Britanya’nın AB’den çıkış kararının yarattığı siyasi deprem, ülkenin 26 yıl sonra ilk ve tarihinde ikinci kadın başbakanının yolunu açtı. Referandumun ardından istifasını duyuran Başbakan David Cameron’ın koltuğu için yarışan iki kadın siyasiden Enerji Bakanı Andrea Leadsom’ın çekildiğini açıklamasıyla, İçişleri Bakanı Theresa May’in yeni Muhafazakâr Parti lideri ve dolayısıyla başbakan olacağı kesinleşti. Cameron’ın ekimdeki kongreyi beklemeyerek yarın Kraliçe’ye istifasını sunacağı belirtiliyor. Parlamento önünde gelişmeleri değerlendiren May, “Gurur duydum” dedi, daha iyi bir Britanya sözü verdi.

‘Annelik’ özrü

Leadsom’ın kararı, rakibinin anne olmamasını polemik haline getirmesinin ardından geldi. Bir röportajında May için “Muhtemelen yeğenleri vardır, benimse çocuklarım var” diyerek ülke geleceğinde daha çok söz sahibi olduğunu savunan Leadsom, tepkiler üzerine sözlerinin çarpıtıldığını iddia etti. Röportajın ses kaydının yayımlanmasıyla savunması çöken Leadsom, yarıştan çekilmeden önce May’e mesaj göndererek özür dilediğini açıkladı.

Bir papazın kızı ve Oxford mezunu

Disiplini ve mesafeli tavrıyla benzetildiği Margaret Thatcher’ın Britanya’nın tek kadın başbakanı unvanını elinden almaya hazırlanan 59 yaşındaki May, bir papazın kızı ve Oxford mezunu. 1997’de milletvekili, 2002’de Muhafazakâr Parti’nin ilk kadın lideri seçildi. 2010’dan beri yürüttüğü İçişleri Bakanlığı görevinde göçle ilgili katı kararlar aldı. Referandumda AB’de kalma yanlısı tavır alsa da bunu fazla dillendirmedi. Cameron’ın istifası sonrası başbakanlık için favori gösterilen May, 329 vekilden 199’unun desteğini aldı. Tek aday haline gelmesi üzerine Leadsom’ın destekçileri de hızla May cephesine geçti. Referandumun ağır darbe vurduğu sterlin de yükselişe geçti. Bu arada referandum sonrası İşçi Partisi’nde başlayan liderlik tartışmasında da parti içi muhalefeti temsilen Angela Eagle, Genel Başkan Jeremy Corbyn’e karşı adaylığını resmen ilan etti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr