Dr. Mehtap Gürbüz, büyükanne projesi aile hekimlerinin sonuna kadar desteklediğini belirterek, bu projeyle kadın istihdamının sağlanmasıyla öncelikle kadınların işgücü piyasasından çekilmeleri önlenecek çocukların babaannelerinin veya anneannelerinin yanında daha sevgiyle büyümesi açısından önemli gördüklerini söyledi.

Proje sayesinde annelerin gözleri arkada kalmadan iş hayatında aktif olabileceğini, çocukların da sevgi dolu bir ortamda büyürken aynı zamanda nesiller arası kültür aktarımı da sürdürebileceğini kaydeden Dr. Gürbüz, ancak uygulamada bazı sıkıntılar yaşanabileceği endişesini taşıdıklarını belirtti.

Dr. Mehtap Gürbüz, "Büyükanne maaşı bağlanırken istenen bazı belgeler arasında sağlıklı olma durumunu belirten belge de bulunuyor. Ancak bu konuda mevzuat eksik. Biz hekimler olarak ne durumda torununa anneanne, babaanne bakabilir veya bakamaz konusunda karar vermekte güçlük çekiyoruz. Aileler de bu konuda oldukça sorun yaşayacaklar diye düşünüyoruz" dedi.

Bakanlığın hazırladığı rehberde hangi hastalıkların çocuk bakımına engel olduğu, muayeneyi yapacak hekimlerin hangi kriterleri göz önüne alması gerektiği yönünde hiçbir bilimsel kriter belirtilmediğine dikkat çeken Dr. Gürbüz, "Bu nedenle uygulamada birlik yaşanamayacağı ve kişilerin mağdur olacağı endişesini taşıyoruz" dedi.

10 ilde uygulamanın başlamasıyla birlikte 6 bin 500 büyükanneden sağlık raporlarını bildirir belgeler istendiğini, Bursa’da ise bu sayının binin üzerinde olduğuna dikkat çeken Dr. Mehtap Gürbüz, şöyle devam etti:

"Bakanlığımızdan da ricamız bununla ilgili gerekli mevzuat düzenlemeleri ne yapmaları kimin torununa bakabilir, kimin torununa bakamaz? Bu kriterlerinin de bilimsel olarak belirlenmesini bekliyoruz. Sağlık problemleri çok fazla olduğu halde sadece bu maaşı alabilmek için yapılacak suiistimaller sağlıkta şiddete yeni bir kapı daha aranabilir. Belirsizlik, Aile Hekimleri ile aileleri karşı karşıya getirebilir ve hiç istemediğimiz sağlıkta şiddet görüntülerine yenileri eklenebilir."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr