Barış bildirisine imza atan Doç. Dr. Süleyman Ulutürk, "Bu imkânın kullanılmasının önünde engeller var ancak çağrı çok olumlu" dedi.

Sputnik'te yer alan habere göre, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, üniversitelerde yine büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Darbe girişiminin ardından hükümetin akademiye yönelen kararlarından bazılarını, tüm dekanların istifasının istenmesi, birçoğu mevcut iktidar döneminde açılan ve eleştirilere konu olan üniversitelerin kapatılması, akademik kadrolarda geniş çaplı tasfiye operasyonu oluşturuyor.

Çekya Başbakan Yardımcısı Pavel Belobradek, Türkiye'de tasfiye edilen üst düzey akademisyenlerin istihdam edilmesine ilişkin çağrıda bulundu ve bu çağrı ülkedeki üniversite, enstitü ve bilim-araştırma kurumları tarafından olumlu karşılandı.

‘BARIŞ İMZACISI' ULUTÜRK: ÇOK OLUMLU KARŞILIYORUZ

Doğu illerindeki çatışma ve hak ihlallerinin sona erdirilmesini talep eden ‘barış bildirisine' imza atan ve memuriyetten atılması istenen Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Ulutürk, bilgi üretme ve üretilen bilgiyi paylaşmanın evrensel bir faaliyet olduğunu belirterek, özgür çalışma ortamının önemine dikkat çekti. Belobradek'in açıklamasını değerlendiren Ulutürk, "Herhangi bir ayrım yapmadan, Türkiye'de baskı gören akademisyenlere bir çalışma ortamı yaratılacağından söz ediliyor ya da bu yönde bir tavsiyede bulunuyor. Tabii ki biz bunu çok olumlu karşılıyoruz" dedi.

‘SORUŞTURMASI OLAN AKADEMİSYENLERİN PASAPORTLARI İPTAL EDİLEBİLİR'

Hükümetin aldığı son kararlar nedeniyle, bu imkânı kullanmanın önünde çeşitli engeller ortaya çıktığını belirten Ulutürk şunları söyledi:

"Böyle bir imkânı kullanıp kullanamayacağımız ayrı bir sorun. Çünkü şu anda Türkiye'deki akademisyenlerin yurtdışında çıkışları yasaklanmış durumda. Hatta hakkında soruşturma yürütülen akademisyenlerin, pasaportlarının iptal edileceği de söyleniyor. O nedenle Çek Cumhuriyeti'nin bu önerisi son derece değerli, bize ayrıca bir güç veriyor ama bunu kullanıp kullanamayacağımız konusunda da belirsizlik var. Yurtdışında gitmek için öncelikle çalıştığımız kurumdan izin almamız gerekiyor. O mümkün değil. İstifa edip gitmemiz halinde de pasaportumuz olmayacağı için yurtdışında belki çıkamayacağız."

‘MUHALİF AKADEMİSYENLERİ TASFİYE EDECEKLERİNİN İŞARETİNİ VERDİLER'

Cemaatle bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerin üniversitelerden tasfiyesinin başladığını söyleyen Doç. Dr. Ulutürk, hükümete muhalif akademisyenlerin de görevlerine son verilmesi ihtimali nedeniyle tedirginlik yaşandığını kaydetti.

Süleyman Ulutürk, bu yönde adımlar atıldığını da belirterek, şunları söyledi:

"Özellikle demokratik ve sol görüşlü akademisyenler, darbe girişimi sonrasında üniversitelerden tasfiye edilmesi düşünülen paralel olarak nitelendirilen akademisyenlerle farklı bir yapıya sahip. Olağanüstü hal, darbe girişimi dolayısıyla yapılan bir düzenleme ama biz bu olağanüstü hal kararnamesiyle devlet memuriyetinden, işten çıkarmayı kolaylaştırma kararının muhalif akademisyenler üzerinde de uygulanacağını öngörüyoruz. Nitekim bununla ilgili kimi işaretler de var. Örneğin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde darbe girişimi sonrasında işine son verilen ya da açığa alınan akademisyenler arasında, darbe girişiminde bulunanlarla hiçbir şekilde yan yana gelmeyecek olan, Barış için Akademisyenler bildirisine imza atanlar da var."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr