Friedrich Ebert Vakfı ile P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu’nun düzenlediği “Çatışma Dönemlerinde Gazetecilik” konulu araştırma gezisine katılan Türkiyeli gazeteciler Almanya’da basın kuruluşlarını ziyaret etti. Türkiyeli gazetecilerin çalışma koşulları hakkında bilgi almaya çalışan Alman gazeteciler, Türkiye’yi Hitler, Güney Afrika’daki ırkçı dönem ve Alman Demokratik Cumhuriyeti dönemi ile kıyasladı.

Can Dündar örneği

Almanyalı gazeteciler arasında ağırlıklı görüş Türkiye’nin kendine özgü bir otoriterlik yaşadığı yönünde. Türkiye’yi Hitler dönemi Almanya’sıyla veya başka otoriter rejimlerle kıyaslayanlar bile var. Bu görüşe karşı çıkanlar ise böyle bir kıyaslamanın Hitler Almanyası’nda yaşanan büyük acıları küçümsemek anlamına geldiğini ifade ediyor. Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin yıkılmasından önce 1986-1989 yılları arasında Doğu Almanya’da kamu yayıncısı NDR adına haberler yapan Jochen Griabert ise Türkiye’nin durumunu Doğu Almanya ile kıyaslıyor. Türkiyeli gazetecilere tavsiyesi ise biraz Avrupalı naifliği taşıyor: “Sistemin absürtlüklerine ilişkin haberler otoriterliği sarsabilir..”

Güney Afrika’da Apartheid döneminde gazetecilik yapan Hendrik Bussiek ise “Güney Afrikalı gazetecilerle sizin durumunuz arasında bazı paralellikler var ama sizin durumunuz daha tehlikeli görünüyor. Özellikle sosyal medyadan linç yöntemleri o dönem yoktu. Güney Afrika’da çok muhabir içeri atılmadı o dönemlerde. Genel yayın yönetmenlerine Türkiye’deki gibi bir baskı yoktu. Örneğin Can Dündar’ın yaşadıklarını yaşamadılar” diyerek ilginç bir kıyasa başvurdu.

Erdoğan korkmuyor mu?

Arte televizyonu Berlin temsilcisi Nathalie Daiber ise Türkiyeli bir gazeteci arkadaşının yaşadıklarından bahsettikten sonra “Türkiye basın özgürlüğü konusunu çok ağır ele alıyor. Türkiye’de herkes yurtdışına gitme düşüncesini taşıyor. Erdoğan’ın kalifiye insanların Türkiye’den gideceği korkusunu taşımamasına şaşırdım” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr