Britanya’nın önceki gün gittiği yerel ve bölgesel seçimlerde taşlar fazla yerinden oynamazken, bu sonuç özellikle anamuhalefetteki İşçi Partisi açısından önemli. Eylülde İşçi Partisi delegelerinin parti ileri gelenlerinin arzusu hilafına eski tüfek sosyalist Jeremy Corbyn’i genel başkan seçmesinden beri, muhalifleri Corbyn’i devirmelerini sağlayacak bir seçim yenilgisi için önceki günkü “süper perşembeyi” bekliyordu. Ancak Corbyn’in “Hezimet öngörülerini boşa çıkarıp pozisyonumuza tutunduk hatta bazı yerlerde desteği büyüttük” diye özetlediği şekilde İşçi Partisi ilk sonuçlara göre 43 belediye meclisinden birini, 846 belediye meclisi üyeliğinden 22’sini kaybetti.

Yüzde 44 oy aldı

En önemli kaybı, İskoçya’da üçüncülüğe gerilemesi olurken, bunu, en önemli yerel mevki olan başkent Londra’nın belediye başkanlığını Muhafazakâr Parti’den geri alarak telafi etti. Hem de Pakistan kökenli Sadiq Khan’ı Londra’nın ilk Müslüman belediye başkanı yaptı.

Eski bir bakan olan Sadiq Khan aynı zamanda bir Avrupa başkentinin ilk Müslüman belediye başkanı oldu. İlk sonuçlara göre oyların yüzde 44’ünü alarak Muhafazakâr Partili rakibi Zac Goldsmith’e 9-10 puan fark attı. 8 yıldır Londra belediye başkanlığını yürüten “Osmanlı kökenli” Boris Johnson yeniden aday olmayacağını duyurmuştu. Bunun üzerine milyarder bir finansçının özel okullarda okumuş, lüks bir hayat süren oğlu Zac Goldsmith’i aday gösteren Muhafazakâr Parti, seçim kampanyasında Khan’ın Müslüman oluşunu öne çıkarmış, Başbakan David Cameron Khan’ın radikal dincilerle ilişkisi olduğunu iddia etmişti.

Corbyn’e eleştiriler

Ancak Khan LGTBİ’yi de kapsayan eşitlik ve çeşitlilik mesajlarıyla bu iddiaları boşa çıkardı. Corbyn de, Boris Johnson’ın selefi Ken Livingstone dahil 50 kişinin “Yahudi karşıtlığı” suçlamalarıyla ilgili soruşturmalar tamamlanana dek İşçi Partisi üyeliklerini askıya alarak muhafazakârların kampanyalarını boşa çıkardı. Dünkü sonuçların ardından yine bazı gölge bakanların “liderliğe ehil olmadığı” açıklamaları ile karşılaşan Corbyn bunları reddetti: “Evet, İskoçya’da yapmamız gereken çok şey var. Ama endişelenmeyin. Devam ediyorum. İyiyim. Çok mutluyum.”

Britanya Brexit için hâlâ kararsız

İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da 45 milyon seçmenin sandığa çağrıldığı bölge parlamentosu ve belediye seçimlerinden, 23 Haziran’da tüm Britanya çapında düzenlenecek “AB’den çıksak mı” (Brexit) referandumuna ilişkin net bir gösterge çıkmadı. AB konusunda bölünmüş olan iktidardaki Muhafazakâr Parti kayba uğramadı. AB’de kalma yanlısı anamuhalefetteki İşçi Partisi’nin en önemli kaybı, İskoçya’da üçüncülüğe gerilemesi oldu. Tümden AB ve göç karşıtı UKIP, önemli olmayan kazanımlar elde etti.

İskoçya’da ise AB’de kalmayı savunan iktidardaki İskoç Milliyetçi Partisi (SNP), üst üste üçüncü seçimini kazansa da parlamentoda mutlak çoğunluğunu kaybetti ve küçük bir koalisyon ortağı arar hale geldi. 1980’lerden beri İskoçya’da nefret objesi haline gelen Muhafazakâr Parti’nin oyunu yüzde 24’e, vekil sayısını 31’e çıkarması tam bir sürpriz oldu. Bunda partinin İskoçya’daki lideri Ruth Davidson’ın açıkça eşcinsel olması, eğlenceli politikaları ve sosyal medyayı iyi kullanması başrolü oynadı.

Bu arada İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in bu ay içinde İstanbul’a gerçekleştireceği ziyareti, 23 Haziran’daki Brexit referandumunu olumsuz etkileyebileceği endişesiyle ertelediği ortaya çıktı. Telegraph gazetesine göre İstanbul ziyaretinde Türkiye’nin AB üyeliğini ve Britanya’ya vizesiz girişi desteklemeyi planlayan Corbyn partide fikir ayrılığına neden olacağı uyarıları nedeniyle Türkiye’ye gelmekten vazgeçti.

9 kardeş büyüdü

Londra belediye başkanlığına Sadiq Khan’ın seçilmesi, Britanya’da “peri masalı” diye niteleniyor. Zira 46 yaşındaki Sadiq Khan, 1960’larda Britanya’ya göçen Hindistan kökenli Pakistanlı bir ailenin 9 çocuğundan biri. Khan’ın babası tam 25 yıl boyunca otobüs şoförlüğü, annesi de evden terzilik yaparak ailenin geçimini sağlamış.

“Annemle babam durmaksızın çalışırdı. İş bulur bulmaz ben de onlar gibi çalışmaya başladım” diyen Khan, önce okul yıllarında bulduğu kısa süreli işlere girdi. Lisedeyken dişçi olma hayalleri kuran Khan, bir öğretmeninin önerisiyle hukuk okumaya karar verdi ve Kuzey Londra Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Hâlâ burada misafir akademisyen olarak ders veriyor

Blair’e mektup

Mezuniyetinden sonra her alanda ayrımcılık ve insan hakları davalarına yoğunlaştı, 2005’te ise Londra’nın Tooting ilçesinden İşçi Partisi milletvekili seçildi, ertesi yıl “ABD’nin finosu” diye anılan Başbakan Tony Blair’e yazdığı dış politikasını eleştiren mektupla gündem oldu. Blair’in başbakanlığı devretmek zorunda kaldığı Gordon Brown tarafından 2008’de yerel yönetimler bakanlığına, ardından ulaştırma bakanlığına atandı ve Britanya tarihinde ikinci Müslüman bakan oldu.

LGBTİ dostu

Londrabelediye başkanlığına aday olduktan sonra LGBTİ üyelerine yönelik ayrımcılık ve nefret suçlarına “sıfır hoşgörü” vurgusu yaptı. Bu yüzden radikal İslamcı gruplardan ölüm tehditleri alan Khan çifti ve iki çocuğu koruma altına alındı

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr