Afyon E Tipi Cezaevi'nde 10 Mayıs 2014 günü öğle saatinde koğuşa sayıma giren infaz koruma memurları, yatakta 35 yaşındaki Okan Kılkışlılar'ın cesedini buldu. Olayın cezaevi savcısına bildirilmesinin ardından yapılan incelemede, Kılkışlılar'ın boğularak öldürüldüğü belirlendi. Uyuşturucu bulundurmak suçundan 5 yıl 2 ay ceza alan Okan Kılkışlılar'ın, olay tarihinden yaklaşık bir hafta önce oğlunun ameliyat olduğu haberini aldıktan sonra bunalıma girip kendisine zarar verdiği, sonrasında, cinayet suçundan kalan hükümlülerin bulunduğu 8 kişilik yeni bir koğuşa alındığı anlaşıldı. Okan Kılkışlılar'ın, diğer mahkumlar havalandırma saatinde olduğu sırada, konulduğu yeni koğuşun kapısını kilitleyen Ç.K. ile R.U. tarafından, elişi kurslarında kullanılan dayanıklı makrome ipiyle boğularak öldürüldüğü belirlendi.

'ISLAH OLMAZ KİŞİLİK YAPILARI'

Afyon'daki yargılama sonrasında, cinayeti birlikte işleyen Ç.K. ile R.U. 'ağırlaştırılmış ömürboyu' hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme 'sanıkların çok sayıda sabıka kayıtlarının bulunması, eylemi ceza infaz kurumunda gerçekleştirmiş olmaları, ıslah olmaz kişilik yapıları, suçun işlenmesi sırasında ve sonrasındaki fevri, kontrolsüz davranışları ile pişmanlık göstermeyen yapılarını' göz önüne alarak cezada indirim uygulamadı.

BAKANLIKTAN 400 BİN TL İSTEDİLER

Cinayet davasının sonuçlanmasının ardından Okan Kılkışlılar'ın eşi Yeliz Kılkışlılar Adalet Bakanlığı'na başvurarak, kendisi ile oğulları Baran Kılkışlılar ve Seyfi Kılkışlılar adına 150 bin TL'si manevi, 250 bin TL'si maddi olmak üzere toplam 400 bin TL tazminat talebinde bulundu. Başvuruyu inceleyen Bakanlık, başvurunun bir yıllık süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle 'süre aşımı' gerekçesiyle tazminat talebini reddetti.

Bunun üzerine Okan Kılkışlıların eşi ve çocukları, tazminat için mahkemeye başvurmaya karar verdi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr