CHP Şehzadeler İlçe Kadın Kolları'nın dayanışma kahvaltısına katılan CHP Manisa Milletvekili Biçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği karara 'Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum' açıklamasına tepki gösterdi.

CHP'li Biçer, "Anayasa Mahkemesi'ni tanımayan Cumhurbaşkanı'nı da biz tanımıyoruz, biz saygı duymuyoruz. Şimdi Cumhurbaşkanı böyle yaparak zaten kendi ettiği yemine de aykırı bir açıklama yapmış oluyor. Bu Cumhurbaşkanı'nın tamamen artık 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tanımıyorum' demesi anlamına geliyor. Bu açıklamasıyla direk anayasal suç işliyor. Ben böyle değerlendiriyorum. Anayasa Mahkemesi'ni tanımayarak hem ettiği yemine sadık kalmıyor hem de anayasal suç işlemiş oluyor. Resmen Yargı'ya müdahale ediyor. Bu ne demek 'Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyorum' demek, zaten onun üstüne direk hüküm kurmak demek. Hükmetmek demek. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu açıklamasıyla 'Ya benimsin ya kara toprağınsın' diyor, Anayasa Mahkemesi'ne" dedi.

BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNİ HATIRLATTI

2016 yılı bütçesiyle ilgili konularının da aynı noktaya geldiğini söyleyen CHP Manisa Milletvekili Biçer, "Şimdi bütçeyle ilgili TBMM'ye verilmiş bir yetki var. Bizim Anayasamızın 161'inci maddesi diyor ki:

'Toplanan vergileri, oluşan bütçeyi değerlendirme ve bunların nerede harcanacağını, nasıl paylaştırılacağını yalnızca ve yalnızca TBMM karar verir.' Anayasamızın 161'inci maddesinde böyle. Oysa bu hazırlanan ve şu anda görüşülüp 9 Mart'ta oylanacak olan 2016 bütçe tasarısı tamamen Anayasa'nın bu 161'inci maddesine aykırı olarak 'hayır' diyor ve 'hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de Bakanların örtülü ödenek hakkı vardır ve bu bütçeyi kullanma yetkisini hiç TBMM'den onay almadan direk şu şu bakanlara verdim' diyor. Biliyorsunuz aynı konu 2015'te de vardı ve 2015'te CHP olarak biz bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürdük. Şimdi şöyle de garip bir tezat oluştu. Anayasa Mahkemesi, bu anayasaya aykırı olduğu halde bu kararı vermekte imtina etti. Yani o cesareti gösteremedi Anayasa Mahkemesi. Sandı ki Cumhurbaşkanı'nın hışmından kurtulabilirim diye sessiz kaldı, Anayasaya aykırı olduğu halde. Oysa işte bu gösteriyor ki, yani susarak nereye kadar. Bugün bize yarın Anayasa Mahkemesi senin başına geldi. Yani susarak sende bir çözüm bulamadın. Şimdi de tanımıyor. Halbuki 2015'te bizim Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğümüz bu aykırılığı dillendirmiş olsaydı Anayasam Mahkemesi; yani yalnızca görevini yapmış oysaydı, bugün bu 2016'daki bütçe tasarısı hazırlanmamış olacaktı. Yani bir hukuksuzluğa da Anayasa Mahkemesi imza attı. Ama kendisini de yine bu hışımdan kurtaramadı."


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr