ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, Suriye’nin kuzeyinde kritik bölgeleri denetimi altında tutan PYD’nin bu bölgeleri kapsayan bir özerklik ilan etmesini desteklemediklerini, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını ve ülkenin geleceğine Suriyeliler tarafından karar verilmesi gerektiğini söyledi. Toner Irak konusunda da, koalisyon güçlerinin Musul’a düzenleyeceği olası bir operasyonda, Irak’ın komşularının bu ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeleri gerektiğini, Irak’ta yapılması olası operasyonların Irak hükümeti önderliğinde olacağını, Türk askerinin bu operasyonlarda yer alıp almayacağının Irak yönetimine bağlı belirtti. Toner, başkent Washington’da düzenlediği günlük basın toplantısında bu konularla ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtlarda, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı, Cenevre Bildirisine bağlı olarak Suriye’nin geleceğinin Suriye halkı tarafından belirlenmesini öngörüyor. Daha açık bir şekilde anlatmak gerekirse, biz Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını ve Suriye’de bütün grupları kapsayan demokratik bir yapının sağlanmasını destekliyoruz’ dedi. Toner, herhangi bir grubun kalkıp kendi sınırlarını ve sistemini yaratmasını istemediklerini söyledi.
ABD’den Türkiye ve komşu ülkeleri ile ilgili bir başka mesaj da Irak konusunda geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Toner, Irak’ın Musul bölgesinin IŞİD’den temizlenmesi için düzenlenecek olası bir operasyonda Türk askerinin oynayacağı rolün Irak hükümetinin kararına bağlı olacağını belirterek, “Türkiye ve Irak ile, Musul’un IŞİD’den temizlenmesi için sahada bulunan Kürt ve öteki güçler konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Burada herkes IŞİD’e ve Musul’un özgürleştirilmesine odaklanmalı. Burada Türk güçlerinin oynayacağı rol konusunda konuşacak olan Irak yönetimi” dedi. Ancak Irak yönetiminin, Türkiye’nin kendi içişlerine karışmasını istemediği biliniyor. Irak Başbakanı El Haydar İbadi, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin içişlerimize müdahalesini kabul etmiyoruz. Askeri varlıkları içişlerimize bariz müdahaledir ve egemenliğimize aykırıdır. Bakanlar kurulu da Türkiye Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını reddetti, kınadı ve ‘fitne yaratmak için girişim’ olarak addetti. Askeri seçeneğe başvurma niyetimiz yok. Bölgesel çatışmaya girmek istemiyoruz ve korkarız ki, Türkiye’nin Musul’daki macerası bölgesel çatışmaya dönüşür. Türk liderler konuştukları planları gerçekleştirmede başarılı olamayacaklar. Bunun en büyük yansıması önce Türkiye’ye olur. Koalisyon güçleri de Irak’ın Türk askeri varlığını reddetmesinde yanımızda duruyor’ demişti. Bu bağlamda ABD de, Türkiye’nin Musul’a düzenlenecek bir operasyonda yer almasını istemiyor.
Mark Toner, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yüzlerce gazetecinin gözaltına alınması ve çok sayıda medya kuruluşunun kapatılması ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta da, ‘Türk hükümetinin darbe girişimi sonrası sert müdahalelerde bulunduğunu, arkasında kim olduğuna ilişkin araştırmalarını izlemekteyiz. Ancak bu girişimlerin Türkiye’nin demokratik kurumlarına, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik olmaması gerektiğini de başından beri söyledik’ diye konuştu.
 Kaynak: Cumhuriyet.com.tr