Fethullah Gülen cemaatine yakın basın-yayın kuruluşlarında çalıştıkları gerekçesiyle darbe girişiminin ardından tutuklandıkları davanın 31 Mart tarihli ilk duruşmasında tahliye edilmelerinin ardından aynı gece başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan müzisyen Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy'un dahil olduğu 12 kişi dün gece 2. kez tutuklandı. Darbeye ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla tutuklanan 12 kişinin tahliye edildikleri davanın iddianamesinde, bu suçlamaların bulunmaması, "Cezaevinde mi darbeye teşebbüs ettiler" sorusunu akıllara getiriyor.    29 sanıklı davanın 31 Mart tarihli duruşmasında mahkeme 21 kişiyi tahliye etmişti. Tahliye kararının ardından Cem Küçük Twitter hesabından “Adı belli FETÖ'cüleri tahliye eden savcı ve hakim meslekten ihraç edilecek” sözleriyle mahkeme heyetini hedef göstermişti. Küçük'ün tehditlerinin ardından Taş ve Aksoy'un aralarında bulunduğu 13 kişi tahliye edildikleri gece cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri ve silahlı terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltı işleminin ardından İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve duruşma savcısı da açığa alınmıştı.    Başsavcı ifade almadı   İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ın gece yarısı başlattığı soruşturma kapsamında 14 gün gözaltında tutulan Taş ve Aksoy'un aralarında bulunduğu 13 kişi önceki gün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. 13 kişi savcılıkta ifadeleri alınmadan tutuklanmaları istemiyle İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.    Özel misyonlar   Geceyarısı biten hakimlik sorgusunun ardından yargıç Akın Gürlek, Taş ve Aksoy'un aralarında bulunduğu 12 kişinin cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla tutuklanmalarına karar verdi. Kararda Ali Akkuş'un ise yurtdışı çıkış yasağı ve karakola haftada 1 gün imza atması şartıyla serbest bırakılmasına hükmedildi.    Popülerler örgüte yönlendirildi   Tutuklama kararında, Fethullah Gülen Terör Örgütünün birçok gazete, haber sitesi ve televizyon kanalı kurduğunu belirterek, farklı görüşten ve popüler toplumda sevilen kişilerin örgüt tarafından kamuoyunda algı oluşturması için bu yapıya yönlendirildiği iddia edildi. Basın yayın yapılanmasında yer alan bu kişilere özel misyonlar verildiğini öne süren yargıç Gürlek, verilen misyon gereğince toplumsal kaos ortamı ve darbe ortamının oluşmasına ilişkin algı faaliyetleri yürüttüklerini iddia etti.    Gerekçe: Sosyal medya paylaşımları   Yargıç Gürlek, kararında gazeteci Murat Aksoy'un sosyal medyada örgüt faaliyetleri çerçevesinde tweet ve yazılarının bulunduğunu iddia ederek, Önder Aytaç, Cengiz Çandar gibi kişilerle telefon görüşme kayıtlarının bulunduğunu belirtti. Atilla Taş ile ilgili değerlendirme kısmında ise, pop müzik sanatçısı olduğunu ifade ederek, örgütsel faaliyet kapsamında sosyal medya hesabından paylaşımlar yaptığını öne sürdü. Taş'ın kendisine yüklenen misyon gereğince sosyal medyada ve kamuoyunda algı operasyonları yaptığını iddia eden Gürlek, Taş'ın ByLock kullanıcısı kişilerle görüşme kayıtlarının bulunduğu kaydetti. Tüm şüphelilerin de darbe girişimi eylemlerinin etki ajanlığını yaptıklarını ileri sürdü.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr