Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

- Bir yol ayrımındayız. Yüzde 49,5 oy ile seçilen bir başbakanın istifası alındı. Onun haklarını savunmak bize düştü. Arkasından 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Bu darbe girişimine ben 'kontrollü darbe girişimi' dedim. Şu soruyu sordum; bu darbe girişiminden daha önce sizin haberiniz var mıydı, yok muydu? Arkasından 20 Temmuz sivil darbesi... Şuanda biz bir darbe sürecinin içindeyiz.

REJİM DEĞİŞİYOR

- Rejim değiştiriliyor. Tek adam rejimiyle siz parlamenter demokrasiyi askıya aldığınız zaman rejimi değiştiriyorsunuz demektir. Tek kişi her şeye egemen oluyor. 

BİR SİYASETÇİ HAKİM TAYİN EDİYORSA ORADA YARGI BAĞIMSIZ OLMAZ

- Cumhurbaşkanının tarafsızlığı askıya alınıyor. Aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı oluyor. Tarafsız olamaz.

- Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 12'sini tayin ederse orada yargı bağımsızlığından bahsedilebilir mi? CHP'nin genel başkanı, AYM'ye 12 üye atıyor. HSYK'nin üyelerinin yarısını atıyor. Ve dönüp diyoruz ki, yargı bağımsız ve tarafsız olacaktır. Bir siyasetçi hakim tayin ediyorsa, orada yargı bağımsız olmaz.

ANAYASADAKİ ÇELİŞKİLER

- Yürürlükteki anayasamız, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyor. Ve Anayasa şunu söyler; Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle kimseye, zümreye, sınıfa bırakılamaz. Şimdi bir kişiye veriyoruz egemenliği. Anayasa başka söylüyor, yapılan değişiklikler başka! Daha garip olanı ise şu, Anayasa; Türk milleti egemenliğini yetkili organları eliyle kullanır diyor. Nedir o organlar? Yasama, yargı ve yürütme. Bütün yetkiyi bir kişiye bağladığınız zaman bu maddeleri askıya almış oluyorsunuz.

MECLİSİ GEREKÇE GÖSTERMEDEN FESHEDEBİLECEK

- Meclisi, bir kişi hiçbir gerekçe göstermeden feshedebilecek. Her toplantıda söyledim, siz de her yerde anlatın. Atatürk'e verilmeyen yetki, bir kişiye veriliyor. Neden, hangi gerekçeyle? Bizi bir kişi seçmedik ki! Milletin oylarıyla geliyoruz ama milletin oyları bir kişi için geçerli değil.

600 MİLLETVEKİLİNİN MALİYETİ

- Vatandaşlarımızın çoğu henüz bu gerçekleri bilmiyor. TBMM'nin önemi nedir? Neden bu kadar üzerinde duruyoruz... Birden fazla nedeni var. Tarihsel neden var. Bu Meclis, Kıbrıs Barış Harekatı'nı yöneten meclistir, 15 Temmuz darbe girişimini püskürten meclistir. Her vatandaşımıza şu soruyu sorun; 550 milletvekili sizin neyinize yetmiyordu da 600'e çıkarıyorlar. Parasını onlar ödeyecek. 178 milyon lira 5 yıllık maliyet. Emekliliklerini saymıyorum.

DEMOKRASİYİ ASKIYA ALMIŞ OLURSUNUZ

- Anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen hükümleri var. Demokrasinin özü nedir? Vatandaşın haklarını güvence altına alan sistem demektir demokrasi. Bir adım daha atarsak katılımcı demokrasi dediğimiz ve giderek o alana evrilen bir sistemdir demokrasi. Teminatı güçler ayrılığıdır. Siz bütün yetkileri bir kişiye bağladığınız zaman demokrasiyi askıya almış olursunuz.

TDK'NİN SÖZLÜĞÜNDEKİ "DİKTATÖR" TANIMI

- TDK'nin sözlüğünde "diktatör" için aynen şu yazıyor. Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kişiye diktatör denir diyor. TDK... Başbakanlığa bağlı. Neden bu kişiye bütün yetkileri veriyoruz. Bunun mecvut cumhurbaşkanı ile de alakası yok. Sürekli olacak bir düzenleme.

- Türkiye çok tehlikeli bir sürecin içine sokuluyor. Bu süreç Milli Kurtuluş Savaşımızın ikinci adımıdır. 80 milyon vatandaşımın tek tek sorumluluğu var. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Demokrasi mi istiyoruz, tek adam rejimi mi istiyoruz. Oylanan budur arkadaşlar.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr