Belediyenin kendi verilerine göre, Ankaralıların cebindeki 553 milyon TL'nin "noksan" olduğu ortaya çıktı. Konuyu Belediye Meclisi toplantısında gündeme getiren CHP'li üyelerin soruları ise "yanıtsız" kalmıştı.

Ankara Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Sayıştay denetiminde, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2013 2013 ve 2015 yılları bilançolarına ilişkin "Sayım Noksanları Hesabı"nı TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a sordu.

Levent Gök önergesinde; "Sayım noksanları hesabındaki yüksek bakiyenin yıllar itibariyle artarak devam etmesinin “kasa, banka açığı veya mevcut değerlerinin ortada bulunmaması” olduğunu belirtiyorlar. Kasa, banka veya mevcut varlıkların yerinde olmaması hukuki anlamda “zimmet” suçunu oluşturmaz mı?

Ankara Büyükşehir Belediyesi, yapılan hatanın 2014 ve 2015 yıllarında düzeltildiğini ileri sürmesine rağmen, Sayıştay’ın söz konusu belediye ile ilgili 2014 yılı denetim raporunda aynı kalemdeki yüksek bakiyenin artarak devam ediyor olması Sayıştay denetçilerinin dikkatini çekmemiş midir?" sorularına yanıt istedi.

Gök'ün yazılı soru önergesi şöyle:

Aşağıdaki sorularımın TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 100. maddeleri gereğince arz ederim.
Anayasa’nın 160’ıncı maddesine göre Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir.

Gelir, gider ve malları Sayıştay tarafından denetlenen Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2013 yılı bilançosunda 460 milyon liralık, 2014 yılı bilançosunda 517 milyon liralık sayım noksanı gözükmektedir. Sayıştay’ın denetimini bu günlerde yapmakta olduğu 2015 yılı bilançosunda ise “Sayım Noksanları Hesabı”nın 533 milyon lira olduğu bilinmektedir.

10 Mart 2006 Tarihli 26104 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 197-Sayım Noksanları Hesabı ile ilgili 139’uncu maddesinde hesabın niteliği “Bu hesap, yapılan sayımlar sonucunda tespit edilen kasa, döviz, alınan çek, menkul kıymet ve stok noksanlıklarının geçici olarak kaydedilip izlenmesi için kullanılır” şeklinde tarif edilmektedir.

Aynı yönetmeliğin, hesabın işleyişini düzenleyen 140’ıncı maddesinde ise “sayım sonucunda noksan çıkan değerlerin bu hesaba borç, ilgili hesaba ise alacak kaydedilmesi” öngörülüyor. Bu hesapta kayıtlı tutarlardan sorumluları belirlenenlerin rayiç değerlerinin 140-Kişilerden Alacaklar Hesabına, borç; kayıtlı değeri bu hesaba alacak kaydedilmesi gerekiyor. Bu hesapta kayıtlı tutarlardan bulunan veya aynen tazmin edilenlerin bu hesaba alacak ilgili hesap ya da hesaplara borç kaydedilmesi, bu hesapta kayıtlı tutarlardan bulunan veya aynen tazmin edilenlerin bu hesaba alacak ilgili hesap ya da hesaplara borç kaydedilmesi öngörülüyor.

Bu bilgiler ışığında;
1-Sayıştay denetçileri Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin denetimlerinde, geçici olması gereken 197-Sayım Noksanları Hesabının bu kadar yüksek bir bakiye vermesi konusunda söz konusu idareye herhangi bir sorgu yazmış mıdır?

2-Eğer yazılmışsa söz konusu yıllara ilişkin Sayıştay raporlarında bu sorgular ve idarenin buna verdiği cevaplar ile Sayıştay’ın görüşüne niçin yer verilmemiştir?

3-İlgili idare, söz konusu hesapla ilgili bilgilerin basına yansıması üzerine yaptığı basın açıklamasında bu durumun bir bilgisayar yazılımı hatasından kaynaklandığını belirtmiştir. Sayıştay denetçileri bu hatayı fark etmiş midir?

4-Sayım noksanları hesabındaki yüksek bakiyenin yıllar itibariyle artarak devam etmesinin “kasa, banka açığı veya mevcut değerlerinin ortada bulunmaması” olduğunu belirtiyorlar. Kasa, banka veya mevcut varlıkların yerinde olmaması hukuki anlamda “zimmet” suçunu oluşturmaz mı?

5-Ankara Büyükşehir Belediyesi, yapılan hatanın 2014 ve 2015 yıllarında düzeltildiğini ileri sürmesine rağmen, Sayıştay’ın söz konusu belediye ile ilgili 2014 yılı denetim raporunda aynı kalemdeki yüksek bakiyenin artarak devam ediyor olması Sayıştay denetçilerinin dikkatini çekmemiş midir?

6-Basında çıkan haberlerden sonra hesabı inceleyen denetçilere, incelemenin yeniden yapılması için muhtıra verilmiş midir?

7-Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılı hesabının denetim ve yargılaması yapılmış mıdır? 2008 yılı denetim sonuçlarına ilişkin bir rapor düzenlenmiş midir? Rapor düzenlenmeyerek harcama yetkililerinin yasa dışı harcamaları nedeniyle sorumluluktan kurtarıldıkları iddiaları doğru mudur?

8-Eğer 2008 yılında denetim yapılıp rapor hazırlanmamışsa, rapor hazırlamayan Sayıştay denetçisiyle ilgili olarak nasıl bir işlem yapılmıştır?

9-Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplarının denetimi için Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istemediği denetçilerin görevlendirilmediği iddiaları doğru mudur?

10-Sayıştay 2007 yılından bu yana Ankara Büyükşehir Belediyesi hesaplarında, yıllar itibariyle ne kadarlık yasaya aykırı harcamalar tespit etmiştir? Yıllar itibariyle bunun ne kadarı sorumlularına ödettirildi?

Tartışmalar devam ediyor... Gökçek: 553 milyon ‘sehven’ kayıp 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr