BBC Türkçe'nin haberine göre, BM'nin Suriye Soruşturma Komisyonu'nun Mart 2011 ile Kasım 2015 tarihleri arasında yürüttüğü soruşturmanın raporuna göre Suriye hükümetinin elinde bulunan tutuklular toplu biçimde ölüyor.

Komisyon BM Güvenlik Konseyi'ne Suriye'de bazı askeri ve sivil yetkililere "hedefli yaptırımlar" getirilmesi çağrısında bulundu.

İsmi verilmeyen yetkililer tutukluların ölümler, işkence, gözaltında kaybolmalarından sorumlu tutuluyor.
Rapor ayrıca El-Nusra Cephesi ve Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) gibi cihatçı örgütlerin de esirlerine işkence yaptığı ve toplu infazlar gerçekleştirdiği için savaş suçu işlediklerini vurguluyor.

El-Nusra Cephesi'nin ve IŞİD'in yakalanan rejim askerlerine toplu infaz uyguladıklarını ve sivilleri Şeriat mahkemelerinde "gayrimeşru davalarla" ölüm cezasına çarptırdıkları da belirtiliyor.

621 tanık

Rapor 621 tanığın deneyimlerine ve elde edilen diğer kanıtlara dayanıyor.

Komisyona başkanlık eden Paulo Pinheiro açıklamasında "Hayatta kalan her tutuklu tahmin edilemeyecek istismar yaşamış" dedi.
Raporda hayatta kalan kişilerin arkadaşlarının ölünceye kadar dövüldüğünü, işkence nedeniyle oluşan yaralarının tedavi edilmediği yönündeki tanıklıklarına yer veriliyor.

Diğerleri ise "insanlık dışı koşullar" nedeniyle yaşamlarını kaybetmişler.
Pek çok tutuklu kendi tuvaletlerinden su içmeye zorlanmış.

Rapor aralarında 7 yaşında çocukların da bulunduğu pek çok tutuklunun öldüğünü aktarıyor.
"Devletin geniş lojistik desteği var"
Komisyon raporunda "Son dört buçuk yılda, binlerce tutuklunun savaşan tarafların elinde öldürüldüğünü" söylüyor.

Raporda " Bu raporda tanımlanan cinayetler ve ölümler sıklıkla, uzun bir dönem ve pek çok mekanda (Suriye) Devleti'nin geniş lojistik desteğiyle gerçekleşti" deniyor.

Komisyon Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin on binlerce kişiyi tutukladığını, binlerce insanın tutuklandıktan sonra ortadan kaybolduğunu ya da silahlı örgütler tarafından kaçırıldığını belirtti.
Raporda devlet güçlerinin aç bırakma, yaraların ve hastalıkların tedavi edilmemesi de dahil toplu tutuklamalar ve sivil ölümler yoluyla "sivil nüfusa yönelik sistematik ve yaygın saldırı olarak kabul edilebilecek çeşitli suçlara bulaştığı" ifade edildi.

BM Komisyonu askeri polis yetkililerinin, cezaevleri yöneticilerinin ve sivil yetkililerin de dahil olduğu üst düzey memurların ölümlerden ve cesetlerin isimsiz olarak toplu mezarlara gömüldüğünden haberdar oldukları yönünde akla yatkın dayanak bulunduğunu da belirtti.

Bu yetkililerin "kişisel olarak cezai sorumlulukları" olduğunu savunan raporda Suriye'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısına havale edilmesi çağrısı yapıldı.

Aralarında Uluslararası Ceza Mahkemesi eski savcısı Carla Del Ponte'nin de bulunduğu müfettişler farklı taraflardan savaş suçlularının isimlerinin bulunduğu listeyi Cenevre'de BM binasında bir kasada saklıyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre, BM'nin Suriye Soruşturma Komisyonu'nun Mart 2011 ile Kasım 2015 tarihleri arasında yürüttüğü soruşturmanın raporuna göre Suriye hükümetinin elinde bulunan tutuklular toplu biçimde ölüyor.

Komisyon BM Güvenlik Konseyi'ne Suriye'de bazı askeri ve sivil yetkililere "hedefli yaptırımlar" getirilmesi çağrısında bulundu.

İsmi verilmeyen yetkililer tutukluların ölümler, işkence, gözaltında kaybolmalarından sorumlu tutuluyor.
Rapor ayrıca El-Nusra Cephesi ve Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) gibi cihatçı örgütlerin de esirlerine işkence yaptığı ve toplu infazlar gerçekleştirdiği için savaş suçu işlediklerini vurguluyor.

El-Nusra Cephesi'nin ve IŞİD'in yakalanan rejim askerlerine toplu infaz uyguladıklarını ve sivilleri Şeriat mahkemelerinde "gayrimeşru davalarla" ölüm cezasına çarptırdıkları da belirtiliyor.

621 tanık

Rapor 621 tanığın deneyimlerine ve elde edilen diğer kanıtlara dayanıyor.

Komisyona başkanlık eden Paulo Pinheiro açıklamasında "Hayatta kalan her tutuklu tahmin edilemeyecek istismar yaşamış" dedi.
Raporda hayatta kalan kişilerin arkadaşlarının ölünceye kadar dövüldüğünü, işkence nedeniyle oluşan yaralarının tedavi edilmediği yönündeki tanıklıklarına yer veriliyor.

Diğerleri ise "insanlık dışı koşullar" nedeniyle yaşamlarını kaybetmişler.
Pek çok tutuklu kendi tuvaletlerinden su içmeye zorlanmış.

Rapor aralarında 7 yaşında çocukların da bulunduğu pek çok tutuklunun öldüğünü aktarıyor.
"Devletin geniş lojistik desteği var"
Komisyon raporunda "Son dört buçuk yılda, binlerce tutuklunun savaşan tarafların elinde öldürüldüğünü" söylüyor.

Raporda " Bu raporda tanımlanan cinayetler ve ölümler sıklıkla, uzun bir dönem ve pek çok mekanda (Suriye) Devleti'nin geniş lojistik desteğiyle gerçekleşti" deniyor.

Komisyon Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin on binlerce kişiyi tutukladığını, binlerce insanın tutuklandıktan sonra ortadan kaybolduğunu ya da silahlı örgütler tarafından kaçırıldığını belirtti.
Raporda devlet güçlerinin aç bırakma, yaraların ve hastalıkların tedavi edilmemesi de dahil toplu tutuklamalar ve sivil ölümler yoluyla "sivil nüfusa yönelik sistematik ve yaygın saldırı olarak kabul edilebilecek çeşitli suçlara bulaştığı" ifade edildi.

BM Komisyonu askeri polis yetkililerinin, cezaevleri yöneticilerinin ve sivil yetkililerin de dahil olduğu üst düzey memurların ölümlerden ve cesetlerin isimsiz olarak toplu mezarlara gömüldüğünden haberdar oldukları yönünde akla yatkın dayanak bulunduğunu da belirtti.

Bu yetkililerin "kişisel olarak cezai sorumlulukları" olduğunu savunan raporda Suriye'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısına havale edilmesi çağrısı yapıldı.

Aralarında Uluslararası Ceza Mahkemesi eski savcısı Carla Del Ponte'nin de bulunduğu müfettişler farklı taraflardan savaş suçlularının isimlerinin bulunduğu listeyi Cenevre'de BM binasında bir kasada saklıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr