CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, kamuoyunda ‘Özgecan Yasası’ olarak bilinen düzenleme için kanun teklifi vermişti. Kadına şiddete yönelik caydırıcı cezaların yer aldığı teklif, Aytuğ Atıcı'nın, "Kadına ve çocuğa şiddet, cinayet ve cinsel istismarın istikralı bir iktidar yönetiminde istikrarlı şekilde arttığı unutulmamalıdır" ifadesinden dolayı, TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından iade edildi.

İfadeyi iç tüzük kapsamında "Kaba ve yaralayıcı söz" olarak değerlendiren Kahraman, teklifin bu sözler çıkarıldıktan sonra Başkanlığa verilebileceğini belirtti. 'Özgecan Yasası’nın mutlaka çıkarılması gerektiğine inandığını söyleyen Atıcı, söz konusu olan ifadeyi çıkardıktan sonra yeni halini TBMM Başkanlığına sundu. Atıcı, “Resmi rakamlara dayalı veriler üzerine kurulu bir tespit cümlesinin neden kaba olduğu veya hangi gerekçeyle yaralayıcı olduğunu halkımızın takdirine bırakıyorum. Ancak toplumumuzda çok kullanılan "yarası olan gocunur" ifadesini de hatırlatmadan geçemeyeceğim” dedi.

Atıcı’nın Türk Ceza Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini cinsel suçlar ve çocuğun cinsel istismarı suçlarında infaz indirimlerinin yapılmamasını öngörüyor.

Teklifin gerekçesi şöyle:

Bir yıl önce Mersin’de, Özgecan Aslan’a yönelik cinsel saldırı ve ardından işlenen vahşi cinayet, artan cinsel saldırılar ve artan kadın cinayetleri konusunda toplumda duyarlılık ve farkındalığı arttırmıştır.

Kadına şiddet, cinayet ve cinsel saldırı suçlarında ceza yargılamaları sırasında uygulanan indirimler ve infaz yasasından faydalanma, işlenen suçların cezasız kaldığı yönünde bir kanaat oluşturmuştur.

Cinsel suç tanımı ve bu suçlara verilen cezaların toplumların gelişmişlik düzeyine göre, geleneklere, inançlara göre değiştiği kabul edilmektedir. Ancak ülkemizde son 13 yılda halkın gelenekleri, inançları ve gelişmişlik düzeyi değişmediği halde 13 yılda kadına şiddet yaklaşık % 1400, cinsel tacizler % 449, çocuklara yönelik cinsel istismar % 434 artmıştır. Bu rakamlar, suçların önlenmesinde ceza yöntemiyle caydırıcılığın yetersiz olduğunu, eğitim yolunun etkin kullanılması, yöneticilerin kullandığı dilin düzeltilmesi ve uygulanan sosyal politikaların daha etkili olması gerektiğini göstermektedir. Türkiye’de istikrarlı yönetim olduğu göz önüne alındığında, cinsel saldırı ve istismardan toplumu korumanın, yönetimlerin istikrarı ile ilgisi olmadığı aşikârdır.

Anılan suçlarda cezaların infazında uygulanan indirimlerin toplum vicdanında derin yaralar açtığı unutulmamalıdır. Son 13 yılda giderek arttığı resmi rakamlarla ortada olan cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarını engellemek için caydırıcılığı daha etkin uygulamaya yönelik yasalar çıkarmak gereklidir.

Kadının toplumdaki ve doğadaki rolü nedeni ile kendisine uygulandığı iddia edilen pozitif ayrımcılığa rağmen, giderek artan biçimde cinsel saldırılara ve cinayetlere maruz kalması toplumun geleceğine bir tehdittir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar ve cinayet suçlarına verilen cezalara yasal indirimlerin uygulanmaması gerekir.

Cinsel saldırı suçlarında meydana gelen artış kişi hürriyeti, toplum geleceği ve yaşama hakkına ciddi tehdittir. Caydırıcılığın oluşması için öngörülen cezalarda indirim hakkının kullandırılmaması gereklidir.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr