15 Temmuz darbe girişimine Türkiye’nin göstermiş olduğu tutumun önemli olduğuna dikkat çeken Ağbaba, “Siyasi partilerin tamamı darbeye karşı çıktı. Halkın tamamının darbeye karşı çıkması ve kabul etmemesi gibi önemli gelişmeleri gördük” dedi.

Veli Ağbaba, 15 Temmuz akşamı birçok gerçeğin ortaya çıktığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda göstermiş olduğumuz tutum, geçmişteki tutumlarımızdan farklı değildi. Maalesef 14 yıl boyunca AKP, kendi tarihini yazıp, anlatarak, kendi elindeki medya imkanlarını kullanarak, Cumhuriyet Halk Partisi’ni halkın gözünde farklı bir parti olarak göstermeye çalıştı. Belki bunda başarılı da oldu. 14 yıl boyunca tek yaptığı şey, Cumhuriyet Halk Partisi’ni suçlamaktı. Ama 15 Temmuz akşamı yaşananlar Cumhuriyet Halk Partisi’nin nasıl bir parti olduğunu özellikle AKP seçmenlerine gösterdi.”

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN TARİHİ DARBELERLE MÜCADALEYLE GEÇMİŞTİR”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinin darbelerle mücadelelerle geçtiğini dile getiren Ağbaba,
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinin demokrasi tarihi olduğunu belirtti.
Veli Ağbaba, 15 Temmuz akşamı CHP’nin demokrasiye ve parlamenter demokrasiye sahip çıktığını kaydederek, “Hem Türkiye hem de dünyaya kendi tecrübesini aktararak, darbenin karşısında durdu. AKP kanadından teşekkür ediyorlar. Biz kendi geleneğimizin gereğini yaptık, teşekkür için bir şey yapmadık. Birkaç günden beri tartışılan mitinge gitme kararı alındı. Bu miting şimdiye kadar cumhurbaşkanının bir mitingi gibi gösteriliyordu. Bizim resmi muhatabımız hükümetin başından davet gelince bu tartışıldı ve mitinge katılma kararı verildi. Cumhuriyet Halk Partisi 15 Temmuz akşamından bu yana geçmişteki her türlü eleştirisini saklı tutarak, geçmişte Türkiye’nin bu noktaya gelmesindeki sorumluluğun AKP’ye ait olduğunu parantez içerisine alarak, altını çizerek bir şeyler yapmaya çalışıyor. 15 Temmuz’dan beri Türkiye’de demokrasinin, parlamenter demokrasinin güçlenmesi, Türkiye’deki gerginliğin azalabilmesi için üzerine ne düşüyorsa fazlasını yapmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

'AKP’NİN ADIM ATMASINI BEKLİYORUZ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önemli bir adım atarak, mitinge katılma kararı aldığını kaydeden Ağbaba, şunları söyledi:

“AKP’nin de adım atmasını bekliyoruz. Derhal ‘Topçu Kışlası’ inadından vazgeçilmelidir. Bir taraftan kışlaları kapatacaksın, bir taraftan kışla açacaksın. ‘Topçu Kışlası'nın’ yapılmasını asla kabul etmiyoruz. Eğer normalleşecekse Türkiye, muhalefet üzerine düşeni yapıyor. Türkiye normalleşecekse üçüncü köprünün ismi mutlaka değiştirilmelidir. Eğer normalleşecekse Türkiye, muhalefetin eleştirmiş olduğu 4+4+4 mutlaka revize edilmeli, değiştirilmelidir. Eğer Türkiye normalleşecekse, AKP geçmiş uygulamalarından vazgeçmelidir.”

Ağbaba, mağdur olan insanlarının haklarının takipçisi olduklarını kaydederek, “65 bin üniversite öğrencisi ne yapacaklarını şaşırmış durumda. YÖK her gün karar değiştiriyor. Hiçbir öğrencimiz mağdur edilmemelidir. Devletin görevi de budur. Çünkü o üniversitelerin açılma iznini devlet vermiştir. 65 bin üniversite öğrencisinin mağdur edilmemesi gerekiyor” dedi.

'DARBEYE DE TÜRKİYE'NİN AYRIŞTIRILMASINA DA KARŞIYIZ'

Veli Ağbaba, “Darbeye karşıyız ama Türkiye’nin ayrıştırılmasına da karşıyız. HDP’nin mitinge çağrılmamasını doğru bulmuyoruz. HDP’yi beğenmeyebilirsiniz ama ona oy veren insanları dışlayamazsınız, bir kenara atamazsınız, atmamalısınız” dedi.

'GEZİ'DE, FETÖ’NÜN POLİSİ AKP’NİN POLİSİ AYNI ŞEKİLDE GAZ SIKIYORDU'

Ağbaba, ‘’Biz kendi geleneğimiz gereğini yaptık o gün dediğimiz noktaya AKP gelmiştir ‘biz direnmenin bir hak olduğu’ söylüyorduk ve bu direnme hakkı sayesinde darbe önlenmiştir. Eğer barışacaksan önce Gezi'de şehit düşen gençlerimiz ve aileleriyle Gezi'de gözünü kaybeden Gezi'de işkenceye uğrayan insanlarla barışman gerektiğini düşüyoruz ve Gezi'den özür dilemeni bekliyoruz. Çünkü Gezi'de hatırlarsanız AKP medyasıyla FETÖ medyası kol kolaydı, her iki medyanın başlıkları ne diyorlardı? ‘Camide içki içildi, türbanlı bacımıza saldırı oldu’ diyorlardı bunun yalan olduğu ortaya çıktı. Ama bu yalanı söylerken AKP ile FETÖ el ele kol kolaydı. O Gezi'de gaz sıkılırken FETÖ’nün polisi AKP’nin polisi aynı şekilde gaz sıkıyordu. Gezi'de insanlarımızı kat ederken bu iki ekip iş birliği içerisindeydi. Cumhuriyet Halk Partisi o zaman da demokrasiyi savundu, o zaman da insan haklarını savundu, o zaman da özgürlüğü savundu. Adım atılacaksa bundan sonra bu adımlarında atılması gerekiyor’’ dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr