200 yıl öncesinin İstanbul’unu görmek ister misiniz? 19. yüzyıl ressamlarından Melling, Schranz, Allom, Bartlett, Lewis ve Ayvazovski’nin İstanbul’u anlatan tabloları,“dijital seyahatnameler” olarak dev boyutlu perdelerde karşımıza çakıyor.

200 yıl öncesinin İstanbul’unu görmek ister misiniz? 19. yüzyıl ressamlarından Melling, Schranz, Allom, Bartlett, Lewis ve Ayvazovski’nin İstanbul’u anlatan tabloları,“dijital seyahatnameler” olarak dev boyutlu perdelerde karşımıza çakıyor.

Genel yönetmenliğini Bülent Özükan’ın, müzik yönetmenliğini piyanist ve besteci Anjelika Akbar’ın, sanat yönetmenliğini ise Murat Öneş’in yürüttüğü “Pitoresk İstanbul” 22 Mayıs’a dek İstanbul Deniz Müzesi’nde ziyarete açık olacak.

Serginin müzik yönetmeni piyanist ve besteci Anjelika Akbar, hem sergi için yaptığı kendi bestelerin hem de o döneme ait bestelere yer veriyor: “Kalan Müzik’in yaptığı kayıtları kullanıyorum. Osmanlı döneminde buraya gelen Avrupalı bestecilerin yaptığı besteler ile müzisyen olan Osmanlı padişahlarının besteleri sergideki görsellere eşlik ediyor. Osmanlı dönemindeki müziği araştırmak benim için ilginç oldu. Bu tür müziği tanımıyordum. Sergi için araştırma yaptık. Görüntüler beni etkiledi. Öncelikle görsellikten yola çıktık.Tablolara bakıp hissetiğim duyguları müzik diline tercüme ettim. Resim sanatı ile müzik içi içe geçti bu süreçte. Müzik ve resim, her ikisi insanın Duygularına derin etki eden güçlü bir duygu. duygu ve his önemli.”

“Benim için müzik aynı zamanda bir renktir” diyen Akbar, “Ben çocukluğumdan beri sesleri renkli görüyorum. Piyanoda bir tuşa bastığımda her tuşa bağlantılı olarak bulut gibi renkleri görüyorum. Benim için müzik aynı zamanda bir renktir. Ayvazovski’nin tablolarından da müzik duyuyorum. Müzik bana nasıl ki bir rengi çağrıştırıyorsa resim de titreşim olarak bana müzik notalarını çağrıştırıyor. Sonuçta ikisi de titreşim. Tabloya baktığım zaman içinde müziği duyuyorum” şeklinde müzik-resim ilişkisini anlatıyor.

Peki, sergideki İstanbul manzaralarına bakınca ne hissediyor? “İstanbul’ âşık olduğum için bana aşkı çağrıştıyor, o ressamlar 200 yıl önce gelmişler İstanbul’a ben ise Rusya’dan 25 sene önce geldim ve âşık oldum İstanbul’a.”

Rusya ile kriz sergiyi vurdu

Anjelika Akbar, bu serginin ikinci durağının St. Petersburg Deniz Müzesi olarak planlanmasına karşın Rusya ile Türkiye arasındaki kriz nedeniyle karşılıklı olarak beklemeye alındığını da belirtiyor: “Sergiyi, St. Petersburg Deniz Müzesi’ne taşıyacaktık, müze savunma bakanlığına bağlı olduğu için kriz nedeniyle beklemeye alındı. Şu süreçte vize alımı bile çok zorlaşmışken oraya Türkiye’den bir sergi götürmek zor. Rusya’da çok büyük bir tepki var, halktan değil ama basının olumsuz yönlendirmesiyle de olumsuz etkiler oluyor. Bu kriz Türkiye ile Rusya arasındaki sanatı da olumsuz etkiyor. Bu durum ya değişecek ya değişecek!”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr