Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM'de Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülen 'Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na yönelik yapılan eleştirilere değinerek, "Kanun tasarısı terörle mücadele eden güvenlik kuvvetlerimize hukuki himaye getirmektedir" dedi.


Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ile birlikte Üsküdar'da bir iftar programına katıldı. İftarın ardından bir konuşma yapan Bozdağ, dünyanın 145 ülkesinden DEAŞ'ta terörist bulunduğunu belirterek, "Dilleri başka, anaları babaları başka, eğitimleri başka bu kadar ayrı ülkeden insanı hangi güç ölmeye öldürmeye ikna ederek Suriye'ye getiriyor, canlı bomba yaptırıyor? DEAŞ terör örgütü uluslar arası proje bir terör örgütüdür. Hem İslam'dan, Müslüman'dan uzaklaştırmak hem de Ortadoğu'da hesabı olanların hesabının tutmasını sağlamak için vazife yapıyor" diye konuştu. Koalisyon güçlerinin yaklaşık bir yıldır DEAŞ'a bomba yağdırdığına vurgu yapan Bozdağ, şunları söyledi:
"Her biri ayrı bombalıyor, bombaların düşmediği yer kalmadı. Eğer bombalar doğru adrese atılmış olsaydı DEAŞ diye bir terör örgütü kalmazdı. Bu kadar bombaya rağmen alınan mesafe neredeyse sıfır noktada. Rusya'nın attığı bombaların neredeyse yüzde 89'u uluslararası toplumun meşru kabul ettiği muhalefetin üzerine düşüyor. Yüzde 11'ini DEAŞ'a atıyor. Onlar da Esad güçleri ile DEAŞ arasındaki çatışmada rejim güçlerine destek için atıyor."

"ŞİMDİ BİZE 'TERÖRÜN TANIMINI DEĞİŞTİRİN DİYORLAR. FRANSA'YA BİR ŞEY DEMİYORLAR"

Bekir Bozdağ, konuşmasında PKK terör örgütüne yönelik olarak sürdürülen operasyonlara da değindi. Bozdağ, "PKK terör örgütü ve onun uzantıları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni sivilleri öldürmekle itham ediyor, suçluyor. Avrupa'ya gidip ölen teröristleri, sivillermiş gibi takdim ediyorlar. Askere polise bomba atan, kurşun atan, hendek kazan, tuzaklar kuran teröristi sivil olarak göstermek kimsenin haddi değildir. Gösterse de bunda bir başarı elde etmesi mümkün değildir. Terörle mücadelesini hukukun içerisinde yapmaya özen gösteren yegane ülke Türkiye Cumhuriyetidir. Fransa'da terör eylemleri oldu Fransız hükümeti Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği'ne bir yazı yazdı ve 'Ben terörle mücadele ettiğimden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini iptal ediyorum' dedi. Fransa birkaç terör eylemi olunca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini askıya aldı. Şimdi bize 'terörün tanımını değiştirin' diyorlar. Dönüp Fransa'ya bir şey demiyorlar. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini askıya almadı. Aksine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan binlerce dava Türkiye'nin lehine sonuçlandı" dedi.

"BU YASAYI 'EMASYA' GİBİ TAKDİM ETME GAYRETLERİ VAR. BU EMASYA FALAN DEĞİLDİR"

Bakan Bozdağ konuşmasında TBMM'de Milli Savunma Komisyonu'nda 'Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personel Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşülmesine de değindi. Bozdağ, şunları söyledi:
"Son günlerde Milli Savunma komisyonda görüşülen bir kanun tasarısı üzerinden de eleştiri yapılıyor. Kanun tasarısı terörle mücadele eden güvenlik kuvvetlerimize hukuki himaye getirmektedir. Canını ortaya koyarak, gözünü kırpmadan ölüme koşuyor. Öte yandan da teröristler ve onların vekaletini alanlar, savcılık, savcılık gezip onları şikayet ediyor. Bu mücadele bu motivasyonla nasıl sürecek? Bu yasa hukuka uygun bir yasadır. Ama bu yasayı EMASYA gibi takdim etme gayretleri var. Bu EMASYA falan değildir. Terörle mücadelede silahlı kuvvetleri Bakanlar Kurulu görevlendirdiği zaman nerede görevlendirdiğini yazacak. Ne kadar süre ile görevlendirdiğini yazacak. Bu hukuki himaye terörle mücadele için görevlendirilen yerlerle sınırlı olacak ve görevlendirilen süre kadar olacak. Yoksa Türkiye'nin her yerindeki silahlı kuvvetler için getirilen bir düzenleme değildir" ifadelerini kullandı.

HSYK YAZ KARARNAMESİ

Bekir Bozdağ, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK)nun yaz kararnamesine yönelik eleştirilerin haksız olduğunu söyledi.
"HSYK her yıl olduğu gibi bu yıl da Haziran ayında yaz kararnamesini çıkardı" diyen Bozdağ, "Kararnameye 3746 hakim ve savcı dahil edildi. Bu kararname üzerinden bir fırtına kopartılmaya çalışılıyor. Kararnamenin zamanlamasından tutun da içinde olan atamalara kadar. Halbuki bu kararname rutindir, her sene yapılır. Bu kararnamenin ne zaman yayınlanacağı HSYK tarafından önceden ilan edildi. Daha dokunulmazlık dosyaları gündemde değildi. Ama şimdi bazı medya organları, bazı siyasiler Sayın Cumhurbaşkanımızın dokunulmazlıklarla iligli Anayasa değişikliği onaylaması tarihini alarak, 'Mahkemeler, hakimler, savcılar ayarlandı, öyle onayladı' diye büyük iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar. 6 ay önce bunu HSYK ilan etmiş ve o zaman Türkiye'nin gündeminde böyle bir konu yok. İstinat mahkemelerini faaliyete geçirme kararı aldık. 20 Temmuz 2016'da İstinat mahkemeleri faaliyete geçecek. İstinafa 1387 hakim ve savcı ataması yapıldı. Bunların boşalttığı görevler var. Buralara atanma yapılması lazım, atandı. Dolaysıyla bunların kabarık olmasının nedeni İstinafın faaliyete geçiyor olmasıdır. Böyle olunca kararname geniş kapsamlı olmuştur. Buna rağmen bazı çevreler bunun için fırtına kopartıyor" şeklinde konuştu.

Konuşmanın bir bölümünde Bozdağ mikrofonun azizliğine uğradı. Biten pilleri değiştirilen mikrofonu tekrar alan Bozdağ'ın, "Pilimizi bitirmeye çalışıyorlar ama pilimiz bitmez Allah'ın izniyle" şeklinde yaptığı espri davetlileri güldürdü.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr