Komisyonun bugünkü görüşmelerinde konuşan Doğan, insanlığın diktatöryal sistemlerden çoğulcu demokrasilere doğru bir siyasal evrim geçirmesine karşın Türkiye’nin bunun tersi bir yola girdiğini söyledi.

Selina Doğan “Toplumsal uzlaşı metni” olan anayasa hazırlamak için Türkiye’de uygun siyasi ortam olmadığını belirten Doğan, “Her şeyden önce bu kadar bilgi kirliliği ve dezenformasyonun yaşandığı bir ortamda bırakın sistemi tamamen değiştirecek bir Anayasa yapmayı, normal bir kanunu bile çıkarmak bile neredeyse imkansız halde” dedi.

Değişikliğe gerekçe olarak ‘milli irade’ kavramının gündeme getirildiğine dikkat çeken Doğan’ın konuşması şöyle:

 “Yaptığınız ‘milli iradeye’ saygı değil düpedüz ucuz bir popülizmdir. Sağ politikacıların en büyük silahlarından biri olan popülizmin en bariz özelliği toplumu kutuplaştırarak bölmesidir. Türkiye’de de çok net bir şekilde görülmektedir ki popülist politikacı, kendilerince ‘okumuşlara’ karşı halkın ezici çoğunluğunu temsil ettikleri düşüncesini işlerler. Belirsiz ve flu bir düşman yaratılır ve o düşmanlara karşı geniş kitlelerin bir araya gelmesi sağlanır. Bunun için cinsiyetçi, ırkçı ve ötekileştirici bir söylem kullanılır ve doğal olarak bu söylem halkın bir kesimini diğerine karşı kışkırtır. Buradan ortaya çıkan dinamizm diktatörler için vazgeçilmezdir.

"Son süreçte iktidar sözcüleri tarafından ısrarla Batı’nın ve Avrupa Birliği’nin hedef gösterilmesi boşuna değil. Bu teklifle bunu daha iyi anlıyoruz. İdeolojik olarak son birkaç yıldır uzaklaştığımız stratejik hedefler şimdi Anayasa olarak karşımıza geliyor. Bu Anayasa değişikliğiyle biz Avrupa Birliği’nde yerimizin olmadığını tescil etmiş olacağız.

"Bu sistem Avrupa’nın ve diğer medeni dünyanın hangi değerleriyle örtüşüyor? İnsanlığın demokrasi evriminin tersine kürek çekerek nereye götüreceksiniz bu ülkeyi? Avrupa Birliği’nde yok ama son dönemlerde gündeme getirilen Şangay Beşlisi’nde benzer sistemler var. Esin kaynağınız burası mı? Eğer böyleyse, Türkiye makas değiştirdiyse bunu kamuoyuna niye açıklamıyorsunuz. Bu teklifle birlikte Türkiye’nin AB üyelik süreci de resmen sona erdirilmiş olacaktır.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr