MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin MHP'de tüzük kurultayı yapılmasına yönelik verdiği karara ilişkin olarak, "Yargıtay adaletsizliği tescil etmiş, haksızlığa ve yandaşlığa imza atmıştır. Sayın Erdoğan’ı hararetle alkışlayan bir hukukçu mantığının yönettiği kurumdan başka davranış beklenemezdi. Rize’de topladıkları çay demlenirken giyeceği yandaş ceket çok yakışacaktır" dedi. Bahçeli, Çağrı Heyeti'nin 19 Haziran'da yapılmasını kararlaştırdığı tüzük kurultayı kararıyla ilgili, "10 Temmuz dışındaki hiçbir kurultay tarihini tanımıyoruz" diye konuşmuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi’nde 2015 yılının sonundan bu yana kaynayan kurultay kazanının ateşi Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından atanan Kurultay Çağrı Heyeti’nin bugün yaptığı “Olağanüstü Kurultay 19 Haziran’da yapılacak” açıklamasıyla tekrar alevlendi. Çağrı Heyeti’nin açıklamasından hemen sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın bu kararı tanımadıklarını ve kurultayın daha önce açıklandığı gibi 10 Temmuz’da yapılacağını söyledi. Karşılıklı açıklamaların ardından ortaya ‘çifte kurultay’ ihtimali çıktı. Muhalif kanat, 19 Haziran’da kurultayı yapmakta kararlı görünürken, Genel Merkez'in açıklaması ve MHP’nin anayasası olan parti tüzüğüne göre, 19 Haziran’daki Olağanüstü Kurultay’ın geçersiz sayılma olasılığı gündeme geldi. Zira parti tüzüğünün 64. maddesine göre kurultay, Genel Başkan veya teşkilât işlerini yürüten Genel Başkan Yardımcısı ya da Genel Başkanın görevlendireceği Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden biri tarafından usulüne uygun olarak yoklama yapıldıktan sonra yeterli çoğunluk sağlanmışsa açılabiliyor.

Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenecek miting için Sinop'a gelen Akşener, bir otelde basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Çağrı heyeti tarafından alınan tüzük kurultayı kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, MHP yönetimin koltuklarından kalkmamak için büyük gayret gösterdiğini belirtti.

Bunu anladığını ancak hiç kimsenin imza veren 854 kişinin iradesini hafife almaya hakkı bulunmadığına dikkati çeken Akşener, "Arkadaşlarımızın canı ister katılır, canı istemez katılmaz, ona bir şey diyemeyiz, paşa gönülleri bilir ama 19 Haziran'da o kurultay hukuka uygun ve zorunlu olarak yapılacaktır. Delegelerimiz bizim elimizdeki bilgilere göre orada oldukları takdirde o tüzük değişecektir. O tüzük değiştikten sonra seçimli genel kurul kararı alınacaktır" ifadelerini kullandı.
 

“Parti yönetiminin katılmamasında hiçbir problem yok”
 

Akşener, 19 Haziran'da yapılacak tüzük kurultayına partinin Genel Başkanı ve parti yönetimin katılmamasının hiçbir problem yaratmayacağını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu hukuk prosedürünü başlatan Sayın Genel Başkan. Yani o gün o 548 imzayı kontrol ederek 'evet, arkadaşlarımız böyle bir iradeyi ortaya koymuşlar, buyurun' demiş olsalardı o kurultayı yapacak olan genel merkezdi ama yapmadılar. Dendi ki, bunlar kayıtlarda var, 'bin 100 delege dahi imza getirse yok hükmündedir, hadi bakalım marş marş mahkemeye'.

Gidildi mahkemeye ve nelerin içinden geçildi hepiniz gördünüz. Dolayısıyla bunun yapılmaması hukuka aykırı. İlla genel merkezin gelmesi, konuşma yapması, öyle bir manası yok bu işin. Yani bütün partilerin en üst organı genel kuruldur. Kongre veya kurultay dediğimiz, genel kuruldur. Onun üstünde hiçbir makam yok. Genel merkezin ancak yapabileceği şey şudur, delegelerin kurultaya katılmasını engellemek için çeşitli söylemler geliştirebilirler ama bizim üst kurul delegelerinin bu tuzağa düşmeyeceğine adım gibi eminim."

Meral Akşener, 19 Haziran'da yapılacak tüzük kurultayının ardından, seçimli genel kurulun hangi tarihte yapılacağına da yine o gün toplanan genel kurulun karar vereceğini bildirdi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr