Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup, ellerinde Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’nun fotoğraflarını taşıyarak,”Katledenleri tanıyoruz, mücadeleden vazgeçmiyoruz. Ali ve Aysin’in bıraktığı yerden doğayı ve yasamı savunuyoruz” yazılı pankart açtı.

Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'nun yaşam savunucusu dostları imzalı basın açıklamasını okuyan Nazım Dikbaş, “Unutulmamalı ki bu cesur insanlar doğal hayatı, tarımı ve yaşam alanlarını tam anlamıyla yıkıma uğratan taş ocaklarına karşı verdikleri mücadelede çok önemli hukuki zaferlere ulaştılar. Emsal niteliği taşıyan zaferleriyle bölgedeki taş ocaklarının kapatılmasına karşı yeni hukuki mücadelelere hazırlandıkları esnada yaşanan bu korkunç olayın arkasında kendilerinin hedef haline getirilerek öldürülmüş olabileceğine inanıyoruz” dedi.

“YAŞADIKLARI EVİN ETRAFINDAKİ ORMAN DAHA BİRKAÇ GÜN ÖNCE YANDI”

 Büyüknohutçu çiftinin bu süre içerisinde pek çok tehdit ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Dikbaş, “Süreç içinde mücadele ettikleri şirketlerden biri, 'ticari faaliyetlerini engellediği' gerekçesiyle kendilerine 100 bin liralık tazminat davası açtı, dostlarımız davayı kazanarak tazminat ödemekten kurtuldu ancak sorunlar bitmedi. Yaşadıkları evin etrafındaki orman daha birkaç gün önce yandı. Bu mevsimde, kasıtlı olmanın dışında orman yangını yaşanmadığından dolayı şaibeler ortadan kalkmadı” diye konuştu.

“CİNAYET SÜRECİNDEKİ TÜM OLAYLAR GELİŞİGÜZEL BİR SUÇ OLMADIĞINA İŞARET”

Büyüknohutçu çiftinin Finike'nin sedir ormanlarını savunmak için bölgedeki mermer ve taş ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyi devam ettireceklerini belirten Dikbaş, şunları söyledi: “Bizler Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun sevenleri, doğa ve yaşam savunucusu dostları olarak bu cinayetin derinlemesine soruşturulmasını, cinayetin gerçek nedeninin aydınlatılmasını varsa eğer azmettiricilerinin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Söz konusu cinayetin basit bir gasp olayı olarak geçiştirilmeye çalışıldığının farkındayız, buna izin vermeyeceğiz. Ali ve Aysin'in öldürülmesine varan süreçteki tüm olaylar, bunun gelişigüzel bir suç olmadığına işaret etmektedir.  Gün gibi ortadaki şaibe aydınlatılana kadar, tüm suçlular cezalarını bulana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız”.

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr