Katliam sırasında Ermeni askerlerine esir düşen ve daha sonra esir değişiminde serbest kalan Azerbaycanlı Hüseynağa Guliyev, gözü dönmüş insanların Hocalı'da gerçekleştirdikleri barbarlığın vahşi hayvanları bile geride bıraktığını söyledi. "Annelerinin gözleri önünde çocukların dersini yüzüyorlardı" diyen Guliyev, vahşi hayvanların bile o insanlardan daha merhametli olduklarını ifade etti.

Hocalı'yı düşman işgaline karşı savunmakla görevli askeri birlikte bölük komutanı olarak görev yaptığını ve yaralanarak Ermeni askerlerine esir düştüğünü belirten Guliyev, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine gözleriyle şahit olduğu, vahşeti anlattı. Ermenilerin Ruslardan destek alarak Hocalı'da katliam yaptıklarını ifade eden Azeri vatandaşı Guliyev, kendisiyle birlikte esir düşen sivil halka da yapılan işkenceleri hayvanların dahi yapmayacağını söyledi.

Katliamın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen hala şahidi olduğu vahşetin şokunu atlatamadığını dile getiren Hüseynağa Guliyev, "Ermeniler öldürdükleri hamile kadınların karınlarındaki bebekleri bile kesip çıkarıyor ve kurşunluyorlardı. İnsanların başlarını, kollarını kesiyorlardı. Hayvan bile bu kadar vahşi olamaz. Çocukları, annesinin gözü önünde ağaca bağlayarak başlarını kesiyorlardı. Kafasının derisini yüzüyorlardı. Burnunu, kulağını kesiyorlardı." dedi.

KATLİAMA GÖTÜREN SÜREÇ

Hocalı’nın bölgedeki tek havaalanının ve tüm bağlantı yollarının merkezinde yer aldığından dolayı önem taşıdığını belirten Guliyev, Ermenilerin işgale zemin hazırlamak amacıyla önce Azerbaycan aleyhine protesto ve mitingler düzenlediklerini hatırlattı. Guliyev, kendilerinin de yaklaşan tehlikeyi sezdiklerini ve gönüllerden oluşan savunma birlikleri kurduklarını, ancak yeterli silah ve mühimmat sağlayamadıklarını bildirdi. Ermeni tarafının bölgeye yakın konuşlanan Sovyet askeri birliği 366. zırhlı alayın desteğiyle hücuma geçtiğini belirten Guliyev," Onlar tanklarla saldırdılar. Bizim onlara karşılık verebileceğimiz tek bir zırhlı aracımız dahi yoktu." dedi

SOYKIRIM YAPACAKLARINI DÜŞÜNEMEZDİK

Katliamın gerçekleştiği gün Ermeni askerlerine Sovyet zırhlı birliğine bağlı 100’den fazla tankın destek verdiğini bildiren Guliyev, "Biz Ermenilerin soykırım yapacaklarını düşünemedik. Tanklar Hocalı sokaklarında geziyor evlere rast gele ateş ediyorlardı. Her taraf alevler içinde yanıyordu. Askerler evlere girerek yaşlı kadın, çocuk demeden herkesi öldürüyorlardı." dedi.

Katliamın yapıldığı gün havanın çok soğuk olduğunu vurgulayan Guliyev, canını kurtarmak için ilçenin kenarındaki ormana kaçan sivillerin çoğunun da donarak şehit olduğunu aktardı. Guliyev," O gün yoğun kar yağışı vardı. Hava şartları kayıpların artmasına neden oldu. Birçok insan donarak öldü." ifadesini kullandı.

GÖRÜLMEDİK İŞKENCELER YAPTILAR

O sırada kendisinin de bacağından vurulduğunu bildiren Hüseynağa Guliyev, "Ayağa kalktığımda baktım ateş ederek geliyorlar. Silahımdaki mermiler bitmesin diye bana yaklaşanları bekledim. Birini vurdum ama yakalanarak esir düştüm ellerine. Bana esirlikten görülmedik işkenceler yaptılar." şeklinde konuştu.

Ermeniler, Hocalı'da 25 Şubat 1992 tarihinden itibaren saldırıya başladı. 26 Şubat gecesi ise katliam yaşandı. Resmi verilere göre, Hocalı katliamında savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulurken, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi rehin aldı. Bunlardan 150 kişinin akıbeti hala bilinmiyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr