Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) - İstanbul Politikalar Merkezi işbirliği ile hayata geçirilen ‘Yerel Demokrasi ve Yerel Yönetişim Forumu’ tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin Kentlerinden Kentlerin Türkiye’sine raporuna göre Türkiye bölge kent olarak yerel anlamda hem ekonomik hem sosyal demokratik anlamda kalkınmazsa, iç barışı sağlayamayacak, orta gelir tuzağından çıkamayacak.

Diyarbakır’da bugün düzenlenecek TÜRKONFED 39. Girişim ve İş Dünyası Konseyi öncesi açıklanan ve 12 ilde gerçekleştirilen raporu açıklayan İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, “Kentlerini dikkate almayan bir yönetimin hem ekonomik hem toplumsal olarak başarılı olma şansı yok” dedi. 2030’da kürselleşmenin yeni adının tarihteki ‘şehir devletleri’ modelinde olduğu gibi kentleşme olacağını kaydeden Keyman, “Artık büyükşehirlerin belediyeleri valilikleri üniversiteleri ve iş dünyası ile bir koalisyon oluşturarak yeni bir yönetim modeline geçmesi gerekiyor. Türkiye bu süreci kaçırırsa, orta gelir tuzağından çıkamaz, yüzde 5 büyümeye ulaşamadığı için ekonomik düzenini sağlayamaz, iç barışı sağlayamaz” diye konuştu.

Merkezle yönetilemez

TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu da “Yerellerin artık merkezi sistemle yönetilemeyeceğini görüyoruz. Bir ÇED raporu için Ankara’da günlerce zaman kaybediliyor. Bunların artık yerel bazda çözülmesi gerekiyor” dedi. Raporun Diyarbakır ile ilgili bölümünde şu bilgiler yer aldı: 2000’lerin Türkiye genelinde yarattığı refah artışından cüzi ölçüde yararlanabildi. TÜİK verilerine göre Diyarbakır’ın ulusal gelirden aldığı pay, 2004-2014 arasında sabit kaldı. Diyarbakır’ın 2004’te binde 9 olan payı 2014’te binde 10 oldu. Diyarbakır ağırlıklı olarak yüzde 60’lara varan hizmetler sektörünün itici gücü ile ekonomik bir gelişim göstermeye çalışırken, sanayinin ağırlığı yüzde 26 oldu. Diyarbakır’ın yatırım teşvik belgesi adedinde kentin ülke genelindeki payı yüzde 2.2’dir. Sabit yatırım tutarındaki payı yüzde 0.8, istihdam payı da yüzde 2.1’dir. Diyarbakır yüzde 20’ye yaklaşan işsizlik sıralaması ile de Türkiye’de 5. sırada yer alırken, işgücüne katılım ve istihdamda da ülke genelinin çok altında yer alıyor. Kentte açık ve gizli işsizlik en önemli sorun alanlarından biri. Bölgesel ve kentsel ölçekte yaşanan siyasal/askeri çatışma ve belirsizlikler kentin dış ticareti doğrudan olumsuz etkileniyor. Son dönemde yaşanan çatışmaların 20 binden fazla insan kenti terk etti.

Yerelin önü açılmadı

Keyman, pek çok belediyenin ve şirketin kayyım ile yönetildiği bu dönemde raporu açıklamanın ‘talihsiz ancak gerekli’ bir hareket olduğunu vurguladı. “Bölge kentler kilit kentler” tespitini yapan Keyman, raporu şöyle özetledi: “Anadolu kentlerinin gelişmesini engelleyen, darbelerdir, çatışmalardır, bir de merkezden yerele olan şüphedir. Şu anki sistem ile yüzde 5 büyüme sağlamak mümkün değil. Referandum sonuçlarında beş kentin 4’ü, 30 kentin 18’i hayır dedi. Referandum sonrasındaki tartışmalar kent olgusu üzerine odaklandı. Türkiye’nin nasıl yönetileceği çok önemli artık.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr