Türkiye’de ocak ayında cari açık 2.76 milyar dolar olurken resmi rezervler aynı dönemde 2.06 milyar dolar eridi. Cari açığı kapatmak için neredeyse açığın kendisi kadar rezerv kullanıldı.

Ekonomi için cari açık kadar açığın finansmanı da büyük önem taşıyor. Açığın kısa vadeli sermaye akışları ve rezervlerle finanse edilmesi Türkiye ekonomisinde riskleri artırıyor.

Normal şartlarda dış borç krizine girmemek için borcun vadesi geldiğinde eğer piyasadan döviz toplanamazsa merkez bankası rezervleri kullanılıyor. Ya da enerji gibi hayati önemi olan ithal mallar için gerekli döviz yoksa bu da rezervlerden karşılanıyor. Türkiye’de ise kısa vadeli dış borçlar rezervlere göre daha yüksek. Krizlere karşı önlem olarak biriktirilen döviz rezervleri kısa vadeli dış borçları karşılamıyor.

Karşılığı yok

Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt döviz rezervi, en son açıklanan 3 Mart verilerine göre 89 milyar 234 milyon dolara geriledi. Böylece 24 Ağustos 2002’den beri en düşük seviye görüldü. Bu tarihte Merkez’in döviz rezervleri 89 milyar 82 milyon dolar seviyesindeydi. Bankanın brüt döviz rezervi 25 Kasım 2016 tarihinden beri 100 milyar doların altında bulunuyor.

Buna karşılık yine Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku aralık itibarıyla 98.1 milyar dolar. Yani döviz rezervleri yaklaşık 8.9 milyar dolarlık kısa vadeli borcu karşılamıyor. Bu borcun yüzde 51.7’si dolar, yüzde 30.6’sı Avro, yüzde 15’i TL ve yüzde 2.7’si diğer döviz cinslerinden oluşuyor. TL’nin yılbaşından beri yüzde 6 eridiği düşünülürse borç daha da katlanıyor.

Dörtte biri etmiyor

Öte yandan 89.2 milyar dolar, bankanın brüt döviz rezervlerini ifade ediyor. Net döviz rezervini bulmak için yükümlülükleri düşmek gerekiyor. Merkez Bankası’nın aylık olarak yayımladığı Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi verilerine göre Merkez’in ocak ayındaki toplam yükümlülüğü yani borcu 66 milyar 759 milyon doları buluyor.

Resmi rezervlerinden altın rezervleri, IMF rezerv pozisyonu ve SDR’ler çıkarıldığında direkt alım satıma konu olan döviz varlıkları 89 milyar 57 milyon dolar ediyor. Bundan Merkez’in borçuları düşüldüğünde ise net döviz rezervinin 22 milyar 298 milyon dolar olduğu görülüyor.

Yani net rezerv, Merkez’in brüt rezervlerinin ve kısa vadeli dış borcun dörtte birinden daha az. Bu, Merkez’in her an satmaya hazır olduğu döviz miktarını ifade ediyor.

Son dış ticaret verileri ise ocakta ithalatın 15.6 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Yani, net rezervler ithalatı sadece altı hafta karşılayabiliyor.

Yüzde 5400 artış

Ocak ayı verilerine göre portföy yatırımlarındaki 1.58 milyar dolarlık net giriş cari açığın finansmanı açısından yeterli olmadı. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler de bir önceki yılın aynı ayına göre 429 milyon doları azalarak 360 milyon dolar oldu. Yani sıcak para ve doğrudan yatırımlar yetmeyince cari açığı kapatmak için rezervler kullanıldı. Cari açığın finansmanı için aralık ayında da 6.9 milyar dolarlık rezerv kullanılmıştı. Geçen yılın aynı ayına kıyasla ise rezerv kullanımının yüzde 5400 arttığı görülüyor. Ocak 2016’da açığın kapatılması için rezervlerden 37 milyon dolar harcanmıştı. Öte yandan 2016 geneline bakıldığında cari açığı kapatmak için rezervler toplamda 813 milyon dolar eridi.

Cari denge bozuluyor

Ödemeler dengesi son verilere göre 16 aydır üst üste açık veriyor. Ocak ayında cari işlemler açığı aylık bazda 2.76 milyar dolar olurken açık, Ocak 2016’ya göre de 561 milyon dolar arttı. 12 aylık cari açık 33.16 milyar dolar oldu. Merkez Bankası verilerine göre en son Eylül 2015’te 206 milyon dolar cari fazla verilmişti. Cari denge geçen yılın ocak ayında 2.2 milyar dolar, 2016 yılının tamamında ise 32.6 milyar dolar açık vermişti.

Ekonomistlere göre petrol fiyatlarının yükselmesi, jeopolitik riskler ve düşen turizm gelirleri cari açığı daha da artırabilir.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr