CHP’nin 35. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclis üyeliğine seçilen Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ve Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, ziyaretleri kapsamında CHP Ereğli İlçe Teşkilatını ziyaret etti. Parti İlçe Başkanı Sertan Ocakçı'nın açış konuşmasının ardından konuşan Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Türkiye’nin iyi yönetilmediği iddiasında bulunarak, "Bakın bir yandan bombalar patlıyor, ülkenin Başkenti'nde hatta Başkenti'nin Başkenti Devlet Mahallesi’nde insanlar ölüyor, öbür yandan arkadaşın biri başkanlık hayalleriyle yanıp tutuşuyor. Bunun için de her şeyi yaptırıyor. Her yolu deniyor. Hiçbir şekilde vazgeçmeden sadece ve sadece kendi dünyası için, kendi rüyası için gerekirse yıllarca birlikte yol yürüdüğü arkadaşlarını bile satıyor. Erbakan hocasını, Fethullah Gülen hocasını, en son Bülent Arınç, Abdullah Gül. Esed'e kardeşim diyordu Esed'i. Tek bir derdi var; oda bu coğrafyada tek başına yönetmek, Başkan olabilmek. Ben şahsen Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de başkan olabileceğine inanmıyorum. İstediği kadar uğraşsın. 7 Haziran’da vatandaş bunu görünce bir tepki gösterdi. Sonra bombalar patlattılar, başka numaralar çektiler yine insanları korkutarak başka bir noktaya getirdiler. Ama biz umudumuzu yitirmeyeceğiz" dedi.

CHP Kahramanmaraş Milletvekili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Anayasa Mahkemesi’nin gazeteci Can Dündar ve gazeteci Erdem Gül için verdiği 'Hak ihlali kararı' için söylediği sözlerden dolayı da eleştirdi.

Ali Öztünç, 'Bende senin sözlerine saygı duymuyorum' diyerek sözlerini şöyle devam etti: "Can Dündar ve Erdem Gül arkadaşlarımızı biliyorsunuz. Anayasa mahkemesi bir kara verdi. Dedi ki 'Burada hak ihlali' vardır. Tayyip Erdoğan bu karar üzerine coştu yine. Afrika’ya giderken 'Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımıyorum, uymuyorum, saygı duymuyorum' diyor. Ne demek saygı duymuyorsun. Sen Cumhurbaşkanısın. Cumhurbaşkanı eğer Anayasa Mahkemesi’ne ve kararına saygı duymazsa vatandaş hiçbir karara, hiçbir kanuna saygı duymaz. Ben de CHP Parti Meclis üyesi olarak söylüyorum. Ben de senin bu sözlerine saygı duymuyorum. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bugün bütün gazetelerde var, düşünün adaletten sorumlu olması gereken insan, adaletin başında bulunup kontrol etmesi gereken isim; Anayasa Mahkemesi hak gasp etmiştir diyor, yetki gasp etmiştir diyor. Olacak iş mi? Ne biçim Adalet Bakanısın sen, sen nasıl bunu söylersin. Bunu bir başkası söylese kınanır, sen bakan olarak bunu söylüyorsun. Adalet Bakanı istifa etmelidir, peki eder mi sizce, etmez. Yandaş medya, bugün Anayasa Mahkemesi Başkanı'na neler demişler. Sen kimin adamısın, şu musun, bu musun. Yakında bunlar Anayasa Mahkemesi’ni kapatalım da derler. 'Anayasa mahkemesi kapansın Recep Yasa mahkemesi olsun, Tayyip Yasa mahkemesi olsun' derler. Anayasa mahkemesi AKP'nin kapanmasına 'ret' oyu verdiği zaman çok iyiydi. Bugün kötü oldu. Kafayı şimdi Anayasa Mahkemesi’ne taktılar, üyeleri şimdi bir süre sonra paralelci olur, DHKP’ci olur, aklınıza gelen ne kadar örgüt varsa hepsinden olurlar. Neden 2 tane haksız yere içeride olan gazeteci serbest bırakıldı diye. Kanun bu. Bak ne diyor, '90 Yıllık enkazı kaldırdık' diyor Emine hanım. 90 yıllık enkaz dediğin Cumhuriyet. Cumhuriyet olmasaydı senin kocan Cumhurbaşkanı olmazdı. Cumhuriyet olmasaydı senin kocan gemi kaptanı Recep Erdoğan olurdu. Eğer Cumhuriyet olmasaydı bin odalı sarayda oturamazdı."

Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ise konuşmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kararını beğenmedikleri Anayasa mahkemesinde Yüce Divan sıfatıyla yargılanacaklarını söyledi. Dudu, "Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ben onun hukuk fakültesinden nasıl mezun olduğunu çok merak ediyorum. Eğer sonradan başına bir olay gelip de beyni hasar görmediyse tabi nasıl mezun olduğunu gerçekten merak ediyorum. Adalet Bakanı diyor ki 'Anayasa mahkemesinin bu kararı yargıya müdahaledir' diyor. Anayasa Mahkemesi anayasal bir kurumdur. Anayasa mahkemesi bu kararı verirken verdiği kararını beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Geçmişte bizimde beğenmediğimiz bir çok kararı olmuştur. Ama yargıya müdahale diyemezsiniz. Sizin bir Adalet bakanı olarak bunu söylemeniz asla uygun değildir. Ben buradan Cumhurbaşkanı'na da Adalet bakanına da seslenmek istiyorum. Bir gün gelecek o tanımıyoruz dediğiniz saygı duymuyoruz dediğiniz Anayasa Mahkemesi'nin önünde sizin Yüce Divan sıfatıyla yargılarken el pençe divan duracaksınız. Bu yaptıklarınızın hesabını birer birer vereceksiniz" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr