CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinde, “Adalet Bakanlığı’nın verilerinden son beş yılda ağır hastalığı Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenen 451 tutuklu ve hükümlünün cezaevinde öldüğü anlaşılıyor. Sadece 2016 yılında 172, 2017 yılının ilk üç ayında da 20 tutuklu ve hükümlü hastalık nedeniyle cezaevinde ölmüştür.  Sağlığı ve can güvenliği devletin güvencesi altında olan tutuklu ve hükümlülerin durumunun araştırılması ve sorunun çözüm yollarının belirlenmesi için Meclis araştırması açılması gerekmektedir” denildi. 

GEREKÇE

Hasta tutuklu ve hükümlüler sorunu uzun zamandır ülke gündemindeki yerini koruyor. Ağır sakatlığı bulunan mahkumların cezaevinde tek başına tutulmasından, kanser hastalarının hastaneye götürülmesine kadar bir çok sorun yaşanırken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadının özel hastane raporuyla tahliye edilmesi tartışmaları alevlendirdi.

Adalet Bakanlığı’nın verdiği yanıta göre, 2017 yılı Şubat ayı itibarıyla, Adli Tıp Kurumu raporuyla ağır ve sürekli hastalığı belgelenen tutuklu ve hükümlü sayısı; 31’i kadın, 810’u erkek olmak üzere, 841’e ulaşmış durumdadır. Henüz Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alamayanlar da dikkate alındığında hasta tutuklu ve hükümlü sayısının çok ciddi seviyelere ulaştığı anlaşılıyor.

Ceza infaz kurumları tarafından yapılan bildirimlere göre, hastalık nedeniyle tahliye edilmeyi bekleyenlerin 795’i hükümlü, 46’sı ise tutuklu… 2013’te 63 olan bu rakam, son 5 senede, ağır hastalık nedeniyle tahliye edilmeyi bekleyen hükümlü ve tutuklu sayısında yüzde 1.235 oranında artış yaşandığını ortaya koyuyor.

Adalet Bakanlığı’nın “cezanın ertelenmesi için en az 3 hekim imzalı sağlık kurulu raporu düzenlenen tüm devlet veya üniversite hastanelerinin raporları kabul edilmektedir” açıklamasına karşın Adli Tıp Kurumu tarafından ceza tehiri için uygun görülmeyen raporların sayısındaki artış dikkati çekicidir.

Son 5 senede ceza ertelenmesi için tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanelerinden, ağır hastalıklarına ilişkin rapor almalarına karşın, talepleri Adli Tıp Kurumu tarafından uygun bulunmayan tutuklu ve hükümlü sayısı korkutucu boyutlara ulaşmış durumdadır. Adalet Bakanlığı’nın paylaşmış olduğu veriler, hapishanelerde ölümü bekleyen 1.086 kişi olduğunu ortaya koyuyor.

Adalet Bakanlığı’nın verilerinden son beş yılda ağır hastalığı Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenen 451 tutuklu ve hükümlünün cezaevinde öldüğü anlaşılıyor. Sadece 2016 yılında 172, 2017 yılının ilk üç ayında da 20 tutuklu ve hükümlü hastalık nedeniyle cezaevinde ölmüştür. Hastalığı nedeniyle hapishanede hayatını kaybeden tutuklu ve hükümlülerin yıllara göre dağılımı şu şekilde olmuştur.

2013 yılında 51, 2014 yılında 63, 2015 yılında 145, 2016 yılında 172, 2017 yılının ilk iki ayında 20...

Ayrıca, Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı veriler hasta tutuklu ve hükümlülerin cezasının ertelenmesi için Adli Tıp Kurumu raporunun yeterli olmadığını da ortaya koymuş durumdadır. Hayati risk taşıyan veya hayatını tek başına sürdüremeyeceği Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenen, ancak emniyet birimlerince, savcılıklara “toplum güvenliği için tehlikelidir” yönünde görüş bildirildiği için ceza ertelenmesi kararı işleme konmayan 10 mahkûm olduğu ortaya çıkmıştır.

Adalet Bakanlığı verilerine göre bu 10 mahkûmdan biri, 15 Şubat 2016 tarihinde hükümlü bulunduğu Amasya Cezaevinde hayatını kaybetmiştır.

Adalet Bakanlığının açıkladığı veriler son beş yılda ağır hastalığı nedeniyle tahliye edilen mahpus sayısının ise 832 olduğunu ortaya çıkardı. Buna göre 2013 yılında 162; 2014 yılında 130; 2015 yılında 282; 2016 yılında 224 ve 2017 yılında 34 mahkum cezaevinden tahliye edildi. Verilere göre, bu kişilerin 31’i kadın, 801’i ise erkek tutuklu ve hükümlüydü.

Bu tablodan da anlaşılacağı üzere ceza infaz sistemindeki sorunlar ve bürokratik işlemlerin yavaşlığı, ağır hasta olan tutuklu ve hükümlülerin hayatını tehdit ediyor.

Üzerlerine atılı suç ne olursa olsun tutuklu ve hükümlülerin, sağlıklarının, can güvenliklerinin devlet güvencesi altında olduğu yasalarla ve ulusal arası anlaşmalarla benimsenmiştir. Bu kural tartışmasız bir biçimde en temel insan haklarındandır. Hasta tutuklu ve hükümlüler sorunu, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen çok sayıda davada gündeme gelmesine ve tazminat ödemesine de neden olmuştur.

Sağlığı ve can güvenliği devletin güvencesi altında olan tutuklu ve hükümlülerin durumunun araştırılması ve sorunun çözüm yollarının belirlenmesi için meclis araştırması açılması gerekmektedir.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr