Her şey Moda Kitap’a ait Twitter hesabından Fenerbahçe hakkında atılan bir tweet’le başladı. Yıllardır okuyucularına sosyal medya üzerinden çekilişlerle kitap armağan eden, 4 yaşındaki Moda Kitap, Şeker Bayramı’nda da okuyucularına armağanda bulunmak için bir çekiliş yapacağını duyurdu. Çekiliş öncesi Moda Kitap’ın takipçilerinden birinin, “RT ettim ama inşallah şike yoktur” şeklinde tweet atması, Moda Kitap’ın ise takipçisine; “Fenerbahçe değiliz” diye yanıt vermesi olayı çok farklı bir noktaya taşıdı.

Saatler sonra sosyal medyada Moda Kitap’a yönelik linç kampanyası başlatıldı. Bu linç giderek daha da büyüdü. Moda Kitap’ın sahibi bu defa da Kürt olduğu için hedef gösterilerek, PKK sempatizanı ilan edildi. Olay neydi, nasıl bu boyuta geldi? Olayı birinci ağızdan dinlemek için Moda Kitap’ın yolunu tutuyorum. Önünden iki defa geçmeme rağmen Moda Kitap’ı bulamıyorum. Semt esnafına soruyorum. Önünde durduğum binanın Moda Kitap olduğunu söylüyorlar. Tabelaları indirilmiş, perdeleri çekilmiş bir kitapçı... Moda Kitap’ın sahibi Hakan Tunç açıyor kapıyı. Yüzünde derin bir üzüntü ve tedirginlik var. Kokusunu içime çeke çeke kitap dolu bir salonda oturuyorum. Muhabbete başlıyoruz.

-Sahaflar bir bir kapatılırken nasıl karar verdiniz sahaf dükkânı açmaya?

Uzun süre farklı işlerde çalıştım, ayrıldım. Yıllardır kitap biriktiriyordum. Sosyal medyayı da aktif kullanıyordum. Diğer sahaf arkadaşlardan farklı olarak insanların dükkâna gelmesini beklemek yerine, biz onlara gitmeliyiz düşüncesiyle yola çıktım. Şu an sosyal medyada yaklaşık 25-30 bin takipçimiz var. İnsanların arayıp bulamadıkları kitapları kısa sürede bulup, ulaştırıyoruz. Bazen sosyal medyada bir okuyucuyla kitap üzerine tartışıyoruz. Birçoğuyla espri yapacak kadar yakınlaştık.

Kitapçıyım, nefret edemem

-Moda Kitap’a ait sosyal medya hesaplarını kimler kullanıyor?

Ben ve çalışanlarım. Bizi takip edenler benim esprili üslubumu bilirler. Paylaşımlarımıza espri katarak merak uyandırma kaygımız var.

- Olaylı tweet’i siz mi attınız?

Evet. Takipçilerimiz arasında çekiliş yapıyor, kazanan kişiye kitap yolluyoruz. Çevremizden birinin kitabı kazanma şansı yok. Şike olduğu düşünülmesin diye. Olayın yaşandığı gün bayram hediyesi 6 kitabı müşterilerimize hediye etmek istedik. Normalde 300 paylaşım alan tweet 600-700 paylaşım aldı. “Bu işte şaibe var, şike olmadığı ne malum” gibi espriler yapıldı. Ben de “Fenerbahçe değiliz” yazıp güldüm. Niyetim kesinlikle camiayı, kulübü suçlamak değildi. Futbol fikir beyan edeceğim son mecra iken bu mecrada söylediğim yanlış bir söz olayı bu noktaya getirdi. Ben bir kitapçıyım, kitapseverim. Yaptığım iş bir kitleden, bir camiadan nefret edilerek yapılabilecek bir iş değil.

-O gün neler oldu?

O paylaşımı 6 Temmuz’da yaptık. Olay bir gün sonra patlak verdi. Bizi yaklaşık 14 bin insan takip ediyor. Takipçilerimiz üslubumuza aşinalar. Paylaşımın olduğu gün olay olmamasının nedeni bu. Ama yaklaşık 30 saat sonra birilerinin çıkıp bunu paylaşması düşündürücü. Neden hedef gösterildik, bilmiyorum. Sosyal medya hesabımı kapatmak zorunda kaldım.

‘Hedef gösterildim’

- Tehditler tedirginlik yaratmadı mı?

Yaratmaz olur mu? Toplu halde baskına gelmek için çağrılar yapıldı. Yakmaktan, yıkmaktan öldürmeye kadar... Sonra olayı farklı boyuta taşıdılar. Biz bir kesime, bir gruba, bir siyasi fikre, bir cemaate ya da kitleye hizmet vermiyoruz. Kitabı muhafazakârı da, sağcısı da, solcusu da, Lazı’da, Kürt’ü de, Çerkez’i de okuyor. Hedef gösterildim.

-Bu olay satışlarınızı nasıl etkiledi?

Gecenin geç saatlerine kadar açık bir işyeriydik. Sohbet, sinema ve söyleşi günlerimiz oluyordu. Olayın patlak verdiği günden bu yana kapalıyız. Perdelerimizi çektik. Kitapseverler bizi ziyaret edip iyi olduğumuzu görmek istiyor.

-Yeni mekâna taşınacak mısınız?

Ben bu işi yapacaksam Kadıköy’de yapacağım. Bunun dışında yapacağım bir iş yok. Burada yapamazsam, yaptırmazlarsa başka hiçbir yerde yapmayacağım

-Fenerbahçe camiasına neler söylemek istersiniz?

Camiadan özür dilerim. Yanlış anlaşılabileceğini düşünemedim, üzgünüm...

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr