Almanya’da, Avrupalı Türklerin, A’dan Z’ye düğün alışverişi yapabilecekleri bir semt Marxloh. Disburg da, gelinlikçileriyle meşhur bir ilçe. Marxloh, 1980’li yıllarda maden ve fabrika şehriymiş. 1990’lı yıllarda fabrikalar ve madenler kapanmaya başlamış. İşsizlik baş gösterince Almanlar ilçeden göç etmiş. Türkler ise giyim, özellikle de gelinlik mağazası açarak tutunmuş. Marxloh, zamanla, Avrupa’da düğün alışverişinin kalbinin attığı tek adres haline gelmiş. Marxloh’ta, şimdi, yaklaşık 70 Türk gelinlikçi mağazası var. Vitrinleri süsleyen gelinlikler ise İzmir’de dikiliyor.

Küllerinden doğdu

Marxloh, Berlin’e 6 saat uzaklıkta. Kente girer girmez Türkçe tabelalar dikkat çekiyor. Kendinizi ilk andan itibaren Türkiye’nin herhangi bir şehrinde gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Marxloh efsanesine dair tüm bilgiler, ‘Made in Marxloh’ projesinin yaratıcısı Halil Özet’te. 2008 yılında başlayan proje, 42 yaşındaki Özet’in, doğduğu semte bir vefa borcu aslında. Özet, semtin, terk edilmişlik imajını değiştirmek ve daha fazla insanı ilçeye çekebilmek için yola çıktığını söylüyor. Çok sayıda eyleme ve sergiye imza attıklarını anlatıyor: “2010 yılında, Avrupa Kültür Başkenti Ruhr çerçevesinde çok sayıda etkinlik yapıldı. A40 otobanı Disburg’tan Dortmund’a kadar kapatıldı. Biz de gelinlik giyen 100 kadınla, yürüyüş yaptık. Amacımız işsizlikle ve kötü anılan Marxloh’un değiştiğini anlatmaktı. Marxloh’u bir marka haline getirmekti.”

Gelinlikçilerin olduğu meşhur Weseler Caddesi, Türk bayraklarıyla donatılmış. Caddedenin her iki tarafında yer alan mağazaların vitrinleri ise rengârenk... Sadece gelinlik ve damatlık değil, nişanlık, kına gecesi için kaftan, kına, davetiye, nişan bohçası, çeyiz sandığı satan dükkânlar, ‘gelin başı’ yapan kuaförler, kuyumcular dahil, bir Türk düğününün olmazsa olmazları bir arada. Avrupa’da başka ülkelerden, buraya alışverişe gelen çok sayıda aile var. Mahallede giyim mazağası olan tek bir Alman esnaf var. O da abiye elbise satıyor. Ayakkabı mağazalarını ve marketleri ise Almanlar işletiyor. Türk esnaf, Alman gelinlikçilerin de caddeye gelmesini istiyor. İşte o zaman Marxloh’un eksik parçasının tamamlanacağına inanıyorlar. İşsizliğin hâlâ yakıcı bir sorun olduğu ilçede, hedef moda trendlerini de yakalayan ürünlerle vitrine çıkmak, çağdaş tasarımlarla söz sahibi olabilmek.

Her yerden müşteri

Nihal Kuru (46), Marxloh doğumlu. Weseler’de, eşiyle birlikte 15 yıldır gelinlik mağazasını işletiyor. Önceden kuaförlük yapıyormuş. İlçenin gelinlikçilerle tanınmasına dair şunları söylüyor: “Biz dükkânı açtığımızda yalnızca üç gelinlikçiydik. Şimdi cadde boyu mağaza dolu. Fransa’dan çok müşterimiz var. Hollanda, İngiltere, Belçika yani Avrupa buraya geliyor.” Kuru, bir yandan da kuaförlüğe devam ediyor. Gelinliğini verdiği gelinin topuzunu da bizzat kendisi yapıyor. Kuru, işin zor tarafını ise şöyle anlatıyor: “Dışardan bakınca eğlenceli görünebilir. Mutlu anlara hizmet ediyoruz. Gel gör ki, insanları memnun edebilmek çok zor. Gelini mutlu etsen, kaynanasını memnun edemiyorsun. Kız bir gelinliği seçiyor, annesi beğenmiyor. Bu mağazada neler yaşadık... Yüzükler de atılmıştır, kavga da olmuştur, damat bile mağazadan ağlayarak çıkmıştır. Avrupalı Türkler düğünlere çok önem verir. Bir sene önceden düğün konuşmaya başlarlar. Düğünler akşamüstü 16.00’da başlar, gece 02.00’de biter. Bir düğünün 15- 50 bin Avro arası maliyeti var. Araplar daha abartılı, taşlı, parlak gelinlikleri tercih ediyor. Türkler kabarık, az taşlı ama gösterişli modelleri alıyor. Almanlar ise hafif ve sade seviyor.”

Holoder’in öyküsü

Kuru’nun yeni işe aldığı Bangladeşli terzi Cihangir Holoder (31), iki ay önce Türkiye’den Almanya’ya gelmiş. 16 yaşında ül- Türk düğünü için her şey Marxloh’ta Almanlar gitmiş, Türkler gelinlikçilerle şehri kalkındırmış. Marxloh, şimdi Avrupa’da Türk düğünü alışverişinin merkezi kesinden ayrılmış. Pakistan’da ve Yunanistan’da da bir süre kalmış. Terziliği ise babasından öğrenmiş. Holoder’in bütün yaşamının özeti mülteci olmak. Artık burada kalmak istediğini, göç etmekten yorulduğunu anlatıyor: “Nihal abla annem, eşi de babam oldu. Umarım burası son durağım olur...”

‘Doğu uçuk’

Tercan Küçük (46), caddede ilk giyim mağazasını açan isim. Küçük de doğma büyüme Marxloh’lu. Türkiye tatillerinden birinde, 1996 yılında, tesadüfen bir erkek giyim firmasının yöneticisiyle tanışmış. İş fırsatını değerlendirmiş ve 1998’de caddede ilk erkek giyim mağazasını açmış. O dükkânı bir süre sonra oğlu Mahir Küçük’e bırakmış. Sonra da büyük bir gelinlikçi açmış. Küçük, “En büyük hedefimiz Almanların buradan daha çok alışveriş yapmasını sağlamak. Müşterilerimin gelinlik seçimini ise şöyle özetleyebilirim: Ne kadar doğu, o kadar uçuk modeller ne kadar batı, o kadar sade modeller” diyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr