MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Referandum sonrası MHP'li eski vekillerin 'yeni parti' kurma arayışlarına sert tepki gösteren Bahçeli, "16 Nisan sonrası yeni bir parti kurmak için hava koklayanlar, mekik dokuyanlar hayal aleminden çıkamayan mahluklardır" dedi. Bahçeli FÖTÖ'den yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın 'sağlık sorunları' gerekçesiyle tahliye edilmesiyle ilgli "FETÖ ile mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Kimin yakını olursa olsun, ayrıcalık tanınmamalıdır. Ancak tıbba güvenilmelidir. Eğer hastalık varsa mahkemenin kararına saygı duyulmalıdır. Ben şahsen doğru bulmuyorum. Ergenekon davaları döneminde bir şahsın cezaevinden çıktıktan sonra yaşamını yitirmesi örnek olmalı" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:

Önümüzdeki dönemde kutuplaşma yerini uzlaşmaya bırakmalıdır. İstikrarlı bir demokrasi temel ilkelerde görüş birlikteliğini şart koşmaktadır.

Geleceğin milli beklentiler çerçevesinde planlaması mutlaka yapılmalıdır. Bizimle yürü çağrımız, demokrasiye duyduğumuz saygıyı gösteriyordu. Çok değil yakın zaman önce siyasete yön veren milliyetçilikle Türkiye'nin yakın zamandaki sancıları dinecektir. Değişim dinamiklerinin hızlandığı çağda değişen durumlara değişen tepkileri verilmesi olmaz. Yeni çağın sorunlarına eski kalmak, kaynak, vakit ve emek israfına yol açacaktır. Türk Milliyetçiliği'nin yeni şartlar altında söyleyeceği sözler vardır, olmalırdır.

MHP elinde hançerle dolaşan siyasi çürümüşlere destek olmayacak. Dün olmadığı gibi bugün de fırsat vermeyecektir. 21 Mayıs 2017 Pazar günü 41 ilde kongrelerimizi coşkuyla yapacağız.

Milliyetçi Hareket Partisini hedef alan kumanda merkezinde yangın çıkmış. Şunu demeliyim ki rüzgar ekerken mutlu olanlar, fırtına biçerken şikayet etmemelidir.

CMH kaosun dibinde. CHP yanında hizalanan diğerleri ise dağılmış, vurgun yemiş haldedir. CHP sonunda kazdığı kuyuya düşmekten kurtulamamıştır. Bir doğruyu tespit amacıyla lafımızı esirgemeyeceğiz.

'YENİ PARTİ' TEPKİSİ

16 Nisan sonrası yeni bir parti kurmak için hava koklayanlar, mekik dokuyanlar hayal aleminden çıkamayan mahluklardır. Bunlar birbirlerini yerken, MHP emin adımlarla erdemli ve etik değerlerhle Türk milletine sevdaya hizmet edecektir. Bizim için siyaset kısa vadeli ve ucuz kişisel çıkarların yarıştığı bir koşu parkuru değildir.

Biz kirli ve ucuz siyasetin batağına saplanmadık, bundan sonra da saplanmayacağız. Biz Türk Milleti'nin umudu, Türk İslam'ın sönmeyecek Milliyetçi Hareket Partisi'yiz.

BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN AÇIKLAMASI

Değerli arkadaşlarım. Altı yıldır süren Suriye iç savaşı, komşu coğrafyaları baştan aşağıya tesiri altına almıştır. Terör örgütlerinin bitmeyen saldırıları, özellikle Suriye'yi içinden çıkılmaz bir hale sokmuştur. Derin itilaf ve kanlı cepheleşme, nice felaketlere ortam açmıştır. Bilindiği üzere 30 Aralık 2016'da ateşkes ilan edilmiştir. Dördüncü Astana toplantısı, 3-4 Mayıs 2017'de yapılmış ve önemli bir dizi kararlar alınmıştır. Belli kısımları kapsayan çatışmazlık bölgeleri kurulmuştur. Teşkil edilen çatışmazlık bölgelerinde bundan sonra nasıl gelişmelerin olacağı mutlaka görülecektir. Önemli olan çatışmayı tümden yok etmektir. BM, çatışmazlık fikrini 2004'te ortaya atmıştır ancak hayata geçememiştir. Belirlenen bölgelerde herhangi bir çatışma olması halinde nasıl müdahale edileceği açık değildir. Hakem heyetinin nasıl ve kimler tarafından oluşturulacağı karanlık noktada kalmıştır. Oluşturulan çatışmazlık bölgelerin güvenli bölgelere dönüştürülüp dönüştürülmeyeceği de karanlıkta kalan noktalardır. Rusya ve ABD'nin YPG ile ilişkileri saklanamayacak derecede ortadadır. Aynı müttefiklik içinde bulunduğumuz devletlerin kanlı terör örgütleriyle hareket etmesi tarifi olmayan bir rezilliktir. Ha YPG, ha PKK, aralarında herhangi bir ayrım olmadığını cümle alem bilmektedir. PKK'nın elinde yeni nesil silahlar olduğu neredeyse kesindir. Şu işe bakınız ki, PKK'nın kullanım ve kontrolünde 18 adet yeni nesil füze sistemi olduğu ortadadır. Bunları kimler vermiştir? Sayın Erdoğan, Putin ile YPG'yi konuştuklarını açıklamıştır. YPG'li hainlerin yanında keyifle gülümseyen, manken gibi poz veren Rus askeri değildir, ABD askeri değildir de kimdir bu üniformalı kokuşmuşlar? İnkar bırakılsın. ABD ile Rusya YPG'yi arkalarına almakla nereye varmak istiyor? Ne yapmayı akıllarından geçiriyorlar? YPG'ye verilen silahlar çok geçmeden Türkiye'ye sokuluyor ve kanlı eylemlerde, alçak suikastlarda kullanılıyor. Türkiye alçak terör örgütlerin silahlı pratik yapma noktasına dönüşmüştür. Birkaç gün önce Haseke'de YPG'li teröristlerin düzenlediği törene ABD'li askerlerin de katıldığı ortaya çıkmıştır. Bu meydan okuyan bayağılık dostluk ve müttefiklik hukukuyla nasıl bağdaşacaktır? Suriye ve Irak'ta süren kaosun Türkiye'ye dönmesi konusunda yoğun bir gayret vardır. Güya ABD stratejik ortaktır, güya Rusya ile ilişkiler düzelmektedir... Kurulması istenen Kürdistan için adeta son rötuşlar yapılmaktadır. Önümüzdeki Ağustos ayı için çağrı ve değerlendirmeler peş peşe önümüze düşmektedir. 

"ABD VE AVRUPA İSTİYOR DİYE TÜRKİYE TESLİM OLMAYACAKTIR"

Kerkük üzerinde hak iddia eden teröristler, Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit etmektedir. NATO şemsiyesi altında müttefiklik hukukuyla bağlı olduğumuz ülkeler, Türkiye karşıtı duruşlarından vazgeçmelidirler. Çok net diyorum ki, Türk milleti yedi düvel bir araya gelse kutsal topraklarını hedef alan Kürdistan fitnesine kesinlikle geçit vermeyecektir. Türk milleti birdir, beraberdir. Kovboy mantığı, millet azameti, kardeşlik iradesi karşısında hezeyana uğramaya mahkumdur. Biz bu kutlu toprakları nice bedel ödeyerek vatan yaptık. Gerekirse aynı bedeli gene öder, aynı badireleri yine göğüsleriz. İmanın karşısında duramayacaklar. Türkiye'nin önünde hiçbir musibet tutunamayacaktır. Okunan ezan, çekilen dert, kazanılan zafer, fert fert yükselmiş inanç ecdadımızdan kalan mirastır. Bunlara yüz çevirmek yok oluştur. ABD istiyor diye, Avrupa dağıtıyor bahanesiyle bu millet teslim olmayacaktır.

İDAM ÇAĞRISI

"Diyorum ki, bu ülke için yeminimiz vardır. Vazgeçilmeyecektir. Fransa'da cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turu sonuçlanmıştır. Fransızların kararına saygı duymak esastır. Türkiye-Fransa ilişkilerinin boyutu, ilerleyeceği güzergah önümüzdeki günlerde netleşecektir. Bizim için esas olan iki ülke arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı çerçevesinde geliştirilmesidir. AB Türkiye'ye şaşı bakışını muhafaza etmektedir. Almanya'nın başını çektiği birlik ülkeleri, Hristiyan kulübü gibi hareket etmekten geri durmamaktadır. Sürekli gergin halde bulunan, sürekli iniş ve çıkışlarla enerjisi zayıflayan Türkiye'nin AB macerası, anlamını kaybetmiştir. Türk milleti, AB'nin elinde oyuncak değildir. Türkiye AB'nin şamar oğlanı hiç değildir. "İdam cezasıyla ilgili olası bir referanduma izin vermeyeceğiz. Bu Avrupa değerlerine aykırıdır" diyor bazı ülkeler. Peki terör örgütlerine destek vermek, Avrupa değerlerinin bir parçası mıdır? Türk'e kurşun sıkanları baş tacı yapmak, hainleri özgürlük savaşçısı gibi takdim etmek hangi Avrupa değeriyle izah edilmektedir? Bir kez daha kararlılığımı açıklıyorum. İdam cezasının getirilmesi, TBMM'de görüşülüp kabul edilmesi hususunda MHP bütün gücüyle vardır. Buradadır. Bu bahsin kapanmasını acilen beklemektedir. Vatan hainlerine cezaysa ceza, idamsa idam. İşte er meydanı, işte TBMM. Biz dün ne söylüyorsak aynı noktadadır.

İdam cezasına AKP destek midir? Evet. Cumhurbaşkanı kanun önüne gelirse onaylayacak mıdır? Evet. O halde durmayalım. Alttan almayalım. Gecikmeyelim. Türkiye'nin kendi göbek bağını nasıl keseceğini herkese gösterelim. Kötülerde ar olmaz. Türk milletinin kesinlikle affı olmaz, olmayacaktır.

KAVURMACI'NIN TAHLİYESİNE MAHÇUP TEPKİ

Bahçeli grup toplantısının çıkışında her zaman ki gibi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın damadının 'sağlık sorunları' gerekçe gösterilerek tahliye edilmesiyle ilgili sorulan soruya yanıt veren Bahçeli şunları söyledi:

FETÖ ile mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Kimin yakını olursa olsun, ayrıcalık tanınmamalıdır. Ancak tıbba güvenilmelidir. Eğer hastalık varsa mahkemenin kararına saygı duyulmalıdır. Ben şahsen doğru bulmuyorum. Ergenekon davaları döneminde bir şahsın cezaevinden çıktıktan sonra yaşamını yitirmesi örnek olmalı.

MUHARREM İNCE AÇIKLAMASI

Ayrıntılı bir değerlendirme yapmıyor. Kandi çıkarları için konuşuyor. Önce genel bakanlarına sorsun sonra açıklama yapsın. Muharrem İnce bey ince davransın.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr