Türkiye’de, 2 bini aşkın kişi karaciğer bekliyor. Organ bağışının yetersizliği nedeniyle nakillerin yüzde 80’i canlı vericiden yapılıyor. Karaciğer nakliyle yaşama tutunan hastalar dün Şişli’de bir araya geldi. Yaşamla ölüm arasındaki umudu ve tedavi sürecini Cumhuriyet’e anlattılar.

 

Abla-kardeş nakil ameliyatı oldu

Almanya’da yaşayan 11 yaşındaki Oğuz Çelik ile 17 yaşındaki ablası Aleyna Çelik ise genetik karaciğer hastalığı ile dünyaya geldi. Oğuz 3 ay önce, ablası da 1 ay önce İstanbul’da karaciğer nakli oldu. “Önce hemen ateş basardı, yürüyemez, koşamaz ve yemek yiyemez durumdaydım” diyen Oğuz, ‘dayım’ dediği Ferdi Arslan (37) sayesinde artık sağlıklı bir çocuk. Karaciğerinin parçasını Oğuz’a veren Ferdi Arslan, “Her iki kardeşte, damarlardaki kireçlenme, karaciğer hasarına yol açmıştı. Oğuz’un annesi ile teyze torunuyuz. Aleyna da diğer kuzenimizden karaciğeri aldı” diyor.

İkinci kez doğdum

Fatma Gökduman (60), Memorial Şişli Hastanesi’nin ilk karaciğer nakil hastası. Gökduman, “11 yıl önceydi. Karnım aşırı şişiyordu. Sebebi Hepatit B virüsü kaynaklı sirozmuş. Tek çarem nakildi. Tüm umudumuzu kaybetmiştik. Gece hastaneden gelen bir telefonla kadavradan bana uygun bir karaciğer bulunduğu söylendi. Hayata ikinci kere geldim” diyor.

Annesinin yarısı

Hatice Kübra Öner (20), annesinden alınan karaciğer parçasıyla yeni bir hayata başladı. Kübra’ya 4.5 yaşında otoimmün hepatit tanısı konuldu. Bağışıklık sistemi, karaciğer hücrelerine saldırarak iltihap oluşturuyordu. Artık ilaç tedavileri cevap vermez oldu. Kübra, hastanenin 1000. nakil hastası: “Annem yıllarca sağlığım için mücadele verdi. Şimdi de karaciğerinin yarısını verdi.” Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, canlıdan nakli şöyle anlattı: “Tamamen sağlıklı bir insanın karaciğerinin neredeyse yüzde 70’i alınıyor. Başka hasta hayata kazandırılıyor. Yapılan 1000 naklin 297’sini çocuk hastalar oluşturuyor. Yetişkin bir insandan alınan karaciğer parçasının küçük bir bedene, doğru şekilde yerleştirilmesi oldukça zorlu bir iştir.

Zayıflama hapı

Zayıflama hapları kullandıktan sonra karaciğeri iflas eden Ahu Gülözkan (45), 2008 yılında, eşinden aldığı karaciğer parçasıyla yaşama tutundu. Gülözkan “ABD’de işletme okumaya gitmiştim. Çok kilo aldım. Zayıflamak isterken sarılık başladı. Akut karaciğer tanısı konuldu. Kulladığım haplar karaciğerimi tamamen yok etmiş. 4 aylık evliydim, eşimin karaciğeri uyumluydu. Nakilden 1.5 yıl sonra da hamile kaldım ve oğlum Münci Ata (6) dünyaya geldi” diyor.

 

Babasının mavi ışığı

Antalya’da babasının sanayide yaptırdığı cihazla “mavi ışık” tedavisi görmesiyle gündeme gelen Poyraz bebek babasından aldığı karaciğer parçasıyla iyileşti. Poyraz bebek, şimdi 3 yaşında, kıpır kıpır bir çocuk. Baba Servet Ergün, geçirdikleri zor günleri şöyle anlatıyor: “Günde 10-12 saat arasında ışık tedavisi görmesi gerekiyordu. Mavi ışık veren cihazı eve almak istedim, 10 bin lira olduğunu öğrenince sanayide bir arkadaşıma bir benzerini 550 liraya yaptırdım. Kısa sürede 17 kilo verdim ve nakil gerçekleşti. Herkese çağrı yapıyorum. Ölürken başka insanların yaşamlarını kurtarabilirsiniz. ”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr