Spor Toto Süper Lig’de geçtiğimiz sezon sergilediği performans ile taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan Atiker Konyaspor’uun başarılı çalıştırıcısı Aykut Kocaman, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e sert dille eleştiren Kocaman'ın Fanatik Gazetesi'ne verdiği röportaj şu şekilde:

Aykut Kocaman... Yeri geldi ıslıklandı, yeri geldi başkanı tarafından bile eleştirilere maruz kaldı. Ancak ne saha kenarındaki duruşundan ödün verdi, ne de Konyaspor’a oynatmak istediği plandan vazgeçti. Gereksiz yabancı transferlerinden hep kaçtı, elindeki oyunculardan en yüksek verimi almak için çabaladı. Bugün arkasında sezonu tarih yazarak bitirmiş bir ekip, önünde UEFA’da direkt mücadele edeceği gruplar var. Adım adım büyüyen bu başarı nasıl mı gerçekleşti? FANATİK, Avusturya kampında ziyaret ettiği tecrübeli hocaya her şeyi sordu, o da tane tane anlattı. Yalnızca Konyaspor değil, milli takımdan tutun da ülke futboluna kadar pekçok tespit bu röportajda, söz Aykut Kocaman’da...

‘Hedef 50 puandı’

“Futbolu tarif ederken planlanmış başarı olmadığını düşünüyorum ülkemizde. Bize uyarlamaya çalışırsak Türkiye koşullarında nispeten dışındaydık biz bunun. Üçüncülüğün, oyunun ve başarının bulunduğumuz klasmanın değerlendirmesini yapmak lazım. Büyük takımların yaşadığı zaman zaman sıkıntılı süreç oluyor. Bunu Gaatasaray yaşadı. Şampiyonluktan uzaklaşınca daha fazla çözüldüler. Trabzon ve Bursa da koptu. Kasımpaşa ve Başakşehir güçlü rakiplerdi. Kasımpaşa devam ettiremedi ilk yarıdaki çıkışını. Başakşehir de fazla puan kayıpları yaşamaya başladı. Douglas ve Skubic’in katkılarıyla güçlendik. Önce rakiplerimizi yakaladık, sonra da puan farkını açmaya başladık. Son 7-8 hafta çok daha zordu, çünkü herkesin hedefi netleşiyor. Bu süreç bize kendimizi tam olarak tartma imkanı verdi ve başarılı geçtik. Kafamdaki plan 50-51 puandı. 51 puan kazanmak için 17 maç kazanmanız yani 2 maçtan birini almanız lazım. Bu bir güçtür"

"Kestirmecilikle olmaz"

“İlk geldiğimizde devreyi 14. sırada bitirdik. İkinci yarı 29 puan aldık. Şu an niye transfer yapmıyorlar diye konuşuyorlar. Geçen sezon 10 oyuncu aldık. Biraz irademin dışındaydı bu. Her şey kestirmecilikle düşünülüyor. Çok adam almakla olmamış, yıllardır bu ortada. Her oyuncunun bir dünyası, sizin de kurmanız gereken bir dünya var. 29 puan almış bir takımın değerlerini teslim etmeden yeni şeyler kurmamalısınız.”

"Sihirbaz değiliz"

“Sezona başlarken oyuncuların bir kısmı sakat, diğerleri sorunlarıyla beraber geldiler. Onları toparlama süresince antrenörler sihirbaz değil. Kim kimle uyumlu ve uzun süre beraber gidebilir, birbirini geliştirebilir. Bunların hepsini zamanla görüyorsunuz. Biz bu süreci yaşadık. Sıkıntılı başladık. Kuvvetli bir takım vardı, onu görüyordum. Meha ve Holmen’in katkısı bu süreçte çok yardımcı oldu. Varolan oyuncularımızla beraber yükseliş başladı. Traore form tuttu. İlk yarının sonlarında bir sarsıntı yaşadık ve ikinci yarı Skubic’le Douglas’ın gelmesiyle esas hikaye başladı. Her geçen gün birbirini yukarı çeken bir grup haline geldik”

‘Konuşmak istemiyorum ama’

“Milli takımın birinci problemi giderken güç tanımı, ikincisi yaşadığımız sorunlar, üçüncüsü ise sorunlardan sonra birbirimizi suçlamamız. Dönüp turnuva analizi, rakip analizi okumadık hiçbir yerde. Okuduklarımız prim konularıydı hep. Bu şekilde üretme şansımız az. Allah’tan Almanya var! Bu yüzden yeni turnuvaya katılacağız mı katılmayacağız mı belli değil. Katılırsak dünyaları başarmış gibi olacağız. Sonra hemen rakiplere ‘onlar kim’ diyeceğiz. Kısır döngüyü yine yaşayacağız. Oyuncu tercihleriyle ilgili konuşmak istemiyorum. Ancak Türkiye Futbol Direktörü’nün (Fatih Terim) bu başarıyı yakalayan Konyaspor’dan en azından, bakın en azından diyorum geniş kadroya bir kişiyi alması gerekirdi. Eğer performanslara göre değerlendirme yapıyorsak bunun böyle olması doğru olurdu!”

‘Taraftara teşekkürler’

“Taraftara apayrı teşekkür etmeliyim. Sezon boyunca verdikleri destekle herkesi kendilerine hayran bıraktılar. Hep güvendiler ve yanımızda oldular. Şimdi de bu takıma güvendikleri ve inandıkları için henüz transfer yapılmamasına rağmen kombinelere inanılmaz bir ilgi gösterdiler. Her zaman onları en iyi şekilde temsil etmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Bundan şüpheleri olmasın.”

‘Traore’yi isterim’

“Holmen, Meha yok. Traore’nin olmasını isterim. Kuvvetli bir karakter. Futbolcuları anlıyorum. Hayatlarının çok küçük bir kısmında para kazanıyorlar. 35’inden sonrası yok. Buna karşılık gelirleri olmadan hayatlarını çoğalarak devam ettiriyorlar. Meha’ya burada kazandığı paranın 3-4 katı teklif edildi. Tutmanın, ikna etmenin mantığı yoktu. Yerine aldığımız Milosevic’in şimdilik görüntüsü çok iyi.”

‘Transfer yapacağız ama...’

“Ligin en az gol yiyen takımı olduk ikinci yarıda. Bunun en önemli sebebi Rangelov, Bajic ve Halil İbrahim’in davranışlarıydı. Çünkü savunmayı savunmadan değil en uçtan yaptık. Bizim bir numaramız Rangelov’du, daha çok gol atabilirdi ama o daha çok mücadele etmeyi seçti. Milosevic’i aldık, bir oyuncuyla ilgili çalışıyoruz. Maçlarda sıkıntı görürsek transfere bakacağız. 40 puanlı bir takım var. Esas amacım bunu yapan takıma şans vermek. Amiyane tabirle parayı bulan erkeğin evdeki eşine değer vermemesi gibi bir şey bu. Hemen gözümüz dışarıda. Çok adam gelirse uçacağız sanılıyor. Taraftarın bakması gereken sevdikleri kulübü takım nasıl temsil ediyor. Forma için savaşıyor mu, bunu içten yapıyorlar mı? Konya taraftarı da bunu gördü.”

‘İtalya’yı beğendim’

“EURO 2016’da İtalya’yı çok beğendim. O şanssız geceyi geçirmeselerdi finalde olurlardı. İzlanda’yı beğendim. Bizim tarzımıza çok yakın oynuyorlardı. Portekiz genetiğinin dışına çıktı. Tamamen savunma futbolu oynadılar. İlerideki oyuncuların skor üretmesine bağlı kaldılar.”

Röportajın tamamı için tıklayınız

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr