İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhuriyet yazarı Çidem Toker'in sorularına yanıt gönderdi. Ancak Süleyman Soylu'nun sorulara yanıt vermek yerine Çiğdem Toker'e "hakaret" etti.

AKP iktidarı, muhalif seslere tahammülü olmadığını, OHAL'i fırsat bilip farklı düşüncelere sahip çok sayıda gazete, televizyon, radyo ve ajansı kapatıp, 118 gazeteciyi tutuklayarak gösterdi.

Muhalif sesleri tamamen susturmaya çalışan AKP iktidarının, tek işi görevi gereği halk adına sorgulamak, gerçekleri yazmak, habercilik yapmak olan Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik sahneye koymaya çalıştığı algı operasyonunun son halkası da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu.

Daha önce AKP milletvekili Ahmet Gündoğdu, CNNTürk'te katıldığı bir programda, "Kendisinin sarı sendikacılık yaptığını" hatırlatan Cumhuriyet muhabiri Kemal Göktaş'ı, milyonlarca izleyicinin önünde "Din ve devlet düşmanı" diye suçlamıştı. Gündoğdu, Göktaş'ın, ısrarla "Özür dileyeceksiniz" sözleri üzerine "yanlış anlaşıldığını" söylemişti.  

Benzer bir suçlama da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan geldi. Bakan Soylu, Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker'in geçtiğimiz Pazar günü “Haftanın Demi” adlı köşesinde yayımlanan yazısına yanıt gönderdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çiğdem Toker'in, "Engin Sigorta şirketindeki hissedarlığının, bakanlık göreviyle birlikte faal oluşunu eleştirerek sorduğu sorulara yanıt vermek yerine,   “terör örgütünün fikri takibini gerçekleştirmek” gibi ağır bir hakarette bulundu.

Peki, "Bakanlık yaparken ticaret yapmanın etik olmadığını hatırlattığı" için gazetecilik mesleğinin yüz aklarından biri olan Çiğdem Toker'e yönelttiği bu yakışıksız suçlamaları yapan İçişleri Bakanı Süleyman

Soylu daha önce neler söylemişti?
Geçmişte, havuz medyasını "Erdoğan medyası" diye nitelendiren, AKP iktidarını "Yolsuzluğun içine batmış bu hükümet" diye suçlayan Süleyman Soylu'nun, "Arşiv Unutmaz" diyerek, duyulmasından rahatsız olduğu ve her yerden sildirmeye çalıştığı sözleri bir kez daha hatırlatalım istedik.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr