Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve yazarlarımızın gözaltına alınmasına karşı basın örgütleri çağrıda bulundu: Cumhuriyet'e yönelik kabul edilemez baskılara karşı direnmemiz gerekiyor.

TGC: Yeni bir darbe

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu: Bu operasyon basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yeni bir darbedir, operasyonu protesto ediyoruz. İktidara yakın olmayan her medya kuruluşunu ‘FETÖ ile bağlantısı var’ diye suçlayarak operasyonlar yapılması kamu vicdanını yaralamaktadır. İktidara ve muhalefet partilerine; demokrasinin yeniden yeşertilmesi, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve medyaya yönelik baskıların son bulması için bir kez daha çağrı yapıyoruz.

RSF: Mantık dışı

 Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu: Uzun zamandır eleştirel medya ve gazetecilere karşı yoğunlaşan operasyonların absürd, mantık dışı ve yaygınlığını da gösteriyor. Gülen cemaati ili ilgili yazılar yazmış bir köşe yazarının FETÖ’ye yardımdan gözaltına alınması, karikatürist Musa Kart’tan, ombudsman Güray Öz’e kadar, bu gazeteye yıllardır emek verenlerin böyle bir suçlama ile gözaltına alınmasını aslında Cumhuriyetçi ve ilerici camiaya dönük olarak açık bir tehdit olarak değerlendiriyoruz. Demokratik gelecek tasavvuru olan tüm çevrelerin bir araya gelip Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik kabul edilemez baskılara karşı direnmesi gerekir.

ÇGD: Yok etme süreci

Çağdaş Gazeteciler Dereneği: Her gün yenisine şahit olduğumuz durum; özgür düşüncenin ve bu temeldeki bir toplumu ‘yok etme’ sürecinin inşasıdır. Topluma her gün kendi karanlığını dayatmaktan başka çaresi kalmamış olan AKP iktidarı, aydınlanmanın başladığı ilk saniyelerde yok olmaya mahkûmdur. Cumhuriyet’in ışığını söndüreceğini zannedip körü körüne ‘karanlık’ diyenler, sabahın ilk saatlerinin korkusuyla doludur.

BASIN KONSEYİ: SİYASİ

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Yargı aracılığı ile Cumhuriyet Gazetesine karşı girişilen hukuk dışı, ölçüsüz kararlar siyasi niteliktedir. Amacın, gazetenin yayınlarını denetleme, sindirme, hatta kayyım atayarak bitirmeye yönelik olduğu endişesi içindeyiz. Vakıflara ilişkin çekişmeler, basın özgürlüğüne müdahale için gerekçe yapılamaz. Özel hukuk kuralları içinde çözülecek meseleye, ceza hukuku kuralları uygulanamaz. Yalnızca Cumhuriyet Gazetesine değil, diğer kapatılan çok sayıda basın organlarına karşı yapılan bu müdahaleler kabul edilemez.

‘Cadı Kalmadı’

G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu: “‘Cadı avı’ nihayet ülkenin en köklü gazetelerinden Cumhuriyet’i de hedef aldı. Demokrasi konusunda duyarlı olan tüm çevreleri bu “cadı avı”na karşı çıkmaya, iktidarı da medyaya ve ifade özgürlüğüne dönük baskılardan derhal vaz geçmeye çağırıyoruz. Cumhuriyet’i hedef alan operasyonu protesto ediyor, mesleğini yaparken baskıya uğrayan her gazeteci ve medya kurumuyla dayanışma içinde olacağımızı ilan ediyoruz.

‘Yeni rejimin inşa süreci'

Gazetemize destek ziyaretinde bulunan TTB eski başkanı ve Demokrasi İçin Birlik Platformu’ndan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, “Cumhuriyet bayramından iki gün sonra Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan bu baskı nasıl bir rejim inşa etmekte olduklarının tipik bir göstergesi. Ama Cumhuriyet’i susturamayacaklar, okurlar isyan halinde. Umuyorum ki bu karanlık gidişe aklı selim sahibi birileri kalmışsa eğer iktidar sözcüsü olarak bir yerde dur derler, Yoksa Türkiye karanlıklara doğru yuvarlanıyor” dedi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel de “Türkiye’deki antidemokratik uygulamalar giderek artıyor. Son yayınlanan KHK ile içinde binden fazla hekimin olduğu kamu çalışanı ihraç edildi. Muhalif kesimlere yönelik ciddi bir baskı var. Bunun son halkası da Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin gözaltına alınması oldu. Buna karşı birlikte dayanışmak için herkesin Cumhuriyet’in yanındayız” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr