Aziz Sancar, eşi Gwen Sancar ile İstanbul Teknik Üniversitesini (İTÜ) ziyaret ederek, Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde "Nobel Konuşması" yaptı. Sancar, konuşmasında ödül sürecini, ödül sonrası verdiği konferansları, yayımlanmış ve yayımlanmamış çalışmalarını anlattı. Kendisine "Nobel hayatınızı nasıl değiştirdi?" diye sorulduğunu kaydeden Sancar, "Tabii çok değiştirdi, sağolsun devletimiz, Türk halkı ve bütün Türk dünyası çok ilgi gösterdi. Ülkemde resmim basılarak, özel posta pulu üretildi, Empire State binasında bir hafta boyunca resmim gösterildi. Sonra da benim için bir çizgi roman yaptılar ve yayımladılar" diye konuştu.

ÖDÜL SONRASI YAŞADIĞI MUTLULUĞU ANLATTI

Ödül sonrası kendisini en çok etkileyen takdirin İsveçli Türklerden geldiğini gözleri yaşararak aktaran Sancar, şunları söyledi:

"Bana en çok dokunan hediye; İsveç'teki işçi, emekçi kardeşlerimden geldi. Onların bana hediye ettiği kahve takımı ofisimde. 'Aziz hocam, siz çok çalıştınız, hak ettiniz, tebrik ederiz' dediler. Onlar da benim gibi işçi kardeşlerim, onları çok seviyorum, ben çalışmaya çok değer veriyorum."

"BU CUMHURİYETİN MADALYASI..."

Konuşmasında Nobel madalyasını dün Anıtkabir'e teslim ettiğini hatırlatan Aziz Sancar şunları söyledi:

"Nobel aldığım gün tam bir kaostu. Kardeşim Nihat olmasaydı ben altından çıkamazdım. Birkaç gün geçip, biraz ortalık yatıştıktan sonra madalyayı Anıtkabir'e vermeye karar verdim. Başka ne yapmalıydım? Bu Cumhuriyetin madalyası, tabii ki Anıtkabir'e koyacağım."

Aziz Sancar, Nobel'den 325 bin dolar para ödülü aldığını da söyleyerek, bu paranın masraflar çıktıktan sonra kalan 315 bin dolarını Carolina Türk Evi'ne bağışladığını ifade etti.

"BENİM GAYEM CAROLİNA TÜRK EVİ'NİN YAŞATMAK"

"Benim gayem Carolina Türk Evi'ni yaşatmak" diyen Sancar, bu isteğini duyan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın destek olmak istediğini, kendisinin de "Ben de bu ev Türk devletinin evi olsun, sizden bu evin Türk Kültür Merkezi olmasını isteriz ki, hiç kimse Atatürk'ü duymadım diyemesin" dediğini aktardı. Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Sancar, şu tavsiyelerde
bulundu: "Gözünüzü seveyim politikayla uğraşmayın, onu yapanlar var, çok çalışın. Ne yaparsanız, iyi yapmaya çalışın, çalışmadan olmaz. Ben öğrenciyken günde 18 saat çalışırdım. Gazeteler yazmıştı, çok zaman gecelerimi laboratuvarda geçirdim. Çalışmak kendimize, ailemize, milletimize vatan, namus borcudur. Annem derdi ki, 'Kibir Allah'a yakışır, insana yakışmaz.' O yüzden elimden geldiği kadar mütevazı olmaya çalışıyorum."

Programda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu da Aziz Sancar'a Türkiye'ye Nobel gururunu yaşattığı için teşekkür etti.

'MÜHENDİSHANE'NİN ÜÇ BAŞHOCASI' SERGİSİ AÇILDI

Etkinlikte daha sonra Prof. Dr. Sancar, Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ'nün önemli çalışmalara imza atmış ‘başhocaları’ Hüseyin Rıfkı Efendi, Seyyid Ali Efendi ve Hoca İshak Efendi'nin nadir eserlerinin yer aldığı "Mühendishane'nin Üç Başhocası" sergisinin açılışını gerçekleştirdi. Etkinliğe İTÜ öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr