Uşak'ta oturan Dilek Akdağ ve Sefa Akdağ çiftinin 12 yaşındaki kızı Tülin, 5 yıl önce rahatsızlandı. Lösemi teşhisi konulan Tülik Akdağ, ilkokul 3'üncü sınıf öğrencisiyken uzun tedavi sürecine alındı. Anne Dilek Akdağ, ikiz kardeşi Caner ile birlikte okuldan gelen kızının aşırı derecede terlediğini görünce, Tülin'i hastaneye götürdü. Kan tahlili yapılan Tülin, İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanenin Onkoloji Bölümü'ne girdiklerinde durumu bir türlü kabullenemediklerini anlatan baba Sefa Akdağ, şöyle dedi:
"Hastaneye yatışımız yapıldı. Ama kısa süre sonra çıkacağımızı sanıyorduk. Çevremizdekiler bize 'buraya giren çıkamaz' dedi. Biz Tülin'in kanser olduğuna bir türlü inanamadık. Behçet Uz'da 1 ay kaldıktan sonra taburcu olduk. Önce haftada 1, daha sonra 10 gün aralıklarla kontrollerimiz devam etti. Yaklaşık 2 yıl sonra kemoterapi tedavisi sona erdi ve ayda bir kez gelmeye başladık. Her şey yolunda gitmeye başlamıştı."


TÜLİN İÇİN 3'ÜNCÜ ÇOCUĞA KARAR VERDİLER
Ailelerinde daha önce böyle bir hastalığa rastlanmadığını söyleyen Dilek Akdağ ise kızı iyileşme gösterse de içindeki korkuyu atamadığını anlattı. Akdağ, şöyle konuştu:
"Tülin iyileşmişti ama benim içimde bir korku vardı. Hastalığın yeniden başlayabileceğini düşünüyordum. İkizlerden sonra üçüncü çocuğu aslında istemiyordum. Ama bir gün gerekirse, kemik iliği yurt dışından gelene kadar bizim çocuğunki uyar diye düşündüm. Çünkü Caner'inki uymamıştı. İkinci kızım Derin'e hamile kaldım. Tülin'in bir yeri ağrısa aklıma hep bu hastalık geliyordu. Bir gün Tülin bileklerinin ağrıdığını söyledi. Ateşi 37 buçuk oldu. Birkaç farklı hastaneye gittik. Trombositleri düşük çıktı. Derin 3 aylıkken, Tülin bu hastalığa yeniden yakalandı."

KEMOTERAPİYİ KALDIRAMADI
Anne Dilek Akdağ'ın tek umudu olan küçük kızı Derin'den kan alındı. Doku tipi uyumsuzluğu nedeniyle büyük hayal kırıklığına uğrayan aile, uygun ilik için kan örneğini önce Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne ardından İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne gönderdi. Tülin'in bu kez kemoterapiyi kaldıramadığını anlatan anne Akdağ, "Tülin 6 ay yoğun bakımda kaldı. Bütün iç organları zarar görmüştü, hatta yoğun bakımda kalbi durdu. Kemoterapi kesilip ağızdan alınan ilaçlarla tedaviye devam etti. Eşim Uşak'ta bir tekstil firmasında çalışırken işini bıraktı, evimizi de Tülin'in yanına, İzmir'e taşıdık. Nisan 2016'da İzmir'e yerleştik. Her gün bir umutla uygun iliği bekledik. 10 ayın sonunda müjdeli haber İspanya'dan geldi. Kızım 4 Nisan'da, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Onkoloji Bilim Dalı'nda Prof. Dr. Savaş Kansoy, Prof. Dr. Serap Aksoylar ve ekibi tarafından ameliyat edilecek. Artık bu hastalıktan tamamen kurtulmak istiyoruz" dedi.
Umudunu hiçbir zaman yitirmediğini dile getiren Tülin Akdağ ise şimdiden gün saymaya başladı. Destek almadan yürümeyen annesinin koluna girerek hareket edebilen Tülin, "Tek isteğim tek başıma yürümek, sokakta gezip oynamak" dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr