BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP’nin Genel Merkez Binasında düzenlediği basın toplantısına Suriye’nin kuzeyinde sürdürülen Fırat Kalkanı Operasyonu'nda şehit olan askerlere rahmet dileyerek başladı. Destici, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Yurt içinde ve yurt dışında ülkemizin, milletimizin ve hududumuzun güvenliğini sağlama hususunda kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimizin rabbim yar ve yardımcısı olsun” dedi.

"İDAM CEZASI AKP İKTİDARINDA TAMAMEN KALDIRILDI"

Büyük Birlik Partisi olarak terörle mücadele konusunda yıllardır idam cezasının geri getirilmesini savunduklarını vurgulayan Destici, “Bu konuda çok net adımlar attık. İmza kampanyaları düzenledik. Referandumlar yaptık. Halkımızın kahır ekseriyetinin de bu konuda bizimle aynı fikirde olduğunu gördük. Terörist başının yakalanması ve ANASOL – M hükümeti tarafından idamdan kurtarılması, akabinde idam cezasının Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde tamamen Türk Ceza Kanunundan çıkarılmasına muhalefet ettik. Bunun doğru olmadığını söyledik” ifadelerini kullandı.

"BAHÇELİ İYİ TOP ÇEVİRİYOR"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türk Siyasetinde çok tecrübelendiğini kaydeden Destici, “Sayın Bahçeli iyi top çeviriyor. Ayağa iyi paslar atıyor. İdam cezasını yine dile getirdi. Sayım Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisini de top çevirmekle itham ediyor. Bizim dışarıdan gördüğümüz kadarıyla bu topu Bahçeli ile Adalet ve Kalkınma Partisi birlikte çeviriyor. Birbirlerine güzel paslar atıyorlar. Ama diğer konularda istedikleri gibi paslaşıp, kaleye şutu çekip gol atamıyorlar. Ama iş idam konusuna gelince sadece ortada top çeviriyorlar. 18 maddelik Anayasa Değişikliği Paketi içerisinde idam cezası neden yok? Milletimizi aldatmasınlar, kandırmasınlar. Dün dündür, bugün bugündür siyasetinin yeni temsilcileriyle karşı karşıyayız” dedi.

"BU ÇAMUR BİZİM ÜZERİMİZDE TUTMAZ"

“Siyasete ahlakı hâkim kılacağız” diyen Destici, “Referandum süreci demokratik bir süreçtir. Evetçilere de, Hayırcılara da herkesin saygı olması gerekir. Milletin vereceği karara herkesin rıza göstermesi gerekir. Büyük Birlik Partisi olarak henüz kararı açıklamış değiliz. Kararımızı da ne zaman açıklayacağımıza biz kurullarımızla karar veririz. Partililerimizin, yöneticilerimizin ve toplumun sesini dinleyip açıklama yapacağız. Ama biz karar açıklamadan bizi bir yerlere koymaya çalışan kesim var. Bu ahlaksızlıktır. Bize çamur atmaya çalışanlar var. Bu çamur Büyük Birlik Partisi’nin üzerinde tutmaz. Ama çamur atanların çamurluğunu ortaya koyar. Biz kararımızı açıklamadan bize bir yerlere koymaya çalışanlar en hafifiyle müfteridirler. Büyük bir iftiranın sahibidirler. Bu alışkanlıklarından vazgeçsinler. Bizi kendi kavga kavgalarına alet etmesinler. Biz adımız gibi Büyük Birlik olarak vatan hainleri, bölücüler hariç bu toplumun her bir ferdini kucaklamış siyasi hareketiz” diye konuştu.

Destici şunları söyledi:

"Şehit Liderimiz Muhsin Başkanımızın şahadet süreciyle ilgili bazı hususlar bir takım medya kuruluşlarında eksik bilgilerle topluma lanse edilmeye çalışılıyor. 29 Mart’tan itibaren Büyük Birlik Partisi ve ailesi olarak hukuki süreci başlattık. 20014 yılında bu dosyaya takipsizlik kararı verildi. Biz bun itiraz ettik. 2016 yılında dosyaya tekrar takipsizlik kararı verildi. 13 Temmuzda darbeden 2 gün önce itirazımızı yaptık. Hain ve kahpe FETÖ darbesi gerçekleşince 16 Temmuzda Sayın Cumhurbaşkanımızı almaya giden bu iki kişinin düşen helikopterin üzerinde bulunan parçaları söken kişiler olduğu ortaya çıktı. Biz hemen Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığına avukatlarımız eliyle dilekçe verdik. Bu hususun araştırılmasını ve takipsizliğin kaldırılmasını istedik. Başsavcını takdiri ile ayrı bir soruşturma dosyası açıldı. 15 Temmuz’dan bugüne kadar özellikle FETÖ soruşturmalarından ortaya çıkan bilgi ve belgelerle ilgili ne kadar şüphe ve delil varsa biz bunu şikâyet konusu yaparak avukatlarımız aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdik. Bunlar yeni bilgi ve belgeler değil. Bunlar mevcut dosyanın 132 şüphelisi arasındalar zaten. Bugün bu olayın üzerine medyanın hassasiyet göstermesi bizim açımızdan olumludur. Bu hassasiyet ve ilgi belli süreçlerle sınırlı olmamalıdır. Bu olay tamamen aydınlatılıp tüm gerçek ortaya çıkıp sonuçlanıncaya kadar bu ilginin ve alakanın devam etmesini bekliyoruz."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr