Pekiyi, herkes gibi siz de -yıllardır- blog yazmanıza rağmen neden “diğerleri kadar” başarılı olamıyorsunuz? Eğer bu soru aklınıza takılıp kaldıysa ve her şeye rağmen blog’unuzu güncellemeye devam etmek istiyorsanız, başarısızlığın 10 muhtemel sebebini bu yazımızda bulabilirsiniz. Karşınızda blog’unuzun başarısız olmasının 10 sebebi!


 

1. Başarısız Blog’ların İlk Sorunu: Genel Bir Temanızın Olmaması

Kimseye “böyle blog tutulmaz” demek doğru değil, ama başarılı blog’ların temelinde ana konuya hakimiyet esası yatıyor. İnsanlarla paylaştığınız şeyin onlar için de anlam ifade edebilmesi için, okuyucularınıza bilgi veren ve onlara bir şey öğretmeye muktedir olduğunuz konular hakkında yazmanız gerek… Temanız illa ki tek bir ana başlıkla sınırlı olmak zorunda değil; örneğin sadece otomobiller ya da makyaj malzemeleri hakkında yazmak zorunda değilsiniz. Fakat farklı deneyimlerinizin sayısı, blog’unuzun ana temasını boğmaya başlarsa okuyucularınızı hızla kaybedeceğinize emin olabilirsiniz.
Çözüm: Blog’unuza niş, özgün içeriğin az olduğu ve hakkında bilgi verebileceğiniz kadar hakim sayıldığınız bir ana tema belirleyerek içerik girin. Eğer sadece tek bir konudan veya ana başlıktan bahsetmek istemiyorsanız, ana temayı “deneyimleriniz” olarak belirleyerek okuyucularınızı yine bir konsept altında bir araya getirebilirsiniz.
 

2. Blog Tutmanın Zaman ve Emek İstemeyen Bir Uğraş Olduğunu Zannetmek

Blog yazmak, gerçekten ama gerçekten emek isteyen bir uğraş. Eğer “aklıma estiği gibi üç beş satır yazarım, önemli olan blog’un her gün güncellenmesi!” diyorsanız, yanılıyorsunuz. İnternet sonsuz bir mecra ve okuyucular yaş, demografik yapı ve coğrafya fark etmeksizin “iyi” ya da “kötü” içerik ayrımını hemen yapabiliyorlar. Blog’unuzun tanıtımı kadar onun içeriği ve özgünlüğü için de emek sarf etmelisiniz. Unutmayın; hangi konuda yazıyor olursamız olun bir rakibiniz var ve içeriğinize zaman ve emek harcamazsanız, harcadığınız kadarını bile çöpe atmış sayılırsınız.
Çözüm: Blog’unuzu güncellemek için aylık bir plan yapın. Ne yazacağınızı önceden belirlemek, blog’unuzu zamanında güncellemek için sizi motive edecektir. Ne kadar çok zaman ve emek harcarsanız, geri dönüşünü almanız o kadar hızlı olacaktır. Fakat şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın; çok çalışmaktansa akıllıca çalışmak daha iyi sonuç verir. Dolayısı ile blog’unuzu güncellerken “akıllıca” yöntemler izlediğinize ve içeriğinizi benzersiz, kaliteli ve özgün oluşturduğunuza dikkat edin.
 

3. Sadece “Bu Konu Para Kazandırır” Motivasyonu ile Konu Seçmek

Blog yazmak, bazen “tam zamanlı bir iş kadar” emek ve zaman isteyebilir. O nedenle yazacağınız konuyu seçerken hem özgün ve “niş” tabir edilen bir tema seçmeye hem de bu tema hakkında gerçekten “tutkulu” olmaya dikkat edin. Örneğin eğer fiziksel olarak fit değilseniz ya da egzersiz ya da beslenme hakkında kulaktan duyma şeyler dışında bir şey bilmiyorsanız, sırf “para kazandırıyor” veya “talep görüyor” diye “fitness” ya da “sağlıklı yaşam” hakkında yazmaya çalışmayın. Her “niş” tema, zekice işlenirse “para kazandıran bir blog” haline getirilebilir. Aksi takdirde sevmediğiniz ve ilgilenmediğiniz bir konu hakkında yazmaktan sıkılacak ve kısa sürede para kazanamadığınız için bıkıp, bırakacaksınız. Ne yazık ki bu başarısız olma sebeplerinin en başlıcalarından biri…
Çözüm: Niş temanızı akıllıca seçin. Örneğin balık tutmaktan hoşlanıyorsanız, kişisel deneyim ve anılarınız kadar insanlara nasıl “daha iyi balık tutulacağını” öğretin. Ya da futbol hakkında yazacaksanız sadece takım ve taktik değerlendirmeleri hakkında değil; taraftar ve futbolcu perspektifinden de eğitici ve ufuk açıcı yazılar paylaşın.
 
Yazının devamını okumak için buraya tıklayınız

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr