Sendikalaşma çalışmaları gerekçe gösterilerek işten çıkarılan 2 Avon Kozmetik çalışanı, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesis önünde direnişe başladı.

Depo, Antrepo, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı İşçileri Sendikası (DGD-Sen) üyesi çalışanlar, 19 Mayıs günü tazminatsız bir şekilde işten çıkarılmış ve 23 Mayıs Pazartesi saat 10’da fabrika önünde direnişe başlayacaklarına dair duyuru yapmışlardı. Avon Kozmetik önünde buluşan işçiler, “Güzelliğimiz gücümüzden geliyor, gücümüz direnişten”, “Rujunu sil sesini yükselt”, “Yaz sezonunun vazgeçilmez rengi direniş” pankartları açarak, "Avon işçiye hesap verecek” sloganı attılar.

"AVON, GÜÇLÜ KADINLAR İSTEMİYOR"

İşten çıkarılan arkadaşları işe geri alınana kadar direnişlerini sürdüreceklerini ifade eden işçilerin okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

1886’da ABD’de kurulan AVON, 10 milyar dolar cirosu ile dünyanın en büyük doğrudan satış şirketi. 100’den fazla ülkede 6 milyon 'bağımsız kadın satış temsilcisi' var. Bu kadınlar, komşularına, iş arkadaşlarına, sosyal çevrelerine AVON kozmetik ürünlerini satıyorlar. AVON, bağımsız satış temsilcisi ile doğrudan satış modelini, 'kadınların güçlenmesini' sağlayan otantik bir iş modeli olarak pazarlıyor.

Son kampanyalarının adı: Bir Amaç İçin Güzellik (The Beauty for a Purpose). Sosyal medya üzerinden, ünlüleri kullanarak, başarı hikayeleri sunuyorlar. Sosyal medyanın bugün üretimi değiştiren ve şekillendiren bir unsur olduğunu, kadın profesyoneller ve girişimcilerin sosyal medyayı aktif bir şekilde kullandığını görüyorlar. Bu nedenle AVON bir 'amaç temelli' pazarlama stratejisi üzerine kurulu.

'Kadınları güçlendirmek' bir pazarlama stratejisi'

'Bağımsız satış temsilcisi' dedikleri, güçlendirdiklerini iddia ettikleri kadınlar, çalışma ve tüketim arasındaki ilişkiyi muğlaklaştıran, ürünlerin dağıtımındaki tüm riski kadına yükleyen bir sisteme dahil oluyor. Yani AVON’un doğrudan satış sistemi, günümüzün güvencesiz emek ilişkilerinden daha fazla kâr sağlamanın bir yolu.

Dahası, AVON’un üretim, depolama, taşıma süreçlerinde çalışan fazla sayıda kadın ve erkek milyonlarca işçi var. Kadınların kardeşliğinden bahseden AVON, bu işçilerin dayanışmasının ve örgütlenmesinin maliyetine asla katlanmak istemiyor. Çünkü kadınların güçlenmesi, haklarını talep etmesi, sendikalaşması ve güvenceli işler talep etmesi demek.

Diğer yandan, pazarlama stratejisini 'kadın güçlendirme' gibi toplumsal bir amaç üzerinden kurarak ve meme kanseri, aile içi şiddetle mücadele gibi sosyal sorumluluk temalarını kullanarak, fabrika içinde ve dışında cinsiyetçi bir şekilde yaptığı kadın emeği sömürüsünü pazarlama ayağında da sürdürüyor.AVON güçlü kadınlar istemiyor.

"AVON, DÜNYANIN HER YERİNDE SENDİKAYA KARŞI"

Avon Kozmetik'in sözleşmeli veya kiralık işçi kullanan uluslararası dev bir şirket olduğunun vurgulandığı basın açıklamasında, şirketin insanca çalışma koşullarını sağlamadığı iddia edildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Yasadışı fazla çalışma, ağır ve sağlıksız çalışma koşulları, bel, boyun, bilek eklemlerinde kaçınılmaz meslek hastalıkları, mobbing, taciz… 10 yıllık 20 yıllık deneyime rağmen hala asgari ücret alan işçiler… Kendilerine ve ailelerine zaman ayıramayan, fazla çalışma baskısı altında insanlar… Fazla mesai yapmayı reddettiği için işten atılanlar… Hakkını aradığı, sesini yükselttiği için işten atılanlar… İşte bizim, AVON depolarında çalışan işçilerin yıllardır süren hikayesi böyle…

Yıllardır süren bu baskı, kötü çalışma koşulları ve güvencesizliğe karşı, sessiz kalmadık. Son olarak, işçisi olduğumuz taşeron firmanın devredilmesi ile birlikte çalışma koşullarımızı ve özlük haklarımızı geriye götürecek yeni sözleşmelere imza atmayı reddettik; adil ücret ve insanca çalışma koşulları talep ettik. Dahası birlikte, dayanışarak, örgütlü davranmaya cüret ettik. DGD-Sen sendikasına üye olduk.

19 Mayıs günü Gebze deposunda çalışan 2 kadın işçinin işten çıkarıldığı bildirildi. Deneyimli ve bazıları en iyi eleman seçilmiş, üretim hattının farklı her noktasında çalışabilecek yetenekte işçiler kapının önüne kondu.

Çünkü AVON, dayanışan, haksızlığa karşı çıkan, güçlü kadınlar istemiyor.
Sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde AVON, işçilerinin örgütlü mücadelesini bastırmaya çalışıyor. Mesela Filipinler’in Manila şehrinin biraz dışındaki Calamba sanayi bölgesindeki fabrikasında 120 işçi kadrolu, 350 kiralık işçisi var. Kiralık işçiler, kadrolu işçilerle birlikte, üretim için gerekli esas işlerde 146 dolar asgari ücretle çalışıyorlar. Esas işlerde bir yıldan fazla çalıştırılan işçilerin kadroya alınması gerekirken fabrika kiralık işçileri yasadışı olarak esas işlerde çalıştırmaya devam ediyor. İşçiler sendikalaştı ve 2015 Eylülünde Şubat 2014 – Ocak 2017 süreli toplu iş sözleşmesini imzaladılar. Ama bu fabrikada çalışma koşullarını sorgulayan, işçilerin yasadışı güvencesiz çalıştırıldığını ifşa eden 16 işçi temsilcisi, toplu iş sözleşmesi müzakereleri sürecinde yasadışı grev yaptıkları ileri sürülerek yılbaşı arifesinde işten atıldılar. İşten atılan işçiler ortalama 20 yıllık deneyimli işçilerdi.

21 yıldır Türkiye pazarında olan AVON’un Türkiye’deki ilk kadın Genel Müdürü Angela Cretu'dan taleplerimize kulak vermesini öneririz: İşten atmalara son verilsin. Atılan arkadaşlarımız işe geri alınsın. Sendikalaşma hakkımızın önündeki engeller kaldırılsın. (Kaynak: Sol)

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr