-Toplantıda, Türkiye’de OHAL sürecinde kapatılan yayınevlerinden, Aslı Erdoğan özelinde yazar, gazeteci ve akademisyenlerin tutuklanmasından duyduğunuz endişeden söz ettiniz. Türkiye’deki tüm bu müdahalelerle ilgili hem fuar sürecinde İstanbul’da, hem de Almanya’da bir şeyler yapacak mısınız?

Evet, bu konuda çok büyük bir sorumluluk taşıdığımızı hissediyoruz. Mesela fuarda ifade özgürlüğü, yayın özgürlüğü gibi konuları konuşmamız, bunlardan bahsetmemiz gerekir. Türkiye’de son dönemde yaşanan olaylar, darbe girişimi, terör saldırıları vs. bütün bunlar bizi hangi yazarları getireceğimiz, nasıl bir katılımımız olacağı konusunda gerçekten düşündürdü... Alman Kitap Basım ve Yayıncıları Derneği Borsa Birliği, bizim çatı organizasyonumuz. “Free Words Turkey” (Türkiye’de Kelimelere Özgürlük) etiketiyle change.org platformu üzerinden bir imza kampanyasının metnini oluşturdu. O metne herkes imza atabilir. 73 bin imzaya ulaşıldı. Türk yayıncıların imza attığını da biliyorum. Bu imza kampanyası federal hükümete gönderilecek. Türkiye ve Almanya hükümetleri konuştuğunda bundan bahsetmesi üzerine o imza kampanyasını onlara vereceğiz ki Türkiye hükümetiyle konuşsunlar.

-Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğüne yapılan tüm bu müdahaleler Almanya’dan bakınca size nasıl görünüyor?

Çok ürkütüyor beni, etkiliyor. Binlerce akademisyen, gazeteci, yazardan bahsediliyor. Hayatlarını ellerinden alıyorlar. Bu da çok üzücü bir kaderin sillesi.

-“Sözcüklerin Etkisi” teması hangi anlamları barındırıyor?

Kelimeler insanın içinden gelir. Yazarlar kelimeleri hareket ettiriyor, konuşturuyor, edebiyat yapıyorlar. Aynı zamanda kelimeler eyleme geçilmesi için de bir başlangıç oluyor. Kelimeler her şey değil ama çok güçlü olduklarına kesinlikle inanıyoruz. Frankfurt Kitap Fuarı’nda bir prensip, temel duruştur hürriyet. Biz hiç kimseyi dışarıda bırakmaz, gelme demeyiz.

'İstanbul Kitap Fuarı büyük bir kitapçı gibi'

-Frankfurt Kitap Fuarı ekibinden biri olarak, İstanbul Kitap Fuarı’nı nasıl görüyorsunuz?

İstanbul Kitap Fuarı büyük büyük bir kitapçı. Frankfurt Kitap Fuarı sadece hafta sonu okuyucuya açık. Onun dışında yayın hakları satın alınıyor, çeviri anlaşmaları yapılıyor. Bir ticaret işi aslında. İstanbul Kitap Fuarı’na ise insanlar daha çok kitap almak için geliyorlar. Çok gencin fuara gelmesi dikkatimi çekiyor. İstanbul Kitap Fuarı elbette büyüyebilir, gelişebilir, daha çok panel, tartışma ortamları yaratılabilir. Belki biz bunu başlatabiliriz. Çünkü Alman standında çok yoğun bir tartışma forumu düzenleyeceğiz.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr