CHP, önceki günkü PM toplantısında Davutoğlu’nun dokunulmazlık önerisini ayrıntılı tartıştı. PM’de iki kaygı öne çıktı:

* Yargı siyasallaştı ve AKP ve saray güdümüne girdi. Kürsü dokunulmazlığı kapsamına giren düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki fezlekeler nedeniyle milletvekilleri tutuklanabilir, hatta bu durum muhalefete karşı sindirme aracı olarak kullanılabilir.

* Böyle bir anayasa değişikliği, HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve tutuklanmaları için kılıf olarak kullanılabilir. Sadece HDP’lilere dönük bir tutuklama operasyonu halinde Kürt sorunu tamamen çözümsüz hale gelir.

* Öneri ve eleştirileri dinleyen Kılıçdaroğlu, hakkında en çok fezleke olan (37 adet) siyasi parti liderinin kendisi olduğunu anımsatıp, “Demokrasi için bedel ödemeye hazırım” mesajı verdi. CHP’den üst düzey bir yetkili, partisinin dokunulmazlıklar konusunda çekincesi olmadığını belirtirken çok önemli bir bilgiyi de paylaştı: “Zaten biz, milletvekillerimizden adaylık sürecinde dokunulmazlıkların arkasına sığınmayacakları konusunda taahhüt alıyoruz."

Davutoğlu’nun önerisi üzerine de CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “kürsü dokunulmazlığı hariç” tüm dosyalardan dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaki görüşlerinin net olduğunu açıkladı.Tezcan partisinin iki önemli koşulunu şöyle anlattı:

* Dokunulmazlık konusu kalıcı bir düzenleme haline getirilmeli. Bunun için anayasanın dokunulmazlıkları düzenleyen 83. maddesinde değişiklik yapalım ve dokunulmazlıkları kürsü dokunulmazlığı ile sınırlayalım. Ancak kürsü dokunulmazlığı da iyi tarif edilmeli.

* Mevcut dokunulmazlık dosyaları, geçici anayasa değişikliği kapsamında değil, TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu’na sevk edilmeli ve normal anayasal prosedüre göre görüşülmeli.

KART: İKİ KERE DÜŞÜNMELİ

Uzun süre dokunulmazlık dosyalarının görüşüldüğü Anayasa/Adalet Karma Komisyonu’nda görev yapan eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP’nin önerisine muhalefetin “çok dikkatli ve iki kere düşünerek” yaklaşması gerektiği görüşünde: “Tamam dokunulmazlıkları kaldıralım ancak öyle bir düzenleme getirilmeli ki, yargının keyfiliğine ve milletvekilleri düşüncelerini açıklama konusunda da baskı altına girmemeli.”


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr