İş Sanat Kibele Galerisi ressam Seyyit Bozdoğan’ın “Doğadan Beden Manzaralarına” başlıklı retrospektif sergisiyle sezona veda ediyor. İnsan figürü, insan ilişkileri ve insanın zarar verdiği doğa arasında gizemli bir denge kuran Seyyit Bozdoğan eserlerinde yaşadığı, eğitimini aldığı iki kültürü salt duygusal değil matematiksel yönüyle de resimsel yöntemleri kullanarak ifade ediyor. İlk bakışta soyut gibi algılansa da dikkatli incelendiğinde, aralarında kendi oto portresinin de gizlendiği eserlerinde figürler keşfediliyor. 1941 yılında Kozan’da doğan, Perşembe Yatılı İlköğretmen Okulu’nu bitirip, 1962 yılına dek Urfa’da öğretmenlik yapan, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde dekor-kostüm ve resim öğrenimi gören, İstanbul Operası’nda dekoratörlük yapan ve 1968 - 73 yılları arasında devlet bursuyla Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Prof. Hann Trier’in resim atölyesine kabul edilen, 1986 yılında Berlin Senatosu Sanatsal Çalışma Bursu’nu kazanan ve halen Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olan Bozdoğan’ın yaşam öyküsü sanatına soyutlanarak giriyor.

‘Tutkulu bir ressam’

Anadolu’daki yaşantısından gelen bulut, kaya, toprak tabakaları gibi doğa öğeleri, insan yüzlerinde veya insan bedeninde resimsel elemanlarla ifade ediliyor. Sergiye eşlik eden katalog kitapta Prof. Dr. Bernd-Peter Longe, “Bozdoğan’ın resimleriyle izleyicinin gönül bağı kurabilmesi için yüzeyde kalmaması, biraz derinlere bakması gerekir... İletişimde tamamen resimsel öğeleri kullanmakta, etiket haline gelmiş ifadeler kullanmaktan kaçınmaktadır. O, tutkulu bir ressamdır; bu şaşırtıcı form öğelerini keşfetme, tüm kompozisyonun içine düşünsel olarak yayılma, nüfuz etme tutkusudur” diyerek sergi ile ilgili düşüncelerini ifade ediyor. “Protesto”, “Mezar Başında”, “Keklik Avı”, Berlin’de Türkler konulu resimleri Longe’nin ifade ettiği gibi, insanlığın büyük sorunlarını, zamanı aşan konuları işlerken izleyiciyi kişisel deneyimleri çerçevesinde içinde bulunulan şartlara, zamana göre yeni yorumlara, hesaplaşmalara davet ediyor.

‘Model süs değildir’

Gerçekçi insan figürleriyle dikkat çeken Bozdoğan, güzel sanatlar eğitim fakültelerinde canlı model çalışmasının kaldırılmasını eleştirerek, “Model süs için konmuyor. Doktor insanı nasıl bilimsel olarak incelemek zorundaysa ressamın da insan vücudunu gerçekçi olarak ifade edebilmesi için hareketleri, oranları bilmesi gerekiyor. Eğer anatomisini bilmezsek insanı ifade edemeyiz. Ben burada iyi anatomi eğitimi gördüm, Almanya’da ise, çok daha sistemli, yöntemli düşünebilmeyi öğretiyor, yakaladığın bir şeyi geliştirmeye imkânı veriyorlar” diyerek eserlerinde açıkça izlenen sanat eğitimini anlatıyor. Sanatçının geçmişten bugüne çalışmalarının izlediği seyri, içinde yaşadığı zamanı nasıl yansıttığını göstermesi açısından retrospektifin çok önemli, bütünsel bir sergi olduğunu vurgulayan Bozdoğan, “Bütün eserleri koymak mümkün olmasa da olumlu bir sergi oldu. Ben de hiçbir zaman bu kadar resmi bir araya getiremedim. İlk defa ben de bu sergide onların ilişkilerini açık seçik görebildim” diyerek İş Sanat’a teşekkür ediyor. Seyyit Bozdoğan’ın özgün sanatsal yaratısının yıllar içindeki değişim, gelişim sürecini yansıtan sergi 17 Haziran’a dek İş Sanat Kibele Galerisi’nde ziyarete açık olacak.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr