerinin de öneriye destek vermeyeceğine işaret ediliyor. Hakkında dokunulmazlık fezlekesi bulunan isimlerden Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, 19 Mart'ta, "CHP'nin 'tüm dokunulmazlıklar kaldırılsın' önerisi, paralel tuzaktır. Paralel yargıçlar sudan tutuklamalarla hükümeti bile düşürebilir" açıklaması yapmıştı. Ancak AKP yönetimi buna karşın, tüm dokunulmazlıkların kaldırılması önerisini verdi.

CHP: Kılıçdaroğlu'nun destek kararına karşın, CHP'de çok sayıda milletvekili dokunulmazlıkların bu yöntemle kaldırılmasının, milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığını da kapsayacak şekilde genişleyeceği ve milletvekillerinin mahkemeden mahkemeye sonucunu doğuracağı ve toplumsal barışın bozulacağı endişesini dile getiriyor. CHP'liler, milletvekillerinin tutuklanması halinde Türkiye'nin 1990'lara geri döneceği ve yeni bir DEP olayı yaşanacağı gibi, iktidarın bu durumu muhalefet aleyhine kullanabileceğine dikkat çekiyorlar. Ayrıca Erdoğan ve AKP yönetimi CHP'de 25 dolayındaki milletvekilini "HDP'yle birlikte hareket etmekle" suçluyor, bu milletvekilleri özellikle hedef haline geleceği kaygısı dile getiriliyor.

MHP: Baştan beri HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istiyor. Parlamentoda, dokunulmazlık dosyası sayısı en az olan siyasi parti de MHP. En az fire verecek parti olarak nitelendirilmesine karşın, "kişisel" olarak AKP'nin "toptancı" önerisine tepkisel fireler olabileceğine işaret ediliyor.

HDP: Parlamentoda AKP önerisine karşı çıkan tek parti. CHP'nin tavır değiştirmesinin ardından, HDP'nin daha sert bir politika izleyeceği belirtiliyor. HDP'nin umudu da 3 siyasi partinin vereceği firelerde.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr