Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, sporda şiddet konusunu ülke gündeminden kaldırma noktasında kararlı olduklarını vurgulayarak, “Bizim derdimiz taraftarla değil, vandallarla” ifadelerini kullandı. 

Kılıç, Bursaspor kafilesine yönelik saldırıyı gerçekleştirenlerin “taraftar grubu” olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek, “Burada yargının da üzerine çok büyük bir görev düşüyor. Yasa gereği zaten şu anda savcılarımızın da yargı mensuplarımızın da elinde yeterli enstrümanlar var” diye konuştu.

“EURO 2024 İÇİN HİÇBİR EKSİĞİMİZ YOK"

EURO 2024 adaylığı için başvurunun Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerince UEFA’ya iletildiğini hatırlatarak, “TFF burada ana unsur olarak çalışmaları yürütecek ama tabi ki biz de hem bakanlık olarak hem de tüm diğer bakanlıklarımızın desteği ile yurt dışında görev yapan misyonlarımız ve aynı zamanda lobi faaliyetlerinde onlara destek vereceğiz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin EURO 2016 adaylığını bir oyla Fransa’ya kaptırdığını hatırlatan Kılıç, 2024 adaylığı konusunda en ciddi rakip olarak Almanya’yı gördüğünü söyledi. Kılıç, Almanya’nın daha önce birkaç kere Avrupa Futbol Şampiyonası düzenlediğini, dolayısıyla UEFA yetkililerinin şampiyonayı daha önce düzenlememiş bir ülkeye vermek konusunda bir düşünceleri olacaktır diye ümit ettiğini kaydederken, Türkiye’nin, spor altyapısı, tesisleşme altyapısı konusunda hiçbir eksiği olmadığını vurguladı. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“UEFA’nın ortaya koymuş olduğu adaylık kriterleri çerçevesinde ulaşım, konaklama konusunda hiçbir eksiği olmayan bir ülkeyiz. Hatta fazlamız var. Geçen yıl Fransa’da yapılan Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da gördük ki; ülkemiz bu konularda artık fersah fersah önde. Dolayısıyla çok ümitliyiz. Geçmişe göre daha şanslıyız, çünkü tesislerimiz de hazır. Birkaç eklenmesi veya düzenlenmesi gereken konu olabilir ama 2024’e daha çok yol var. Zaten bu noktada ortaya konulacak dosyaların içerisinde hiçbir eksiğimizin olmadığı ve olmayacağı açıkça görülüyor. Yapacağımız yoğun bir lobi faaliyeti ile de bunu inşallah Türkiye’ye kazandıracağız. Böylece de uluslararası yeni bir organizasyonun ülkemizde olacağını göreceğiz. Ben ümitliyim.”

BEŞİKTAŞ - OLYMPIAKOS MAÇLARINA DEPLASMAN YASAĞI

Kılıç, UEFA Avrupa Ligi’nde Beşiktaş - Olympiakos eşleşmesinde Yunanistan futbol federasyonu ve resmi makamların maçlara deplasman taraftarı alınmaması noktasında bir talebi olduğunu, UEFA’nın da böyle bir tavsiye kararı aldığını kaydetti. Bu yasağın, UEFA’nın tavsiye kararı neticesinde kulüplerin bu noktadaki düşünceleriyle gerçekleşen bir durum olduğuna dikkat çeken Bakan Kılıç, “Tabi ki isteğimiz ve amacımız seyircilerin beraber olması. Maçlar taraftarıyla güzel. Ama bazı kaygıların da göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir karar verilmiş, keşke olmasaydı. Yani Yunanistan’dan gelecek taraftarları ülkemizde misafir etseydik, Yunanistan’da Türkiye’den gelecek taraftarları ülkesinde misafir etseydi. Yunanistan tarafından gelen bazı açıklamaların da bu işe sebep olmuş olabileceğini de düşünmek lazım. Onun için aradaki siyasi sorumluluk makamında olanlara da yaptıkları açıklamalar konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatmak lazım” şeklinde konuştu.

“BURSASPOR KAFİLESİNE SALDIRANLARIN TARAFTARLIKLA İLGİSİ YOK"

Kılıç, Bursaspor kafilesinin Kasımpaşa maçından sonra Bursa’ya dönerken otobüste yaşanan olayla ilgili çok rahatsız edici görüntülerin sosyal medyada ve basında yer aldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Bu olayı gerçekleştirenlerin taraftarlıkla ilgisi yok. Bunlar taraftar değil. Bunları taraftar grubu olarak görmek de yanlış olur. Bursa’daki tüm kesimlere, hemşehrilerime birinci çağrım şudur; bu kişiler ile aranıza çok hızlı bir şekilde mesafe koyun. Alınması gereken birtakım önlemlerde eksiklik var mıdır yok mudur o zaten ayrı bir konu. Bu konu İçişleri Bakanlığı’mızın, emniyetin tarafından incelenen bir konu. Ama taraftar diye adlandırılan aslında vandalların, bunlar taraftar değil çünkü, vandal. Taraftar kendi takımını böyle davranmaz’ Taraftar iyi günde de kötü günde de takımını destekler. Bunlar, aklı başında kişiler olamaz. Normal düşünce içerisinde olan kişiler olamazlar. Dolayısıyla emniyetin de, jandarmanın da yoğun bir çalışması var. Yargının da üzerine burada çok büyük bir görev düşüyor. Buradan bu çağrıyı tekrar yapıyorum. Adalet Bakanlığımız ile bu konu ile ilgili görüşme halindeyiz. 6222 sayılı yasa gereği zaten şu anda savcılarımızın da yargı mensuplarımızın da elinde yeterli enstrümanlar var. Bunları kullanmak durumundalar. Bu olayı sadece sporla ilgili düşünmemek lazım. Bu otobüse girenler yarın gider başka bir yerde, başka bir şey yaparlar. Bunlar normal davranışlar sergilemeyen kişiler.”

Bakan Kılıç, sporda şiddetin ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin yasanın uygulamasında geçmişe nazaran daha iyi bir noktada olduklarını kaydederken, Bursaspor - Fenerbahçe karşılaşmasında sahaya atlayan taraftarı örnek vererek, şunları söyledi;

“Bunlar da taraftar değil. Çünkü Türk sporuna zarar veriyorlar, takımlarına zarar veriyorlar ve şehirlerine zarar veriyorlar yani sahaya atlayan kişinin kulüp yöneticileri tarafından ya da herhangi birisi tarafından alınıp da korunması kabul edilebilir bir davranış değildir. Anladığım kadarıyla Bursaspor yönetiminin de bununla ilgili de bir çalışması var. Zaten otobüs noktasındaki kapıyı açan yönetici, sorumluluk sahibi olması gereken kişi ile ilgili de bir istifa mekanizması çalışmış. Bu noktada bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yöneticilerin, başkanların çok dikkatli olması lazım. Bu kişilerle aramıza mesafeyi çok hızlı bir şekilde koymamız gerekiyor. Şunu görmemiz lazım bunu yapanlar ne için yapıyorlar? Ne iddiasıyla yapıyorlar bunu? Bir kişinin bir kişiye fiziksel anlamda zarar vermesi sadece sporda şiddeti önleme yasasının kapsamına girmiyor. Bu aynı zamanda kişisel hakkın ihlalidir, saldırıdır, darptır. Bakın burada bir sürü farklı konular devreye giriyor. Bunların ciddi anlamda takipçisi olup sonuna ulaştırmamız gerekiyor. Spor birleştirici bir yapıdır. Futbol taraftarların karşılıklı olarak takımlarını destekledikleri, bir şölen havasında geçmesi gereken spor müsabakasıdır. Bunu bizim böyle görmemiz lazım. Burada TFF’ye, kulüplere tüm bu noktada yargı, emniyet ve bizim camiamıza çok büyük görevler düşüyor.”

Kılıç, elektronik biletin devreye girmesinden sonra saha olaylarındaki azalmanın hiçbir şekilde kenara atılamayacak bir gerçek olduğunu vurgularken, “Yine de bu kişiler huzurumuzu kaçırmak için, o güzel atmosferi bozmak için bir takım hareketler içerisine giriyorlar. Bunların peşinde emniyet güçlerimiz ve adalet mekanizmamız çalışıyor. Taraftarların sahada olmasıyla ilgili bir sorun yok ki zaten tribünlerin dolmasıyla ilgili. İşte bizim derdimiz bu vandallarla. Bunların tespitinde elektronik bilet sistemi çok ciddi katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.

Kılıç, e-bilet uygulamasına bazı noktalarda direnç gösterenler olduğunu, bu direnci gösterenlerin çoğunun aslında statlarda görmek istenilmeyen vandallar ve taraftarlıkla ilgisi olmayan kişiler olduğunu kaydederek, “Ama işte o kişilerin, o grupların sesleri çok çıkıyor. Bizim sesimizin daha fazla çıkması gerekiyor” değerlendirmelerinde bulundu.

“KULÜPLERİMİZİN MADDİ ZORLUKLARININ PANZEHİRİ ALTYAPI"

Bakan Kılıç, yabancı oyuncu sınırlaması ile ilgili soruyu yanıtlarken, “Bizim tabi ki birinci önceliğimiz kendi sporcularımızın, futbolda, basketbolda hangi branşta olursa olsun, kendi sporcularımızın takımlarımızda yer almasıdır” dedi. Bakan Çağatay kılıç, uluslararası spor camiasında öne çıkmış, özellikle futbolda kabiliyetleri açısından isim yapmış, takımlarına katkı sağlayabilecek uluslararası oyuncuların da olmasında bir sakınca bulunmadığını dile getirirken, “Ama bu yabancı oyuncu konusunun kendi oyuncularımızın kendilerini geliştirmesinde bir engel olmaması gerekiyor” diye konuştu.

"PANZEHİR ALTYAPIDAN YOĞUN ŞEKİLDE SPORCU YETİŞTİRİLMESİ"

Bakan Çağatay Kılıç, kişisel olarak Türk takımlarında kendi alt yapılarında yetişmiş sporcularımızın sahada olmasını tercih ettiğini ifade ederken, “Maddi anlamda da kulüplerimizin girdiği zorlukların panzehiri altyapıdan yoğun şekilde sporcu yetiştirmeleri. Bu sporcuların yetişmesi ve başka kulüplere transferi kulüplere maddi konular da getiren bir konu. Zaten bu anlamda kulüplerin tercihi de bu noktadadır. Tabi bazı konularla ilgili daha çok dışarıdan futbolcu getirme konusunda bir yola başvuruyorlar. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemlerde daha fazla alt yapıdan yetişen kardeşlerimiz, futbolcularımız sahalarda olacaktır” ifadelerini kullandı.

ARDA TURAN, MESUT ÖZİL ÖRNEĞİ

Kılıç, Avrupa’da ve dünyada en önemli spor elçisi olarak kimi gördüğünü sorusuna ise “Popülerliği açısından baktığımız zaman, Türkiye’den gitmiş olmasıyla beraber Milli Takımımızın da kaptanı Arda Turan, Barcelona’da top koşturuyor. O çok önemli bir vazifeyi ifa ediyor. Ama Türkiye’de top koşturmamış, şu an yine Avrupa'da oynayan ama kökü bu topraklarda olan kardeşlerimiz de var. Mesut Özil ilk akla gelen isimler. Diğer birçok arkadaşımız var. Onlar da ülkemizi, kültürümüzü, medeniyetimizi temsil ediyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemler içerisinde daha fazla sporcumuzun, futbolcumuzun diğer ülkelerde görev aldığını göreceğiz” karşılığını verdi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr