Adana'da 17 Nisan 2015 günü avukatların üst aramasının yapılarak adliyeye girmelerine yönelik karar alınmasından sonra avukatlar ile adliye kapısında görevli polisler arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında kendisini polisin kendisini ittiğini söyleyen avukat Fatoş Hacıvelioğlu, kafasını yere çarparak bayıldı ve yoğun bakımda tedavi gördü. Hacıvelioğlu, 2 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra verdiği ifadede olay gününe kadar adliyeye kimliklerini göstererek girdikleri halde o gün üst araması yapılmak istendiğini anlattı.

"Gözümü yoğun bakımda açtım"

Hacıvelioğlu, çevik kuvvet polislerinin barikat kurarak avukatları adliyeye almadıklarını belirterek "Daha sonra Başsavcı ile görüşüldü. Hukuka aykırı işleme son vereceklerini söylediler. İçeriye tam alınıyorduk. İçeri girdim, çevik kuvvet polislerinden adliyenin içine doğru koridor oluşturmuşlardı. Bu koridordan ben ve yanımda bulunan avukatlar içeri girmeye çalışırken çevik kuvvet polisleri bizi ittirerek, darp ederek ve üstlerimizi yırtarak gözaltına almaya çalışıyordu. O sırada bir tanesi beni itti, arkaya doğru düştüm, kafam yere çarptı, bayılmışım. Kendime geldiğimde hastanede yoğun bakımdaydım" dedi. Hacıvelioğlu, kendisini iten ve darp eden polislerden şikayetçi olduğunu söyledi.

Olmayan ifadeyle takipsizlik

Adana Başsavcılığı ise açtığı soruşturma sonunda takipsizlik kararı verdi. Kararda "görüntü kayıtlarında darp edildiğine ilişkin delil bulunmadığı, hastanede yattığı sırada gelen polis memurlarına çıkan arbedede düştüğünü beyan ettiği" gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Hacıvelioğlu ise hastanede yoğun bakımda yattığı sırada polislerin geldiğini ancak böyle bir beyanda bulunmadığını, alınmış bir ifade olmadığını söyledi. Buna rağmen savcının takipsizlik kararında polislerin hastane içinde yoğun bakıma alınırken gördükleri Hacivelioğlu'nun "polis ile çıkan arbedede düştüğünü, polislere ifdae vermeyeceğini, hastaneden çıktıktan sonra polis merkezine gelerek ifede vereceğini" söylediği belirtilerek polisin aktardığı bu beyan karara esas alındı.

Ahşap sehpa da zarar görmüş

Avukatlar hakkında aynı olayla ilgili açılan soruşturmada ise Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı aralarında Haciveloğlu'nun da olduğu 10 avukat hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından dava açtı. İddianamede avukatların çıkan arbedede X-Ray cihazının gördüğü zarardan sorumlu oldukları ileri sürüldü. İddianamede "Adana Adliyesi'ne girerlerken, kapı tipi üst arama dedektöründen geçmelerinin ve eşyalarını x-ray cihazında kontrol ettirmelerinin gerektiğini belirten kolluk görevlilerine, zorluk çıkarıp fiilen mukavemet ederek adliyeye girişleri engelledikleri gibi meydana gelen adbedede kapı tipi üst arama dedektörü, x-ray cihazı ve ahşap sehpaya zarar verdikleri anlaşılmıştır" denildi. İddianamede avukatlara "kamu malına zarar verme" suçundan 1 yıldan 4 yıla, görevi yaptırmamak için direnme suçundan ise 9 aydan 4 yıla kadar olmak üzere toplam alt sınırı 1 yıl 9 ay, üst sınırı 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacaklar.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr